Philadelphia’yı Amerika’ya gitmeden gezebilirsiniz!

Geçen hafta bi vesile ile Alaşehir’e gittim. Aktif çalıştığım yıllarda çok giderdim Manisa’nın bu güzel ilçesine. Denizli seyahatlerimin hemen hepsinin dönüşü Buldan, Güney, Alaşehir güzergahından olurdu. Güney’den Alaşehir’e inerken, tepeden Alaşehir’in üzüm bağlarının eşsiz manzarasını izlemek en büyük keyiflerimden biriydi. Bu gidişimde manzara izlemeye fırsatım olmadı ama Alaşehir kapaması yemek kısmet oldu. Coğrafi işareti alınmış, kendine has Alaşehir kapaması gerçekten enteresan bir lezzettir. Kapama dendiğinde aklımıza gelen hiçbir kapamaya benzemez. Mesela biz göçmenlerin kapaması kabaca pilavın üzerine konmuş tavuk veya başka bir etten oluşurken, başka yerlerde fırına sürülen veya büyük bir tencerede altında ve üzerinde kömürle pişirilen etlere bu ad verilebilmektedir. Ancak Alaşehir kapaması sözünü ettiğim kapamaların hiçbirine benzemez.  

Şehrin birçok yerinde kapamacıya rastlayabilirsiniz. En ünlüsü de Hakkı Usta. Ancak ben daha farklı bir yer peşindeyim. İşte tam bu noktada, kıymetli abim Celaleddin Arpat’tan yardım almak için arıyorum kendisini. Kendisinin geçmişte sık sık gittiği küçük bir dükkanı öneriyor Celal abim. Uğur Kapama salonuna, Turgut (Çoban) ustaya yönlendiriyor beni. Çarşının hemen çeperinde ustanın dükkanı. Bi iki kişiye sorarak buluyoruz kendisini.  

Usta çok sıcak karşılıyor bizi. İçeri girdiğimizde hemen anlıyorum Celal abinin burayı neden sevdiğini. Küçücük, mermer masaları olan, küçük bir dolap ve kapama fırınından ibaret bi yer burası. Celal abi de, ben de çok severiz böyle yerleri. Gecikmeden veriyoruz ustaya siparişimizi. Turgut usta sıcak kanlı, güler yüzlü bi esnaf. Kapamalarımızı hazırlarken, Alaşehir kapamasını da anlatıyor bize.  

“Önce yufkaları açılır kapamamızın. Sonra kıyma, soğan, maydanoz ve tuzdan oluşan harç yufkayla buluşur. Harç yufkaya doldurulur ve yufkanın ağzı büzülür. Küçük toplar halinde içi doldurulan yufkalar kızartılır. Sonra da her dükkanda bulunan fırınlarda ısıtılıp üzerine tereyağlı et suyu, yoğurt ve maydanoz ilave edilerek servis edilir.”  

Belki de iç harcının yufkanın içine koyulup ağzının kapatılmasından ötürü adı kapamadır bu güzel yemeğin. Turgut usta kapamalarımızı servis ederken bi yandan da anlatmaya devam ediyor. “50 yıldır kapamacıyım. Ustam rahmetli Hakkı usta. 35 senedir de bu dükkanda yapıyorum kapamacılığı.”  

Ustanın tatlı dili, lezzetli ellerinden kapamamızı yiyoruz. Biraz da şehri dolanmak üzere dükkandan çıkarken usta “Alaşehir’e gelip de kapamasını yemeyen, Alaşehir’e geldim demesin. Siz yediniz, şimdi Alaşehir’i gezebilirsiniz” deyip uğurluyor bizi.  

İsmini buradan almış 

Harika yerler var bu güzide ilçede. Ancak bi yer var ki ille görmelisiniz. Amerika’da önemli bir şehre adını veren bir kilise görmenizi önerdiğim yer. İncil’in ikinci bölümü Yeni Ahit olarak adlandırılır. Son bölümü de Küçük Asya Havarisi adıyla bilinen ‘Havari Yuhanna’nın vahiylerini bildirir ve bu kısımda dünyanın sonu, kıyamet günü gibi kavramlardan söz edilir. İşte bu kitapta adı geçen ve kendilerine mesajlar yollanan Yedi Kilise, Hıristiyanlığın ilk kiliseleri olarak kabul edilir. Söz konusu Yedi Kilise, Türkiye sınırları içerisindedir. Bu kiliselerden altıncısı Bergama (Pergamon) kralı II. Attalos tarafından kurulduğu kabul edilen Philadelpheia’dadır. Yani bugünkü Alaşehir’dedir. Altı paye (fil ayağı) üzerine kurulan yapıtın bugün sadece üç tanesi ayakta kalabilmiştir. Bi rivayete göre Amerika’daki Philadelphia kenti ismini bu kiliseden almıştır. Demem o ki; Philadelphia’yı Amerika’ya gitmeden gezebilir, şahane kapamasını yiyebilirsiniz. Kalın sağlıcakla… 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir