Pekin’den Paris’e baba oğul birlikte!

Dünyanın en zorlu rallilerinden birisi olarak kabul edilen ve sekizincisi düzenlenen Pekin-Paris Otomobil Rallisi’nde heyecan sürüyor. 18 Mayıs’ta Çin’in başkenti Pekin’den başlayan ve 23 Haziran’da Fransa’nın başkenti Paris’te sona erecek mücadelede arabalar, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye de ulaştı.

Türkiye’nin ardından Yunanistan, San Marino ve İtalya’ya uğrayacak ralli oradan son durağı olan Paris için yola çıkacak. Toplam 14 bin 500 kilometrelik yarışta, Türkiye’den Ali Eriç ve Alican Eriç de mücadele ediyor. Onları diğer rakiplerinden ayıran 1973 model Anadol STC arabalarında baba-oğul olarak bu rekabete girişmiş olmaları. Oğlu Alican Eriç’in pilot koltuğunda oturduğu co-pilot görevindeki Ali Eriç, ralli boyunca kendileriyle ilgili gelişmeleri Instagram’da @stc16advetures adresinde paylaştıklarını belirterek MİLLİYET’in sorularını yanıtladı.

– Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi’ne katılmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

“8. Pekin-Paris Rallisi’nden 2020 yılının başlarında haberimiz oldu. Zaten daha öncesinde de takip ediyorduk. Sekizincisinin güzergâhı, bu yarışın periyodik olarak düzenlenmeye başladığı 2007’den beri 2. defa Türkiye’den geçecekti. Biz de Türkiye’den geçecek olması nedeniyle bu yarışa katılmaya karar verdik. Başta 2022’de yapılması plânlanıyordu ama önce Kovid-19, arkasından Rusya-Ukrayna savaşının başlaması yarışın ertelenmesine neden oldu.”

– 1973 model Anadol STC-16 ile yarışmaya nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?

“Aracımızı Türkiye’nin duayen rallicisi Serdar Bostancı’dan satın aldık. Arabanın Pekin-Paris Rallisi’ne uygun bir şekilde hazırlanması da yine Bostancı’nın tecrübe ve bilgi birikimi ve ekibi Teknik Motorspor’un gayretleri ile gerçekleşti. Orijinalinden daha güçlü bir araç oluşturmak için çeşitli değişiklikler yapıldı. Biz antrenman sürüşleri yaptık, çeşitli farklı ya da benzer yarışlara katıldık.”

– Bu ralliye katılmak sizi nasıl hissettiriyor?

“Tabii ki heyecan verici bir yarış. Türkiye’den geçen zorlu ve prestijli bir yarışa Türk markasıyla katılıyor olmamız bizi fazlasıyla gururlandırıyor. Ayrıca, sürekli mücadeleyle geçecek 37 gün ve 14 bin 500 kilometreyi baba-oğul birlikte yaşayacak olmamız da heyecanlandırıcı. Tabii endişelerimiz de var. Birçok bilinmezliği ve getireceği zorlukları görmezden gelemeyiz. Ancak yine de başaracağımıza inancımız hep tamdı.”

– Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi’ne katılmadan önceki deneyimlerinizden bahseder misiniz?

“2021 ve 2022’de iki kere TransAnatolia Rallisi’ne katıldık. Alican 2023’te aynı yarışa bir başka co-pilotla katıldı. 2023’te düzenlenen Classic Marathon’a yine Anadol STC-16 aracımızla katıldık. Avrupa’da 6 gün ve 2,500 kilometre süren bu yarış bize oldukça büyük bir tecrübe kazandırdı.”

– Ralli boyunca karşılaşılan zorluklar hakkında nasıl bir hazırlık yaptınız?

“Karşıla-şacağınız problemleri kendiniz çözmek zorundasınız. Bunun için arabamızı iyi tanımamız lâzımdı ve bu nedenle hazırlık aşamasında arabayla birlikte olmaya çalıştık. Trafiğe açık yollarla kırsalda ve arazide sürüş konusunda deneyimimiz var. Karşılaşabileceğimiz zorlukların az çok bilincindeyiz ve üstesinden nasıl gelineceğimizi biliyoruz.”

– Babadan oğula geçen bir tutku olarak bu ralliye katılmanın sizin için özel bir anlamı var mı?

“Arabayla Dünya’nın hemen her yerinde gerek karayolu, gerekse off-road olarak uzun yollar katetmiş olan Ali Eriç’in bu nitelikteki etkinliklerle ilgili jübilesi olacak herhalde bu yarış. Alican Eriç için ise önemli bir deneyim ve dönüm noktası tabii. Sonrasını zaman gösterecek.”

“AYRI ODA, AYRI ÇADIR MALİYETLİ VE SAĞLIKLI”

– Yarış sırasında birlikte geçirdiğiniz zaman hakkında neler düşünüyorsunuz?

“37 gün 24 saat birlikte geçirmenin sıkıntılı olacağının farkındayız. İnsanlar, ne kadar yakın da olsalar zaman zaman yalnız kalmak, kendilerini dinlemek isteyebiliyor. Bu yüzden, kalınacak otellerde ayrı oda almak, kamplarda da ayrı çadırlarda kalma yolunu tercih ettik. Evet, biraz maliyeti artırıyor ama ilişkileri sağlıklı yürütmek için gerekli olduğu kanısındayız.”

“EN UZUN MESAFELİ RALLİDE YARIŞIYORUZ”

– Dünyadaki diğer ralliler içerisinde Pekin-Paris rallisi nasıl bir anlam ifade ediyor?

“Bildiğimiz kadarıyla Pekin-Paris halâ düzenli olarak yapılmakta olan en uzun mesafeli ve süreli yarış. Ayrıca, yine bildiğimiz kadarıyla da uzunluğuyla birlikte, sürekliliği de önemli bir özelliği.”

“UFAK TEFEK ÇATIŞMALAR BABA OĞUL DEZAVANTAJI”

– Genel olarak baba-oğul yarışmak nasıl bir duygu? Avantajları, dezavantajları neler sizce?

“Her iki taraf için de önemli bir tecrübe, öncelikle. Gurur verici, ilişkileri güçlendirici, karşılıklı güveni ve saygıyı pekiştirici bir deneyim. Birbirini iyi tanımayan iki kişinin yaşayacağı zorluklara göre daha avantajlı oluyorsunuz bir kere. Tabii, baba-oğulun da birbirlerini iyi tanıyor olduğunu varsayarak söylüyoruz bunu. Dezavantajı yaş farkından doğabilecek ufak-tefek çatışmalar. Ancak bunu aşmak da karşılıklı anlayış ve saygıyı unutmadan hareket etmekle mümkün.”

“MOTORU FORD YAPTIK”

– 1973 model Anadol STC-16 aracınızı daha yakından tanıtabilir misiniz?

“Anadol STC-16 1973-1975 yılları arasında toplam 176 adet üretilmiş, 2 kişilik bir spor otomobil. Orijinal motoru 1.6 litre Ford Kent’tir ve 4 ileri vitesli bir şanzımanı vardır. Biz arabanın performansını artırmak için motoru 2.0 litrelik Ford Pinto ile değiştirdik. Şanzımanı da 5 ileri vitesli Borg Warner’la… Bu değişiklikle birlikte yüksek güce cevap verebilecek bir arka aks, daha yüksek mukavemetli çelik malzemeden üretilmiş orijinalinin bire bir kopyası bir şasiyi de saymak lazım. Ve tabii aracın fiberglas karoseri de gerektiği gibi güçlendirildi.”

Ali Eriç, dev yolculuğun en heyecan verici kısmının, Paris’e giriş anı olacağını söylüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir