‘Patlamayı tetikleyici unsurlara önlem alınmadı’

ÖNDER YILMAZ Ankara – Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın başkanlığını yaptığı Araştırma Komisyonu, kazaya neden olan eksiklikleri şöyle sıraladı:

– Kazanın en önemli nedeni patlayıcı atmosferi oluşturan metan gazı varlığının ve patlamayı tetikleyici unsurların bu önlemlerle yönetilememesidir.

– Kazanın meydana gelmesinde ana havalandırmadaki eksiklikten daha önemli derecede olmak üzere tali havalandırmadaki yetersizlik en önemli nedenlerdendir.

– Metan patlamasının tetiklemesi ile art arda gerçekleştiği düşünülen kömür tozu patlamasının ve patlama şiddetinin ocağı yatay ve dikey yönde geniş bir alanda etkilemesinin nedeni başarılı bir tozla mücadele yapılamaması ve su/toz barajlarının yetersiz olması ve doğru konumlandırılmamış olmasıdır.

– Üretim ve hazırlık sırasında yapılan patlatmalı kazı faaliyetlerinin mevzuatta belirtilen şartlara uymaması ve bunları kontrol eden ve denetleyen etkin bir denetim ve kontrol mekanizması olmaması ortam güvenliğini riske atmıştır. Etkin denetim işlevini yerine getiremeyen denetim sistemlerinin de bu facianın yaşanmasında etkisinin olduğu söylenebilir.

– Kaza anında personel eksikliği nedeni ile merkezi gaz izleme odasında tek operatörün çalışıyor olması, merkezi gaz izleme sisteminin sesli alarm sistemi ile entegre olmaması yer altı iletişim ağının zayıflamasına ve bilgi akışında aksaklıklara neden olmuştur.

– İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin ve tatbikatların yeterli ve nitelikli olmaması kazanın etkisinin yaygınlaşmasında rol oynamıştır.

120 çözüm önerisi

Komisyon, yeni faciaların önlenmesine yönelik, madenlerin fay hatlarına göre ruhsatlandırılmasını da içeren 120 maddelik çözüm önerisi de sundu. Ruhsatsız işletildiği tespit edilen ve kapatılan madenleri işleten kişilere hapis cezası verilmesi bu kişilerin madencilik faaliyetlerinden men edilmesi tavsiye edildi. Ayrıca “Maden sahaları, yapısal jeolojileri dikkate alınarak faylara ve diğer düzensizliklere göre mümkün olan en büyük ölçekte ruhsatlara ayrılmalı ve bu şekilde rezerv kaybının en aza indirilmesi ve sahaların güvenli projeler ile işletilmesi sağlanmalı” denildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir