Olimpiyat oyunları sporun en büyük organizasyonu, atletizm ise olimpiyatların kalbi olarak nitelenen spor dalı… Usain Bolt’un emekliye ayrılmasından sonra doğan yıldız oyuncu profili eksikliğini, İsveçli atlet Armand ‘Mondo’ Duplantis doldurdu.
Sergei Bubka’nın uzun yıllar kırılamayan rekorlarını kırmaya başlamasının üzerinden henüz fazla bir zaman geçmeyen 24 yaşındaki sırıkla atlamacı son olarak Paris 2024’te de hem dünya hem olimpiyat rekoruna imzasını attı. Pistteki tüm mücadelelerin sona ermesinin ardından, Stade de France’ı geç saatlerde terk etmeyen ve atlayışlarına alkışla tempo tutan yetmiş bin kişi, yıldız isme olan sporsever ilgisini gözler önüne seren son somut örnek oldu.
Armand Duplantis’in başarısının sırrı, sporcu bir aileden gelmesi, çok küçük yaşlardan beri sırıkla atlaması ve çok çalışması olarak öne çıkıyor. Duplantis’in babası sırıkla atlamacı, annesi ise heptatlet. Bu durum gerçekleştirmeye çalıştığı şeye karşı kendisinde genetik yatkınlık oluştururken, ebeveynlerinin küçük yaşlarından itibaren kendisine rehberlik etmesinin de büyük avantajını cebine koyar.
Babası Amerikalı, annesi İsveçli olan kahramanımız ABD’nin Louisiana eyaletinde doğar. Lafayette’tedeki evlerinin bahçesinde bir sırıkla atlama düzeneği vardır. Bu büyük şansla üç yaşından itibaren sırıkla atlama çalışmaları yapmaya başlar. Bu branşa başlama yaşının çok daha ileri yaşlar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bugün kendisini diğerlerinden ayıran ana faktörün bu olduğu söylenebilir.
Babasının antrenörlüğünde hızlı bir gelişim gösterir, yedi yaşında ilk yaş grubu dünya rekorunu kırar ve sonraki altı yılda kendi yaş grubunda rekor kırmayı sürdürür. 2020’nin başından beri dokuz kez dünya rekoru kırar. Paris’te geçtiğimiz hafta 6.25 ile kıracağı rekorun çıtasını, Çin’in Xiamen kentindeki Diamond League’de 6.24 metreye çıkarır. 2015’ten beri anne tarafı olan İsveç’i temsil etmeyi tercih eden yıldız isim, yetmişin üzerinde altı metreyi aşan atlayış gerçekleştirir.
Henüz 24 yaşında olmasına karşın şimdiden tarihe geçer ve olimpiyat efsaneleri arasına ismini yazdırır. Bu konuda zihnimizi kurcaladığımızda hatırladığımız pek çok ismin yanına şimdiden dahil olur. 1976 Montreal Olimpiyatları’nın yıldızı olan Rumen Nadia Comaneci, olimpiyat tarihinde on tam puanla ödüllendirilen ilk cimnastikçi unvanını kazanmıştı.
‘Rüzgarın oğlu’ olarak anılan ABD’li atlet Carl Lewis, olimpiyatlarda dokuz madalya birden kazanır, üst üste dört olimpiyatta altın madalya kazanan az sayıda sporcudan birisi olur. Dünyada hem 200 hem de 400 metrede şampiyon olan ilk atlet olan Michael Johnson, 1996 Atlanta Oyunları’na kırdığı rekorlarla damga vurur. Dört olimpiyatta birden altın madalyası bulunan sınırlı sayıda sporcudan biri olan Michael Phelps, bir olimpiyatta en fazla madalya alan kişi rekorunu egale etmesiyle birlikte 2004 başta olmak üzere bir çok olimpiyata damgasını vurur.
Kırdığı rekorlar ve elde ettiği madalyaların yanı sıra Armand Duplantis için en büyük gurur kaynağı, henüz bu genç yaşında bu olimpiyat efsaneleri arasında isminin geçmeye başlamasıdır. Sağlığını koruması durumunda önünde daha en az iki olimpiyat olacak genç sırıkla atlamacının varlığı, dünyanın farklı köşelerindeki tüm sporseverler için de büyük bir şans ve dikkatlerini yeniden olimpiyatlara çekmeyi başaran önemli bir faktördür.
İsveç’i özümsedi
Amerika’da doğup büyüyen, anne tarafı İsveçli olmasına karşın başlarda bu ülkeyle ABD kadar büyük bir bağı olmayan Armand Duplantis buna karşın Avrupa ülkesi adına yarışmayı seçerek burada kendisine büyük bir sevgi oluşturdu. Sonradan İsveççe öğrenip, İsveç yapımı araç kullanarak kendisini bu kültürle özdeşleştiren bir çok harekete imza atan yıldız isim, kız arkadaşını da Louisiana Üniversitesi’ni bitirdikten sonra gittiği ülkeden seçer, olimpiyat finalindeki rekorun ardından ilk kutlamasını yanına koştuğu Desire Inglander ile yapar.
Gökyüzü arka bahçesi
Dünya rekortmeni bir sırıkla atlamacının komşusu olmak hayli ilginç bir deneyim olsa gerek… Özellikle de bu kişi evinin bahçesindeki düzenekle, icra ettiği atlayışlarına aralıksız devam ediyor ve siz yandaki evin sakinini sık sık gökyüzünde görüyorsanız!
Louisiana’daki evinin arka bahçesinde kurulu düzenekte, Duplantis üç yaşından beri atlayışlar gerçekleştiriyor. Amerika’da evlerin bahçesinin spora uzak olduğu söylenemez gerçi; ancak bu durum genellikle garaj kapılarına asılan potalarda oynanan basketbol için geçerlidir.