Özgür Özel, mağdur aileleri ile bir araya geldi! ‘Annelerin gözünün yaşının rengi olmaz’

CHP Genel Başkanı Özel, partisinin 101’nci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında; farklı kesimlerden yaşamını yitiren kişilerin aileleri ile görüştü. Özel, kuruluş yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen etkinlikleri anlattı ve programa katılan ailelere teşekkür etti. Ülkede yaşayan herkesin zorluklara düştüğünü belirten Özel, “Bu dönemde, herkese zorluk düşerken zorlukların en büyükleri, acıların en büyükleri sizlere düştü. Sizleri bizim ‘Baba ocağı’ dediğimiz; çünkü Türkiye’nin ilk partisidir, birinci partisidir, CHP’de ağırlamaktan çok büyük onur ve kıvanç duyuyorum. Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP için de Cumhuriyet için de birbirinden ayırmadan ‘İki büyük eserim’ diye söz eder. Hem Cumhuriyet hem de CHP için kimsesizlerin kimsesi olmayı hepimize vasiyet eder” ifadelerini kullandı.

‘ANNENİN GÖZÜNDE YAŞ VARSA, O YAŞ HEPİMİZİN İÇİNE AKAR’

Özel, Türkiye’de birlik ve beraberliğin sağlanması için ortak acılar için yas tutulması gerektiğini kaydederek, “Berkin’in annesiyle, babasıyla Abdullah’ın annesinin bir masada oturabildiği, yaslarını birlikte tutabildiği, aslında iki şeyin renginin olmadığını hepimizin idrak edebildiği bir günü hatırlatırız. ‘Belki bu başkalarının yüreğindeki veya gözlerindeki perdenin kalkmasına, yüreklerindeki kurumun dökülmesine sebebiyet verir’ diye de ümit ederiz. Annelerin gözünün yaşının rengi olmaz. Bir de alın terinin rengi olmaz. Annenin Kürt olması, Türk olması, annenin Alevi olması, Sünni olması, doğudan, batıdan olması, kültürünün başka olması hiçbir şeyi değiştirmez. Bir annenin gözünde yaş varsa, o yaş hepimizin içine akan bir yaştır. Annenin kimliğinden, evladın kimliğinden, suçun ve suçlunun kimliğinden, failin kimliğinden bağımsız, o akan yaş annenin gözünün yaşı, hepimizin yüreğini dağlayan birer damla olarak içimize akmaktadır” diye konuştu.

‘HEP BİRLİKTE ADALETİ GETİRECEĞİZ’

Mağdur kesimleri sınıflara ve inanç gruplarına göre ayırmanın yanlış olduğunu vurgulayan Özel, “Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. ‘Senin katilin kötü, benim katilim iyi, benim mağdurum mağdur, seninki değil, seninki hak etti’ gibi yaklaşımlar bu ülkedeki insanların vicdanında irtifa kaybettirmekte, vicdanlarda kaybedilen irtifanın ne ekonomi ne spor ne sosyal yaşamda geri kazanılması mümkün olmamaktadır. ‘Her şey niye ters gidiyor’ deyince, her şey ters gitmektedir; çünkü düz gitmesi gereken şey, yani adalet duygusu ve insanların adil bir ülkede, eşit şekilde yaşadıkları, uğradıkları mağduriyetin, devlet tarafından hakkıyla soruşturulup, kovuşturulacağı, suçlu varsa cezasını çekeceği, haklının hakkını alacağı bir düzen tesis edilmediği için her şey ters gitmektedir. Ters gitmeye de devam edecektir. Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu burada, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve değerli ağabeyi burada. Can Atalay’ın babası Mustafa amca, annemle aynı ismi taşıyan Şükran anne de burada. Hacı Esvet Şenyaşar’ın eşi Emine Şenyaşar da burada. Madımak’ta katledilenlerin yakınlarının da İSİAS otelde ölen meleklerin ailelerinin de bugün burada olduğu gibi daha önce mahkeme salonlarında olduğu gibi bu ülkeye gerçek adalet gelene kadar hep yanlarında, arkalarında olacağız. Bu ülkeye hep birlikte adaleti getireceğiz. Cumhuriyeti yeniden kimsesizlerin kimsesi yapacağız” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir