Ortak merkez iki komutan

ASENA YATAĞAN Ankara – Türkiye ile Irak arasında düzenlenen Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması’nın dördüncü toplantısından sonra iki ülkenin ortak güvenliği için somut bir adım daha atıldı. İki ülke arasında ilk kez Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı imzalandı. Diplomatik kaynaklar, imzalanan metnin tarihi nitelikte olduğunu belirterek, “Terörle mücadele ortak siyasi iradenin somutlaşması sağlandı” dedi.

Ankara – Bağdat ilişkilerinde yakalanan ivme ile tarafların her buluşmasında en az bir somut çıktı elde ediliyor. İlk kez 2019 yılının Mayıs ayında Irak Başbakan Adil Abdülmehdi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmesinden sonra askeri ve güvenlik işbirliğinin güçlendirilmesi müzakerelerinin başlatılmasına karar verildi.

İki ülke Dışişleri Bakanları ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanlarının katılımıyla ilk toplantı 2019’da yapıldı. Pandemi nedeniyle bir süre sekteye uğrayan süreç Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Ağustos 2023’te Bağdat’a gerçekleştirdiği ziyaretten sonra tekrar canlandırıldı. 19 Aralık 2023’te Ankara’da düzenlenen 2. toplantıdan sonra yayınlanan ortak bildiride Irak, PKK’yı yazılı bir metinde ilk defa “ortak tehdit” olarak tanımladı.

14 Mart 2024’te Bağdat’ta yapılan 3. toplantıda bir adım daha ilerlendi ve Irak Ulusal Güvenlik Konseyi terör örgütünü “yasaklı örgüt” ilan etti. Daha sonra resmi evraklarında PKK’nın yasaklı örgüt olduğu ifadesini kullanmaya başlayan Irak, geçtiğimiz haftalarda da PKK ile ilişkili üç partinin kapatılması kararını aldı. Önceki gün Ankara’da yapılan 4. toplantıda ise Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı imzalandı.

‘Bağdat’a kadar indi’

Diplomatik kaynaklar gelinen aşamaya ilişkin olarak, “PKK’nın yayılmacılığının farkına varıldı” değerlendirmesini yapıyor. Terör örgütünün Sincar, Mahmur gibi kamplarının bulunduğu yerlerden artık Bağdat’a kadar indiğini ve başka siyasi partilere nüfuz etmeye başladığını belirten kaynaklar örgütün, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri gibi yöntemler kullandığını da vurguluyor. PKK’nın güneye doğru inişinin ülkedeki Arapların da, Bağdat yönetiminin de örgüt gerçeğinin daha iyi anlaşılmasını sağladığı ifade ediliyor.

İmzalanan mutabakat zaptının ortak siyasi iradenin göstergesi olduğunu belirten diplomatik kaynaklar; “Tarihi bir metin. Terörle mücadelede ortak siyasi irade somutlaştı. Mücadelede hukuki zemin oluşturuldu” değerlendirmesini yaptı. Bundan sonraki aşamada her iki ülkede de zaptın onay süreci söz konusu olacak.

Başika’ya yeni statü

Türkiye’nin, Musul’un 12 kilometre kuzeyinde 2015’de DEAŞ terör örgütüne karşı eğitim amacıyla kurduğu Başika Üssü zaman zaman iki ülke arasında bir sorun alanı olmuştu. Varılan mutabakat çerçevesinde Başika’daki üs, Ortak Eğitim ve İşbirliği Merkezi haline getiriliyor. Böylece Başika konusunda Irak tarafının kaygılarının da giderilmesi sağlandı. Bu merkezde Iraklılara eğitim verilecek ve merkez Irak Ordusu’nun sorumluluğunda olacak.

2 komutanlı merkez

Bağdat’ta kurulacak Irak Müşterek Merkezi Operasyonları Karargahı ise bir Türk ve bir Iraklı komutanın görev yapacağı bir koordinasyon merkezi olacak. Karargahta görev yapacak askerler kendi ordularına bağlı olacaklar ve istihbarat ve bilgi paylaşımı ile askeri planlamaları birlikte yürütecekler. Diplomatik kaynaklar “Terörle mücadelenin birlikte yapılmasını yürütülmesini sağlayacak bir merkez olacak.” değerlendirmesini yaptı.

Ortak mücadelenin çeşitli aşamalardan oluşacağını ve doğrusal işlemeyeceğini vurgulayan kaynaklar, terör örgütünün siyasete angaje olmaya çalışan, başka ülkelerden taşeronluk yapmak için de destek alan bir örgüt olduğunu hatırlatıyor.

‘İlişkiler için ileri adım’

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Türkiye’nin Bağdat Hükümetiyle işbirliğinin Talabani – Barzani mücadelesinde, Bağdat hükümetine verilen desteklemesi anlamına geldiğini belirtti. Yapılan anlaşma ile Irak’ın toprak bütünlüğünün kabul edildiğinin de gösterildiğini ifade eden Özülker şunları söyledi: “Bağdat hükümetiyle bizim işbirliğimiz aslında olumlu ve geleceği olan bir iş birliği. Bağdat hükümeti ile aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın Bağdat’a gitmesinden sonra varılan otoyol yapılacak, demir yolu yapılacak petrol ve gaz ihracatı oradan artacak gibi adımların da atılması için mutabakat sağlandı. Bu anlaşmayı da genel anlamda Türkiye’yle Irak arasındaki ilişkiler için de olumlu bir ileri adım olarak değerlendiriyorum. Biz orada iş birliği içinde varlığımızı ne kadar fazla hissettirebilirsek, orada mücadelemizi başarılı olarak yürütebilmemizin yolu açılacaktır. Çünkü netice itibariyle Irak Hükümeti’nin öyle büyük bir gücü olmadığı için Türkiye’yle yapılmış olan bir iş birliği, hukuki ve siyasi açıdan desteği alındığı andan itibaren, bizim elimizi rahatlatır ve daha güçlendirir.”

‘En başta askeri açıdan güçlü olmak zorundayız’

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ile Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki İhtisas Kursu Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Güler, burada yaptığı konuşmasında, yakın coğrafya başta olmak üzere pek çok bölgede ciddi gelişmelerin yaşandığına, buna bağlı olarak risk, tehdit ve tehlikelerin arttığına dikkati çekerek, “Ülkemizin her alanda hak ve menfaatlerini koruyabilmek, aynı zamanda uluslararası etkinliğini sürdürebilmek için en başta askeri açıdan güçlü olmak zorundayız” dedi.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir