OpenAI giderek “açık olmayan” bir yer haline geliyor

ChatGPT geliştiricisi OpenAI, aralarında Elon Musk’ın da bulunduğu zengin teknoloji girişimcileri tarafından 2015 yılında, kar amacı gütmeyen bir araştırma laboratuvarı olarak kuruldu. Google ve kapalı kapılar ardında çalışan diğer dev teknoloji şirketlerinin aksine, toplumu ve kamuyu yapay zeka geliştirmeleri konusunda bilgilendirmek OpenAI’ın kuruluş ilkelerinden birisiydi.

Bu ruha uygun olarak kuruluşundan bu yana OpenAI’ın ABD vergi makamlarına verdiği raporlarda, halkın herhangi bir üyesinin yönetim belgelerinin, mali tablolarının ve çıkar çatışması kurallarının kopyalarını inceleyebileceği belirtiliyordu. Ancak Wired’e göre OpenAI’ın bu politikası değişmiş durumda.

OpenAI’da neler olup bitiyor?

OpenAI’ın uzun süredir devam eden şeffaflık taahhüdünden vazgeçmesi, yapay zekanın geleceği üzerinde önemli etkiye sahip bir şirketin yakın zamanda yaşanan kaosa ışık tutabilecek bilgileri karartıyor.

Kasım ayında OpenAI yönetim kurulu CEO Sam Altman’ı kovdu ve yaptığı açıklamada Altman’ın güvenilmez olduğunu ve yapay zekanın “tüm insanlığa fayda sağlaması” misyonunu tehlikeye attığını ima etmişti. Çalışanların ve yatırımcıların isyanı kısa süre içinde yönetim kurulunu Altman’ı görevine iade etmeye ve kendilerini de tasfiye etmeye zorladı; elden geçirilen yönetim kurulu krizi gözden geçirme ve paydaşların güvenini geri kazanmak için yapısal değişiklikler yapma sözü verdi.

Resmi olarak ifade edilmese de yaşanan bu kaosun arkasında Altman’ın günlük işi ve kişisel projelerinin birbirine karışması yatıyor. 2019’da Altman yönetimdeyken OpenAI, 1 milyon dolardan fazla yatırım yaptığı bir girişim olan Rain‘den 51 milyon dolarlık yapay zeka çipi satın almak için bağlayıcı olmayan bir niyet mektubu imzalamıştı. Ancak burada bir satın alım gerçekleşmedi.

“ClosedAI”

OpenAI’ın yönetim belgelerinin gün ışığına çıkarılması, alışılmadık bir kurumsal yapıyı istikrara kavuşturmak ve Microsoft gibi destekçileri potansiyel olarak yatıştırmak için revizyonlar yapıp yapmadığını ortaya çıkarabilir. Çünkü OpenAI, yapı itibariyle çok ilginç. Ve bu yapı Altman’ın geri dönüşü sonrası yönetim kuruluna oy hakkı olmadan katılan Microsoft ile daha da ilginç bir hal aldı. Ek olarak o dönemde yapılan diğer değişiklikler de bir sır olarak kalmaya devam ediyor.

Wired, bu değişikliklere ait belgeler için talepte bulundu ancak olumlu bir dönüş alamadı. Haliyle bu durum giderek “kapalı” hale gelen OpenAI için şeffaflık endişelerini tırmandırıyor. Aslında OpenAI’ın açıklığını yitirmesi çok da yeni değil. Firma, GPT modelleriyle ilgili geçmişte sayfalarca olan son derece ayrıntılı raporlar yayınlıyordu. Ancak son GPT-4 modelinde olduğu gibi ayrıntılar ve teknolojiye dair detaylar artık raporlarda bulunmuyor.

OpenAI’nin azalan açıklığı, kar amacı gütmeyen kuruluşun yapay zeka gelişiminin çoğunu barındırmak ve dışarıdan yatırım çekmek için kar amacı güden bir yan kuruluş oluşturduğu 2019’dan bu yana dikkat çekiyor. Bu, OpenAI’ın geleceğini, meydan okumak için kurulduğu teknoloji devlerinden biri olan Microsoft’un cömertliğine bağlamasının ve aynı zamanda mali durumunu gizlemesinin yolunu açtı. OpenAI’ın kurucu ortağı olan ve birkaç yıl önce şirkette ayrılan Elon Musk, kasım ayında New York Times’ın bir etkinliğinde eski şirketinin adının Super-Closed-Source-for-Maxiumum-Profit-AI olması gerektiğini söylemişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir