Onunkisi bir aşk hikâyesi

Seray Şahinler – Mudo’nun kurucusu Mustafa Taviloğlu’nun sanat tutkusunu bilmeyen yoktur; Türkiye’nin en uzun soluklu koleksiyonerlerinden biri olduğunu da… Klasik Türk resminden çağdaşa 50 yılda büyüyüp zenginleşen ve Türk resminin hafızasına bakış sunan koleksiyondan parçalar daha önce farklı sergilerde yer almıştı. Taviloğlu bu kez koleksiyonun tamamını sanatseverlerin beğenisine sundu ve 50 yıldır biriktirdiği 903 sanatçının 2 bin 412 eseri, yedi ayrı mekânda sanatseverlerle buluştu.

“Taviloğlu Koleksiyonu”, İş Sanat ana sponsorluğunda 15 Aralık’a kadar Artİstanbul Feshane, Galeri Eyüpsultan, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul Sanat Müzesi, İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, Mecidiyeköy Likör Fabrikası ve Müze Gazhane’de ücretsiz olarak görülebilecek. Bu İstanbul için bir ilk. Çünkü sergi, fikriyle yarattığı ‘büyüleyici’ havayı kamusala açtığı fikirle zenginleştiriyor.

Mustafa Taviloğlu geçtiğimiz hafta koleksiyonu önce basın ile paylaştı. Artİstanbul Feshane’de gerçekleşen toplantıda, Mustafa Bey’in heyecanı serginin kendisi kadar güçlüydü. “Bu zor işi bitirebildiğimiz için çok mutluyum. Niyetimiz elimizdeki eserleri bir defada sergileyebilmekti ve İstanbul’un farklı yerlerindeki mekânlarla birlikte bu mümkün hâle geldi” dedi Taviloğlu ve ekledi: “Hayatımda beni bu kadar mutlu edecek bir iş olmadı.” Belli ki sanat ve 1972’den beri biriktirdiği eserleri onun için tutkulu bir aşk. Kalabalık grup dağılana kadar sergiyi gezdirmeye, tablolarla bakışmaya, duvarlarda asılı duran Komet, Fikret Muallâ ve Orhan Peker ile anılarını tazelemeye devam etti.

Mihenk taşı ressamlar

Sergiler hem tutkulu bir koleksiyonerin hem Türk resminin hikâyesi… 1972’de Necdet Kalay’ın “Köy Evi” adlı yağlı boya tablosuyla başlayan koleksiyonda Osman Hamdi, Hikmet Onat, Avni Arbaş, Fikret Muallâ, Gülsün Karamustafa, Ömer Uluç, Cihat Burak gibi aklınıza gelebilecek bütün mihenk taşı ressamlar var.

Neslihan Muratbeyoğlu Aktürk’ün koordinatörlüğündeki projenin tasarım Ekmel Ertan’a ait. Küratöryal düzenlemede ise Derya Yücel ve Marcus Graf’ın imzasını görüyoruz. Eserler temalarına ve dönemlerine göre ayrılmış. İnsan ve yaşamına dair figüratif eserlerin yer aldığı, 19.YY’dan günümüze uzanan “Tanıdığımız İnsanlar”, Artistİstanbul Feshane ve İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde; kamusal alan, kent ve mimariyi konu alan eserlerin yer aldığı “Yaşadığımız Şehirler”, Likör Fabrikası’nda; doğayı merkezine alan peyzaj ve manzara eserlerinin yer aldığı İzlediğimiz Manzaralar”, Haliç Tersane’de; 20. YY’dan günümüze uzanan ve soyut sanatın renkli dünyasını sunan “Gördüğümüz Renkler” ise Müze Gazhane’de sanatseverlerle buluşacak.

Sergiler 15 Aralık’a kadar ücretsiz olarak görülebilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir