Sanayicilerle gerçekleştirdiği buluşmada “135 milyar dolar rezervimiz var, çok şükür” diyen Hafize Gaye Erkan, bir kur hedeflerinin olmadığını dile getirirken, dezenflasyon sürecinin hızlanmasını beklediğini vurguladı.
Merkez Bankası Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, İSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’na katıldı. Ekonomi ve sanayi ile ilgili güncel konuların ele alındığı toplantı sonrasında basına kapalı olarak sanayicilerin sorularını yanıtlayan Başkan Erkan, soruları tek tek cevapladı.
Toplantı sonrası konuştuğum sanayicilerden aldığım izlenimleri sizlerle paylaşacağım.
Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan, sanayicilerin sorularını yanıtladı. “Dezenflasyon patikasına geçmek zorundayız. Bu dönemi atlatmamız gerekiyor.” söylemi herkesin kulaklarında kalmış görünüyor. İletişim dili oldukça etkili olan Gaye Erkan’a yönelik katılımcılardan olumlu izlenimler gözlenirken ekonomideki seyirle ilgili beklentiler de ümit verici olarak nitelendirildi.
Sözleriyle güven verdi
Zarif ve dikkatli şekilde her soruyu tek tek dinleyen Erkan, sorular sırasında notlar aldı. Samimi bir soru-cevap diyaloğu gerçekleşti. Katılımcılar, sözleriyle güven verdiğini ifade etti. Hatta katılımcılardan biri samimiyetini “bir anne edası ile konuştu” şeklinde dile getirdi.
Erkan’ın enflasyonu algı, kabul ve itibar üzerine inşa edeceğiz yaklaşımı her kesimden karşılık bulmuş görünüyor.
Toplantıda 11 sunum yapıldı, sektörün talepleri dile getirildi ve sorular soruldu.
Finansman başta olmak üzere, ihracat kredileri konusunda yaşanan süreçler ve karşılaşılan engeller anlatıldı. Çözüm önerileri sunuldu.
ISO’nun 10 yıllık tarihinde ilk kez katılımcıların sonuna kadar izlediği bir toplantı gerçekleşti.
Mayıs ve haziran aylarından sonra ekonomide bir rahatlama bekleniyor ve Merkez Bankası Başkanının daha sık görüleceğini tahmin ediyorum. Zira, iletişimin gücüne inanıyor ve atılan adımların sonuçlarının topluma iyi bir şekilde aktarılması gerektiğini düşünüyor.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan hakkında katılımcılar, “Başkan dışarıda ne konuşuyorsa içeride de onu konuşuyor.” demesiyle, sanayicilerin sorunlarını dile getirme noktasında etkili bir iletişim kurduğunu belirtiyorlar ve iletişimin devam edeceğini ifade ediyorlar.
İlk çeyrekte ‘zirve’
“Biraz sancılı ve acı bir yol olsa da iyi bir yere varılacak” diyen bir şirket yöneticisi, ikinci yarıda iyileşme yönünde bir patikaya gireceğimizi ve özellikle önümüzdeki 2-2,5 yıl için öngörülebilir programlar yapabileceklerini ifade etti. Geçtiğimiz iki yılda alınan kararlar nedeniyle “çok zor bir durumdayız” diyen ağır sanayi temsilcileri, şimdi umut verici bir tablo gördüklerini söylüyorlar.
Bu toplantı, ekonomi yönetiminin şeffaflığı ve sanayicilerle diyaloğun önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki dönemde ekonomik parametrelerin iyileşmesi ve Merkez Bankasının iletişim stratejileri, piyasa dinamikleri üzerinde belirleyici bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Merkez Bankası Başkanı bir bakıma sanayiciye “sabredin iyi gidiyoruz” umudu verdi.
‘İstikrardan taviz verme lüksü yok’
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “TL’ye geçiş zamanının geldiğine inanıyoruz. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz. Türk Lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmıştır. 17 Kasım itibarıyla, 12 hafta içerisinde, Türk lirası mevduat 1,7 trilyon Türk lirası artarken, kur korumalı mevduat 601 milyar Türk lirası ve döviz cinsi mevduat da yaklaşık 3 milyar dolar gerilemiştir” dedi.
Erkan, “Ortalaması yüksek, sürdürülebilir, ve oynaklığı düşük milli gelir büyümesinin olmazsa olmaz koşulu olan düşük enflasyon, tek başına fiyat istikrarından çok daha geniş anlamda bir istikrara tekabül eder hale gelmiştir ve ülkemizin artık bu istikrardan taviz verme lüksü kalmamıştır” ifadelerini kullandı.
Kiralar dizginlendi
Gelecekte enflasyonun ne olacağına dair beklentilerdeki düzelmenin, fiyat oluşumuna yansıdığını belirten Erkan şunları söyledi:
“Nitekim, fiyatlama davranışlarında da olumlu bazı gelişmeler yaşanıyor. Otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi, para politikasından daha çok etkilenen ürün gruplarında fiyat artış hızı azalmakla kalmadı, uzun bir süreden sonra ilk kez indirimler görülmeye başlandı. Firmaların talepteki aşırılığın geri çekildiğini görerek fiyat indirimlerine başlamaları hem tüketiciler için hem de rekabet ortamı için oldukça sevindiricidir. Attığımız adımlarla birlikte, özellikle büyükşehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında belirgin yavaşlama sinyalleri alıyoruz. Parasal aktarım sürdükçe bu gözlemler daha da yaygınlık gösterecektir.”