Çalışmaya Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta Mayıs 2017 ile Mart 2020 arasında CPR yani kalp masajı veya suni solunum ile hayata döndürülen ve hastanedeyken kalp atışları duran 567 erkek ve kadın dahil edildi. Çalışma toplam 25 hastanede ve hayatta kalan 126 kişi üzerinde gerçekleştirildi.
Ölüm anında en derin anılara ulaşılabiliyor
Çalışmaya katılan ve hayatta kalanlar olayları acı veya sıkıntı olmadan gözlemleme dahil olmak üzere benzersiz bilinçli deneyimler yaşadıklarını bildirdi. Ayrıca bu ölüme yakın deneyim sırasında başkalarına yönelik eylemleri, niyetleri ve düşünceleri de dahil olmak üzere pek çok değerlendirme veya düşünme eylemi gerçekleştirdiklerini aktardılar. Araştırmacılar, bu ölüm deneyimlerinin halüsinasyonlar, rüyalar, sanrılar, yanılsamalar veya CPR kaynaklı bilinçten tamamen farklı olduğunu buldular.
Araştırmanın baş araştırmacısı PhD, Sam Parnia, “Bu hatırlanan deneyimler ve beyin dalgası değişiklikleri, sözde ölüme yakın deneyimin ilk işaretleri olabilir ve onları ilk kez büyük bir çalışmada yakaladık” diyor ve ekliyor, “Sonuçlarımız, ölümün eşiğinde ve komada olan insanların, sıkıntı olmadan farkındalık da dahil olmak üzere benzersiz bir içsel bilinçli deneyim yaşadıklarına dair kanıtlar sunuyor.”
Yüksek bilince ulaşılıyor ama nedeni gizemini koruyor
Beyin çalışmayı durdururken doğal fren sistemlerini kapatmaya başlıyor. Bu, yüksek alkol alımında disinhibisyon olarak da bilinen serebral korteksin icra ettiği kontrolün azalması ya da kaybolması durumuna benzer. Yani normalde hatırlamayacağınız, yapmayacağınız şeyleri yapma durumu. Dolayısıyla ölüm anında bu tür saklanan anılar, erken çocukluktan ölüme kadar olan düşünceler ve gerçekliğin diğer yönleri dahil olmak üzere bir kişinin bilincinin derinliklerine erişim sağlanıyor. Sonuç olarak insanların ölüm anında yüksek bir bilince ulaştığı ifade ediliyor ama bunun neden olduğu veya evrimsel sürece ne gibi bir faydası olduğu sorusuna ise araştırmacılar cevap veremiyor.