EFNAN ATMACA- Malatyalı 600’e yakın depremzede, Diniye Çalık İlkokulu’nu eve çevirdi. Çadırkentlere göre daha rahat bir alanda yaşıyor olsalar da okullar açıldığında nereye gideceklerini bilmediklerinden gelecekleri için endişeliler.
“Okul ikinci yuvamız” sözü Malatya Yeşilyurt’ta gerçek oldu. Depremden kaçan Malatyalılar Diniye Çalık İlkokulu’na sığındı. Burada yaklaşık 600 depremzede var. Sınıfları eve çeviren depremzedeler ilk günden beri burada yaşam savaşı veriyor. Okulun müdürü de depremzedelerle birlikte okulda kalıyor.
Okulda her yer dolu
Depremzedelerin çoğu Zafer Mahallesi’nden buraya sığınmışlar. Çadırkentler soğuk olduğu ve hijyen problemi yaşandığı için okula sığındıklarını söyleyen depremzedeler sıraları yatağa çevirmişler. Bulabilenler yerlere döşek sererek yatak yapmışlar. Sınıfların hepsi dolu. Oralarda yer bulamayanlar koridorlarla yatıp kalkıyor. Okulun kütüphanesinden mescidine kadar her yer dolu.
Okulun ısınıyor olması az da olsa depremzedelere rahatlık sağlıyor. Buradaki tuvaletler hijyen problemini de çözüyor. Ancak yer bulmada problem var. İlk gelenler sınıfları kapmışlar. Geç kalanlar ise koridorlara sıraları taşıyarak kendilerine hem yatak hem de yaşanabilir bir alan oluşturmuşlar. Bazı depremzedeler evlerinden çıkardıkları eşyalarıyla sınıfları olabildiğince konforlu bir hale getirmişler. Çay, kahve makineleri kurmuşlar. Genç bir depremzede çeyizindeki çay makinesini çıkarıp getirdiğini söylüyor.
Diğeri burada en azından ısınabildikleri ve tuvaleti kullanabildiklerini için rahat olduklarını anlatıyorlar. Sınıfların kapılarını kapayıp mahremiyet sağladıklarından da söz ediyorlar. Bir başka sınıfta temizlik yapan genç bir hanıma rastlıyoruz. Okulun girişinde üç öğün kazan kaynıyor. Depremzedelere ücretsiz yemek dağıtılıyor.
Okulda elektrik var. Akıllı tahtalar çalışıyor. Buraya sığınan minikler gün içinde akıllı tahtalarda çizgi film izleyerek kafalarını dağıtıyor az da olsa depremin açtığı yaraları unutuyorlar. Konuştuğumuz depremzedeler burada rahat olduklarını söylüyorlar ama endişeliler. Okullar açıldığında nereye gideceklerini bilmiyorlar. Bu konuda henüz kendilerine bir bilgi verilmemiş. Okulun müdürü devletin bir yer göstereceğini söylüyor. Ama hiçbirinin eğitim öğretim arası bittiğinde ne yapacaklarına dair bir fikri yok.
İsimlerini vermeseler de endişelerini paylaşıp seslerini duyurmak istiyorlar. Çocuklar ise okulun eve dönüşmesinden hem şaşkın hem mutlular. Ana sınıfı bölümünü oldukça kalabalık. Çoğu orada oyun oynayarak vakit geçirmeyi tercih ediyor. Aralarından biri yandaki okulda okuduğunu söylüyor. Ama artık bu yıl okula gitmeyeceğini belirtiyor. Çocuk yüzleri gülmeye hazır olsa da üzüntüleri ve korkuları yüzlerinden okunuyor.
Onlar da can, ölüme terk etmeyin
Deprem bölgesinde evlerde mahsur kalan can dostlarımızı kurtarmak için çalışan HARK Arama Kurtarma Derneği bugüne kadar bine yakın hayvanı canlı olarak kurtarmayı başardı.
Malatya’daki ihbarları takip etmek için şehre gelen ekip yaşadığı zorluklara rağmen çalışmaya devam ediyor. Aldıkları ihbar üzerine gittikleri bölgeye sokulmayan ekip kimsenin kendilerine yardımcı olmamasına isyan ediyor.
Ekipten Semra Çelikkaya, şunları anlattı:
Çipi varsa sahibine
“Bu bölgede yıkım çok olduğu için ihbar da çok. Bu sabah buraya ulaştık. Bu bölgede iki bina var. Ağır hasarlı olduğu için girmemize izin vermiyorlar, haklılar. Ama bir iş makinesiyle binanın kat seviyesine bizi yükseltirlerse içerideki kedileri kolaylıkla alabiliriz. İnsana alışık oldukları için zaten bizi görünce gelirler. İlk an korksalar bile alışınca ya da mamayı görünce onları çıkarabiliriz. Hiçbir şekilde kimseye ulaşamadık. Nereye aradıysak kapı duvar. Göz göre göre o hayvanları ölmesine izin veriyorlar. Vinçler, iş makineleri orada yatıyorlar. İzin verseler kendi imkanlarımızla da kiralayabiliriz” diye üzüntüsünü dile getirdi.
Ekip Malatya’ya gelir gelmez bina enkaza girip çıkan bir kediye rastlamışlar. Onu yanlarına almışlar ve çipi varsa okutup sahibine teslim edecekler. Daha sonra da yine bir ihbar üzerine hasarlı bir binada olduğu söylenen iki kediye bakmaya gittik. Kedileri bulamadık ama geri dönerler diye ekip daha sonra yeniden gelip bakmak için mama bıraktı. Sonra da aldıkları diğer ihbarların peşine düştüler. Kurtardıkları hayvanları ise Haybap tarafından kurulan İzmir’deki Angels Farm Sanctuary’ye naklediyorlar. İçlerinde sahibi başka bir yere gitmek zorunda kalan ve onlar kurtardıkları takdirde gelip alabilecek olduklarını söyleyenlerin can dostları da var.
Halihazırda çiftlikte içlerinde yangından kurtarılmış hayvanların, adadan kurtarılmış atların, tecavüz ve mağduru hayvanların. Üç bacaklı danaların, kör ineklerin, develerin olduğu 3 bin 200 hayvan bulunuyor.
Restorasyon Yeni Cami’nin yıkılmasına engel olmadı
Malatya’nın sembolleri arasında gösterilen Yeni Camii, depremde kullanılamaz hale geldi. Sadece dış duvarları kalan caminin kubbesi ve minareleri yıkıldı. 24 Ocak 2020’de Sivrice’de meydana gelen depremde büyük hasar alan cami iki yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından geçen yıl yeniden ibadete açıldı.
1843 yılında Hacı Yusuf Cami adıyla yaptırılan cami 1893 depreminde yıkıldı, ertesi yıl Yeni Cami adıyla temeli atıldı ve II. Abdülhamid’in desteğiyle tekrar inşa edilerek 1913’te yapımı tamamlandı. Ancak 1964 depreminde yine hasar görerek onarıldı.
Balkondan düşen telefon 4 kişiyi hayata bağladı
Malatya’da yıkık-ağır hasarlı bina sayısı 5 bin 578 olarak tespit edildi. Niyazi Mısri Mahallesi’ndeki Mazıcı Apartmanı da çöktü. Çökme anında evin balkonundan dışarı savrulan bir cep telefonu, hayat kurtardı. Ekin ailesine ulaşmak isteyen akrabaları, aradığı telefonu açan yabancı uyruklu bir kişinin binanın çöktüğünü söylemesi üzerine bölgeye gitti.
Aile fertleri, enkaz altında kalan 4 yakınını sağ olarak çıkarmayı başardı. Eşi, iki kızı ve oğlu Muhammed ile enkaz altında kaldıklarını belirten İlhami Ekin (58), depremde oğlu Muhammed’i (18) kaybettiklerini kaydetti. Ekin ailesinin Battalgazi Devlet Hastanesi’ndeki tedavileri devam ediyor.
Depremde hayatını kaybettiği oğlunun en büyük hayalinin asker olmak olduğunu kaydeden Ekin, “Oğlum, melek oldu gitti. Hedefi subay olmaktı. Askere gidip, şehit olmak istiyordu. O kadar temizdi ki, uygun olmayan bir şey bile gördüğünde başını çevirirdi” diye konuştu.-İHA
Fenomen Civciv
Malatya’da, depremzedelerin yaraları devletin şefkat eliyle sarılırken, aynı zamanda bölgeye gelen gönüllüler de çocuklarla bire bir ilgileniyor. Kentin birçok noktasına kurulan çadır kentler ve kapalı spor salonlarına yerleştirilen depremzedelere yönelik iyileştirici, geliştirici ve eğitsel çalışmalar sürüyor.
Bu çerçevede kentte bulunan bir spor salonunda konaklayan çocuklar, depremde evi ve iş yeri zarar gören ve herkes tarafından tanınan Fenomen Civciv tarafından düzenlenen etkinliklerle güzel vakitler geçiriyor. Çocukların neşe kaynağı olan ve ailesini güvenli bir yere bıraktıktan sonra tekrar memleketi olan Malatya’ya gelen Hüseyin Güler, namıdiğer ‘Fenomen Civciv’, hedefinin çocukların deprem travmasını bir an önce atmaları için çabalıyor. –İHA