DUYGU ERDOĞAN – Tarihinin en büyük deprem felaketlerinden biri ile sarsılan Türkiye’de afet bölgesi olan 11 şehir içinde en büyük yıkımı merkez üssü olan Kahramanmaraş ile Hatay, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep aldı. Bu şehirlerden Malatya özellikle deprem etkisine karşılık çok fazla yapısının ağır hasarlı hale gelmesiyle dikkat çekti. Bu nedenle ekonomik hayatta en fazla zararın şehir merkezinde hizmet sektörü, kırsalda ise hayvancılıkla uğraşanlarda olduğu görüldü. Bu büyük yapı stoku zararı karşısında diğer büyük risk ise çalışanların göçü oluyor. Şehirdeki konutların aldığı zarar ve henüz geçici barınma alanlarının tamamlanamaması nedeniyle işçiler başka şehirlere göç edince, çalışma hayatında büyük bir kayıp yaşanıyor. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, organize sanayi bölgelerinde (OSB) bina hasarının yüzde 25 seviyesinde olduğunu belirtirken, çalışan kaybının ise yüzde 60 seviyesine dayandığını söyledi.
‘İşçi barınabilmeli’
Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, şehrin ayağa kalkabilmesi için en önemli etkenin ticaretin ayağa kalkması olduğuna dikkat çekerken, bu kapsamda hafriyatlar kaldırılırken yer tahsislerinin planlanması ve ticaretin önünün açılması gerektiğini dile getirdi. Sadıkoğlu, “Malatya’yı bırakmayan esnaf ve çalışanlar ile gidenlerin geri dönmesi için en hızlı şekilde adımların atılmasını bekliyoruz. Örneğin organize sanayi bölgelerinin etrafına konteyner kentler kurularak personelin orada konaklaması sağlanmalı. Bakım ve gıda ihtiyaçları da işverenlerince sağlanabilir. Şu anda işletme personelinin barınma sorunu var, herkes buradan gitmek istiyor. Bu şekilde olursa sanayi ayağa hızlı kalkar” dedi.
Malatya Ticaret Borsası üyeleri, Buğday Pazarı’nda depremden zarar gören esnafı ziyaret etti.
‘Geçici çarşı kurulmalı’
Sanayicinin en önemli zarının hammadde ve makinelerinde bazı kayıplar olduğunu anlatan Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, buna rağmen OSB’nin şehir merkezindeki hizmet sektörü ile kıyaslandığında daha kolay ayağa kalkacak seviyede olduğunu söyledi. Hem hizmet sektörü işverenleri ile girişimcilerin şehirde kalması, hem de çalışan kaybının azaltılması için geçici çarşı alanları oluşturulabileceğini kaydeden Sadıkoğlu, bu konuda çalışmalar yapacaklarını ifade etti. Sadıkoğlu, “Şehrin insanları tedirgin, anında konaklama imkanı bulamıyor. Aileleriyle zor durumda olan işçiler gidiyor. Böyle giderse en büyük sorun çalışan eksiği olacak. Şehir merkezinde binaların büyük kısmı zarar gördü. Hizmet sektörü yerle bir oldu. Şehir merkezinde hasar almayan bina oranı yüzde 20’dir. Her geçen gün gecikiyoruz. Buna çare olmak için esnaf ve işçiye yönelik geçici çarşı alanları oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.
İş yerlerinin yüzde 60’ı yıkık ya da hasarlı
Sanayi alanlarında hasarların daha telafi edilebilir boyutta olduğunu anlatan Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, ticareti sekteye uğratacak asıl sorunun ise büyük zarar gören esnafta olduğunu söyledi. Ayrıca ağır hasarlı bina sayısının 100 bin olduğunu belirten Özcan, bu nedenle işçilerin aileleriyle başka şehirlere yerleşmeye başladığını ifade etti. Özcan, “En büyük sorun da bu. Malatya’da ilçelerde 2 bin, merkezde 20 bin olmak üzere 22 bin esnaf var. Yüzde 60’ının iş yeri ağır hasarlı veya yıkıldı. Küçük esnaf ve hizmet sektörü zor durumda. Acil eylem planı içinde geçici alışveriş alanları oluşturmaya çalışıyoruz. Günlük hayatlarını idame ettirip, ihtiyaçların karşılanabileceği yerler oluşturmaya çalışıyoruz. OSB tarafında ise yavaş yavaş gelen çalışanlarla işlerine başlayanlar var” dedi.
‘Ürünler tahliye edilemiyor’
‘Bir şehri ayağa kaldırmanın en önemli unsuru o şehirdeki ticaret hayatını aktif hale getirmektir’ diyen Ramazan Özcan, hızlı bir ticaret hayatı dönüşüyle işçilerin göçünü de geri döndürmek istediklerini dile getirdi. İşçiler için fabrikalar etrafında aileleriyle birlikte yaşamaları için konteyner barınma imkanları oluşturulması gerektiğini anlatan Özcan, buna iş dünyasının da destek olacağını söyledi. Malatya’nın aynı zamanda bir tarım şehri olduğuna ve hayvancılık yapanların sayısının da fazla olduğuna dikkat çeken Ramazan Özcan, şunları söyledi:
“Tarlalarla ilgili büyük sorunlar gözlenmedi ancak elbette kırsalda yaşayanların da korkusu ve endişesi çok büyük. Bine yakın büyükbaş hayvan kaybettik. Küçükbaşta 6 bine yakın hayvanımız telef oldu. Kayısı ihracatı genellikle OSB’lerden ve muhtelif bağımsız bölgelerden yapılıyor. Bu alanlar yavaş yavaş açılıyor. Kayısı bahçelerimizde bir sıkıntı yok. İyi bir mahsul olursa bu yıl geçimini kayısıdan sağlayanlar biraz mutlu olacaktır.”
‘En az 1 yıl özel destek ve teşvik verilmeli’
Normal şartlarda 500 milyon dolar seviyesinde yıllık ihracatı olan Malatya’da ana hedef her yıl üzerine ekleyerek 1 milyar dolar seviyesine ulaşmaktı. İşletmeler kısa sürede ayağa kalksa da çevre illerdeki zarar ve ürün tedarik/ulaşım süreçlerinde yaşanacak aksamalarla bu yılın zorlu geçeceği öngörülüyor.
Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, işletmelerin ya da esnafın beklentilerinin şehirde karşılanamaması durumunda ürünlerini, makinelerini alıp gitmek istediklerine vurgu yaparken, şu talepleri iletti:
“İş insanımız ve girişimcimiz kısa sürede bir faaliyet görmezse yapılanmasını farklı bir şehirde kuracaktır. Bu imkanı kaçırırsak yeniden niteliksiz göç alırız ve şehirlerin ayağa kalkması gecikir. Hizmet sektöründekileri idame ettirmeliyiz. Ödemelerini yapabilmeliler, çalışanlarına istihdam sağlayabilirler. Adamın dükkanı göçük altında ama işten çıkarma yasağı var. İşçiye nasıl maaş ödeyecek. Vergiler var, ödemeler var, krediler var. Geçici süre ötelemek fayda etmeyecektir. En az bir yıl-iki yıl bu insanlara özel muameleyle destek ve teşvik verilmeli ki ayağa kalkabilsinler. Şehirlerin kendilerine gelmesi için mücadele edeceğiz.”
YARIN: Özellikle küçük sanayinin tamamen yok olduğu Hatay, nasıl yeniden ayağa kalkar?