A Milli Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Necla Güngör Kıragası; ilk kez düzenlenecek Kadınlar Uluslar Ligi, Türkiye’de kadın futbolunun gelişimi, altyapılar için düzenlenen projeler ve birçok konu hakkında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. A Milli Kadın Futbol Takımı’nın ilk kez düzenlenecek Kadınlar Uluslar Ligi’ne C Ligi’nden ve 1’inci torbadan katıldığı belirten Necla Güngör Kıragası, “Öncelikle rakiplerimize değinmek isterim. Biz C Ligi’nde 1’inci torbadan seri başı olarak katıldık. Kadın futboluna yapılan yatırım, kadın futbol takımlarının almış olduğu olumlu sonuçlar ve karşılığında gelen sıralamada yükselmemiz ile beraber seri başını yakaladık. Altımızda da Litvanya, Lüksemburg ve Gürcistan oldu. Grup 2’den de mücadeleye başlayacağız. Bizim için keyifli bir kura oldu. İlk defa kendimizden alt ve kendimizi zorlayacak kendi oyun planlarımızı, özellikle hücum anlamında rahatlıkla sahaya sürebileceğimiz bir grup kurası çektik. O yüzden mutluyuz. Hemen planlarına başladık. Keyifli bir süreç bizi bekliyor” şeklinde konuştu.
“SON 3-4 SENEYE BAKTIĞIMIZ ZAMAN UMUT DOLUYUM”
Son 10 yıllık dönemde, “Acaba olur mu?” dedikleri birçok şeyin şimdi yaşanmaya başladığını dile getiren A Milli Takım Teknik Direktörü, “Son 3-4 seneye baktığımız zaman umut doluyum. Önceden hep hayal ettiğimiz şeylerin şu an gerçekleşiyor olduğunu görmek keyifli. Kızların gelişimlerini takip etmek, büyük kulüplerin işin içine girdiğini görmek bunların hepsi birer hayaldi. 10 seneye baktığınız zaman “Acaba olur mu?” dediğimiz her şeyi şimdi yaşamaya başladık. O yüzden bunun da aslında keyfini sürüyor, geleceğe de çok daha umutla bakmaya devam ediyorum” diye konuştu.
“BÜYÜK KULÜPLERİN, BÜYÜK YATIRIMLARI BU İŞİ ÇOK DAHA BÜYÜTECEK”
Büyük takımların kadın futbol şubeleri açmasıyla, Türkiye’deki kadın futbolunun daha da gelişeceğini belirten Necla Güngör Kıragası, “Her zaman söylüyorum. Büyük kulüplerin büyük taraftarı, büyük kulüplerin büyük yatırımları bu işi çok daha büyütecek. Bizim için çok kıymetli. Nihat Özdemir başkanımızın başlatmış olduğu pandemi sürecindeki ‘Bubble’ sistemde oynattığımız, 4 kanalın aynı anda canlı verdiği ve tarihi bir canlı yayın olduğu süreçle başlayan, daha sonra da Mehmet Büyükekşi’nin büyük desteğiyle büyüyen ve daha da büyüyeceğine inandığımız bir süreç. Çok mutluyuz çünkü Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Karagümrük, Trabzonspor bunlar çok büyük camialar. Kendi tarihlerine baktığınız zaman erkek futbolunda çok büyük üstünlükler elde etmiş, Avrupa’da bizleri çok iyi temsil etmiş, çok iyi futbolcular da yetiştirmiş kulüpler bunlar. O kulüplerin kadın futbolu çatısı altında olduğunu görmek, kadın futbolcularımızın o büyük takımların formalarını giydiklerini görmek tabii ki son derece mutlu eden ve geleceğe de ciddi bir yatırım olarak algıladığımız bir süreç” ifadelerini kullandı.
“ŞAMPİYONLAR LİGİ’NE GİDEN TAKIMIMIZIN ÇEYREK FİNAL GÖREBİLECEĞİNE İNANIYORUM”
Avrupa’daki kadın futboluyla aradaki makasın açık olduğunu ancak son yıllarda kapanmaya başladığına dikkat çeken Necla Güngör Kıragası, “Makas açıktı evet. Ama şu anda kapandığını da düşünüyorum. Konak Belediyespor’un Avrupa’da son 16’ya kalması aslında çok önemli bir başarı hikayesi. Çünkü o dönemde kadın futboluna ciddi bir yatırım yok. Konak Belediyesi’nin kendi çabalarıyla sarf etmiş olduğu Türkiye’nin en iyi oyuncularını bir arada toplayıp, onlarla kurmuş olduğu takım ile beraber hazırlık maçları yaptığı ve yatırımı ortaya koyduğu, sürdürülebilir bir planlamanın sonucuydu son 16’ya kalmak. O yüzden bizim çok gururla anlattığımız bir süreçtir aslında. O kendine has bir hikaye. Ancak dönüp şimdi baktığımız zaman bu sene Şampiyonlar Ligi’ne giden takımımızın mutlaka 1-2 tur atlayacağını, son 16 turu değil umarım son 8’leri görebileceğine inanıyorum. Yatırım yaptığınız her kulvarda transfer de etkisini çokça gösteriyor. Yapılan yatırımdan sonra kızların morali, motivasyonu ve sahiplenişi de bambaşka oluyor. O yüzden ben bu sene için çok umutluyum. Şampiyonlar Ligi’ne, Avrupa Ligi’ne gitmek bir süreç ve sürdürülebilir bir proje. Bunun için çok iyi takım kurmanız lazım. Kurduğunuz takım sezon sonunda dağıtmadan o kızlarla beraber tekrar aynı takvim içerisinde devam ettirmeniz gerekiyor. Bunlar hem profesyonelce düşünülecek ve planlanacak unsurlar. Aynı zamanda da deneyim. Bu seneye gelecek olursak gerçekten kim şampiyon olursa olsun çok iyi kadroları var şu anda görünen. O kadroları da ellerinde tutabilirlerse ve iyi bir planlama yapabilirlerse keyifli bir süreci görebileceğimize inanıyorum” dedi.
“KADIN MİLLİ TAKIMIMIZIN YARISI FUTBOL KÖYLERİ PROJEMİZDEN ÇIKTI”
Kadın futbolu için birçok proje gerçekleştirdiklerini belirten Necla Güngör Kıragası, “Futbol köyü projesi bizim 2009 yılı başlayan, uzun süredir de devam ettirdiğimiz bir proje. Şu anda Kadın Milli Takımımızın yarısının futbol köylerinden çıktığını söylesem. Şu an A Takım’da 24 oyuncumuz varsa 12’si futbol köylerinden geldi. Çok önemli bir altyapı projesiydi. Şu anda devam etmiyoruz. Onun yerine başka projeler yapıyoruz. UEFA ile iş birliği altında ‘UEFA Playmakers’ projemiz var. 5-8 yaş gruplarındaki kız çocuklarını futbolla tanıştırıyoruz. Futbolla tanıştırırken de çizgi film karakterlerinden esinlenerek, onlara örnek göstererek yapıyoruz. Amacımız da hiçbir kız çocuğumuz futbolla tanışmadan farklı bir spor branşına geçmesin. Bizim en büyük hedefimiz bu. Çok iyi futbolcu olmak zorunda değil ya da çok iyi bir şekilde milli takıma gelmek zorunda değil. Ama futbol topuyla tanışması, o futbol topuna her vurduğunda kendi içindeki gücü hissetmesini istiyoruz. O yüzden bizim için çok kıymetli. Onun dışında yaptığımız projelere gelecek olursak 5-8 yaş grubundan sonraki yaş grubu için, 12-14 yaş aralığındaki bütün kız çocuklarımız için illerde bütün teknik heyetteki arkadaşlarım geziyorlar. Buralarda seçme kampları düzenliyoruz. Seçme kampları herkese açık şekilde yapılıyor. Sadece bir kulübe bağlı lisanslı oyuncular da değil. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak yürüttüğümüz bir çalışma var. Futbola yeteneği olduğunu düşünen ya da tespit edilmiş kız çocuklarımızı da sahamıza davet ediyoruz. Oradaki en büyük amacımız da sadece yetenekli olup Milli takımı hedeflemeleri değil, futbolun içinde kalmaları en büyük hedeflerimizden bir tanesi. Tabii ki seçme kampında da çok yetenekli oyuncular buluyoruz. O da bizim için çok büyük bir kar olarak yanımıza kalıyor. Onun dışında da şundan bahsetmek isterim. Geçen sene ve ondan önceki sene yaptığımız bölge seçmelerinde toplam bin futbolcuya ulaşmıştık. Bu sene ise 4 katına ulaştık ve daha yapamadığımız, depremden dolayı ertelemek durumunda kaldığımız bölgelerin haricinde söylüyorum. 4 katı sayıya ulaşıyoruz. Bu da bize şunu gösteriyor; demografik anlamda baktığımız zaman bulunan mevcut nüfus orantısıyla beraber kız çocukların futbola çok ciddi bir ilgisi var. Kız çocuklarının futbola ilgisi varsa anne ve babasının desteği ile beraber aslında bu iş büyüyor. Sektörün de bu şekilde büyüyeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“ULUSLAR LİGİ’NİN EN GÜZEL ÖZELLİĞİ C LİGİ’NDE DE OLSANIZ KUPAYA GİDEN YOLDA VAR OLABİLİYORSUNUZ”
Uluslar Ligi’nden çok umut olduklarını sözlerine ekleyen Kıragası, şu ifadeleri kullandı:
“Uluslar Ligi’nden biz çok umutluyuz. Ekip olarak, oyuncular olarak kura çekiminden sonra baya bir sohbet etme şansı bulduk. Şimdi onun hazırlığını yapıyoruz. Çok umutluyuz ve Uluslar Ligi’nin en güzel özelliği C Ligi’nde de olsanız kupaya giden yolda var olabiliyorsunuz. Şimdi biz hedeflerimizi kısa kısa adımlarla belirlemeye çalışıyoruz. Bizim önceliğimiz C Ligi’nden, B Ligi’ne çıkmak. B Ligi’nde iyi bir performans sergilemek ve ondan sonra da kupaya giden yolda en kısa sürede son 8’in içerisinde olmak bir teknik direktör olarak en büyük hayallerimden bir tanesi. Bunu da bu oyuncu kadrosuyla umarım gerçekleştirebiliriz.”
“KADIN FUTBOL SEKTÖRÜNDE MADDİ ANLAMDA KAZANÇLAR AZ OLDUĞU İÇİN MECBUREN İKİNCİ BİR İŞ YAPMAK ZORUNDA KALIYORLAR”
Özellikle alt liglerde görev yapan kadın futbolcuların, futbolun yanında hayatlarını devam ettirebilmek için ek iş yaptığını bunun sonucunda da spor hayatlarının etkilenebildiğinin altını çizen Necla Güngör Kıragası, “Düşünsenize erkekler kadar performans gösterdiğiniz bir spor branşından bahsediyoruz. Çok ciddi efor sarf ediyorsunuz sahada. O sahaya gelmeden önce düzenli bir şekilde beslenmeniz lazım, uyku düzeninizi almanız lazım, dinlenmeniz lazım ve istenilen performansı sahaya sürebilmelisiniz. Ama bizim kızlarımız maalesef yeteri derece sektörün büyümemesi, kadın futbol sektöründe maddi anlamda kazançları az olduğu için mecburen ikinci bir iş yapmak zorunda kalıyorlar. Tabii ki bu, oyuncunun performansını etkiliyor. Oyuncunun performansını etkilemesi ve kulüp performansın etkilenmesi de milli takımı etkileyen süreçler. Bunlar aslında zincir şeklinde, halkanın devamı niteliğinde olan problemler. Son 2 seneye baktığımız zaman kızlarımız özellikle Süper Lig adı altında konuşursak istenilen düzeyde, en azından kendi geçimlerini sağlayabilecekleri düzeyde maddi anlamda imkanlara sahip olmaya başladılar. Ama gönül ister ki ligimizi profesyonel düzeye çekelim. Profesyonel liglerde erkekler gibi kendi hayatlarına önem verebilsinler. Sağlığına, beslenmesine, uyku düzenine ve antrenmanına tamamen konsantre olabilmeleri de en büyük isteklerimizden bir tanesi. Büyük kulüplerin işin içine girmesiyle beraber bu işin profesyonel olabilmesi için bu sistem içerisindeki kulüplerin sürdürülebilir olması lazım. Yaptım, oldu, kapatıyorum dediğiniz zaman yaptığınız tüm emek, o kız çocukların tüm hayalleri bir anda boşa çıkıyor. O yüzden de bizim için en önemli kilit anahtar sürdürülebilir olmak. İşte biz kadın futbolunda son 5 senedir yaşadığımız şey aslında sürdürülebilir bir sistemi kurmaya çalışmakla geçiyor” şeklinde konuştu.
“HOLLANDA’DA 4 YAŞINDA FUTBOLA BAŞLAYAN OYUNCUMUZ VAR, BİZ DE BU YAŞ 11, 12”
Yurt dışından milli takıma gelen oyuncularla, Türkiye’den takıma dahil olan oyuncular arasında belli farklar olduğuna dikkat eken Necla Güngör Kıragası, “Çok ciddi fark var. Hollanda’dan gelen oyuncumuz var. Kaç yaşında futbola başladın diyoruz, 4 yaşında başladım diyor. Kimlerle futbol oynuyordun diyoruz, erkeklerle futbol oynuyordum diyor. Bizim Türkiye’de kızların futbola başlama yaşı 11 ve 12. Beden eğitimi ve spor öğretmenleri bizim için çok kıymetlidir. Beden eğitimi öğretmeni o kızda bir cevheri görürse, onun için bir okul takımı kurarsa ya da kulüp takımı kurarsa biz o kızı öyle keşfedebiliyoruz. İşte bu sistemi düzeltmek için de 5-8 yaş ‘Playmakers’ ile başlayan daha sonra da bölge seçmeleriyle ve futbol okullarıyla devam eden süreç inşa etmeye çalışıyoruz. Oyuncu eğer 4 yaşında futbola başlıyorsa 12 yaşındaki çocuğa göre antrenman yaşını düşünebiliyor musunuz? Arada çok ciddi bir 8 sene var. 8 sene boyunca bu kız topla temas etmiş. Maç oynamış ve erkeklerle aynı performansı sergilemiş. Bireyselleşmiş ve kendisini geliştirmiş. 12 yaşındaki kız çocuğuna bakıyorsunuz daha temel tekniği alacak, altyapıyı alacak, hareket eğitimini alacak ve bunları yaparken de bir takımın unsuru olarak ait olduğu takımda da istenilen görevleri yapacak. Tabii ki arada çok büyük bir fark var. Bu farkı da kapatmak için biz Türkiye Futbol Federasyonu olarak çok ciddi anlamda mesai harcıyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÖNCEDEN GURBETÇİ OYUNCULARIMIZIN GELMESİ İÇİN AİLELERE YALVARIRDIK”
Geçtiğimiz yıllarda yurt dışında yaşayan Türk oyuncuların, genellikle bulundukları ülkelerin milli takımlarını beklediklerini ancak son 5 senede bu durumun değiştiğini söyleyen Necla Güngör Kıragası, şöyle konuştu:
“Neden bu kadar gurbetçi oyuncumuz geliyor derseniz de önceden biz gurbetçi oyuncularımızın gelmesi için ailelere yalvarırdık. Ne olursunuz gelsin, bize çok büyük değer katacak, çok kıymetli olacak diye. Çok tercih etmeyip bulundukları ülkenin takımlarını tercih etmeyi, orayı zorlamayı çok istiyorlardı. Ama son 5 senedir gelinen noktada şimdi aileler bizimle temas kurup, benim kızımı da lütfen görür müsünüz? Bakın maç linkini gönderiyorum, buradan takip edebilirsiniz. Eminim Milli takıma katkısı olacaktır diyorlar. Bu bizim için çok önemli. Öyle olunca da ister istemez takımın çoğunluğu yabancı yurt dışından gelen Türk oyuncularımıza da mutlaka yer açmış oluyoruz.”
“AİLELER, KIZ ÇOCUKLARINA GÜVENSİN”
Ailelere kız çocuklarına güvenmeleri yönünde çağrıda bulunan Necla Güngör Kıragası, sözlerini şöyle noktaladı:
“Aileler, anneler, babalar, kız çocuğunuza güvenin. Kız çocuğunuza eğer siz güvenirseniz onlar kendilerine olan özgüvenleriyle sağlam adımlarla ayaklarının üzerinde sımsıkı duracaklardır. O yüzden özellikle babalar. Eğer bir baba, kız çocuğuna güveniyorsa emin olun o kız çocuğunun hayatı boyunca sırtı yere gelmez.”