Birbirini çok seven, tüm engellere rağmen aşklarından vaçgeçmeyip kavuşan Ganime ile Onur’un ilk çocuğu Teo. Varlıklı ve onu çok seven, el üstünde tutan bir ailesi var. Dört yaşına geldiğinde bu masal birden bozuluyor. Teo’nun amansız bir hastalığa yakalandığı ortaya çıkıyor. Aile çözümü ABD’de buluyor. Teo’nun tedavisi başarılı geçiyor ama hastalıklar tüm hayatı boyunca yakasını bırakmıyor. Teo, vakur ve metanetli duruşuyla hem hastalığa boyun eğmiyor hem de onu her daim sarıp sarmayalan ailesine moral veriyor. Çünkü ruhu olgun Teo’nun. Çünkü Teo hasta bir çocuk olmayı kendi seçiyor. Fakir bir balıkçıyken hastalıktan kaybettiği evladının acılarını paylaşabilsin diye hasta bir çocuk olarak dünyaya gelmeyi diliyor.
“Teo”, umut ile acının iç içe geçtiği öğretici bir roman. Sevginin gücünün kutsandığı, sevdiklerimizi aslında hiç kaybetmediğimizi anlatan bir hayata şahitlik ettiriyor. Sevdiklerimizi bir daha asla göremeyecek olma fikrinin bile içimizi acıttığı yaşama farklı bir bakış açısı sunuyor Nermin Bezmen kitabında. Ve bu bakış açısı yasla, matemle başa çıkmak için teselli oluyor.