Brüksel’de bir araya gelen NATO’ya üye ülkelerin Savunma Bakanları toplantısının ikinci gününde, Hamas’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırı değerlendirildi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant video konferans yoluyla bakanlara Hamas’ın İsrailli sivillere ve bazı NATO müttefiklerinin vatandaşlarına karşı gerçekleştirdiği saldırılar hakkında bilgi verdi. Genel Sekreter Jens Stoltenberg, NATO’nun ‘terör saldırılarını mümkün olan en güçlü şekilde kınadığını’ söyledi ve “İsrail yalnız değildir” dedi. Tüm müttefiklerin İsrail’le dayanışma içinde olduklarını ifade eden Stoltenberg, “Müttefikler İsrail’in bu haksız terör eylemlerine karşı orantılı bir şekilde kendini savunma hakkına sahip olduğunu açıkça belirttiler” dedi. Hamas’a tüm rehineleri derhal serbest bırakması ve sivillerin mümkün olan en iyi şekilde korunması çağrısında bulunan müttefikler, hiçbir ülke ya da örgütün bu durumdan faydalanmaya ya da durumu tırmandırmaya çalışmaması gerektiğini de açıkça ifade ettiler.
Müttefikler rehineler konusunda kaygılı
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, İsrail’de yaşayan ve hamile, yaşlı, bakıma muhtaç ve bedensel engelli olan Fransız vatandaşlarını tahliye etmek amacıyla bir uçak göndermeyi kararlaştırdıklarını açıkladı. Almanya, Kanada ve İngiltere de İsrail’deki vatandaşlarının tahliye taleplerini değerlendiriyor. Müttefikler İsrail’e güçlü destek verirken Hamas’ın elinde bulunan NATO üyesi ülkelerin yurttaşı olan rehinelerin akıbetinden de endişeli. Zira İsrail’in Gazze’ye düzenleyeceği kapsamlı bir askeri harekatın rehinelerin güvenliğini tehlikeye atmasından kaygılanıyorlar.
ABD ve Almanya’dan İsraile mühimmat desteği
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral C.Q Brown, NATO karargahında düzenlediği bilgilendirme toplantısında, Hamas dışında İsrail aleyhine saldırıda bulunmaya hazırlanan başka kuvvetlerin bulunmadığını açıkladı. Bölgeye Gerald Ford uçak gemisinin geldiğini hatırlatan Brown, ABD’nin İsrail’in mühimmat ihtiyacını karşılamaya başladığını da hatırlattı. ABD’nin Ukrayna’ya vereceği askeri mali yardımdan 4 milyar dolarlık bir kısıntıya gitmesi ve İsrail’e askeri mühimmat desteğini sağlayacağını açıklaması, Avrupalı müttefikleri Ukrayna konusunda kaygılandırmıştı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, yardımın ABD’nin Ukrayna’ya taahhüt ettiği askeri yardımı sekteye uğratmayacağını vurguladı. Ayrıca ABD’nin Ukrayna’ya yönelik olarak kararlaştırdığı 4 milyar dolarlık kesintinin de operasyonel bir etkisinin olmayacağını savundu. Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıda Iran’ın parmağının olduğu, hazırlıklara katıldığına yönelik olarak henüz bir verinin bulunmadığını söyledi. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da, İsrail’in talebi üzerine Almanya’nın 2 adet İHA göndererek Tel-Aviv yönetiminin savunma çalışmalarına katkıda bulunacağını söyledi. Bununla birlikte İsrail donanmasının mermi ihtiyaçlarını gidermek amacıyla da çalışmalara başlayacaklarını bildiren Bakan Pistorius, Almanya’nın İsrail’in yanında yer aldığını vurguladı.
Politico: ‘Güçsüz Avrupa’
Geleneksel olarak AB politikalarını destekleyen Politico dergisinde İsrail-Hamas konusunda Matthew Karnitschni tarafından kaleme alınan makalede, eski ABD dışişleri bakanı Henry Kissinger’ın sözlerine atıfta bulunuldu. “Eskiden Kissinger dış politika konusunda AB’de kimi aramak gerektiği sorusunu gündeme getirerek çok seslilikten şikayet ediyordu. Oysa artık kimse AB’yi aramıyor. AB, aslında sanki jeopolitika alanında anlamsızlaştı. Kimse AB’yi umursamıyor” diyen Karnitschni, Yukarı Karabağ’dan Kosova’ya ve İsrail meselesine kadar, AB’nin sadece insani yardım kuruluşları ve STK’lara fon aktaran bir topluluk haline dönüştüğünü vurguluyor. 2019 yılında AB’yi jeopolitik bir güç merkezine dönüştüreceği vaadiyle göreve gelen Ursula Von der Leyen’in AB’nin küresel güçler arasında tatlı su balığına dönüştürdüğünü dile getirerek adeta AB’yi eleştiri yağmuruna tuttu.