Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra derede çuval içinde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsisinin ön raporu ortaya çıktı. Raporda Narin’in içinde olduğu çuvalda cesede ait olduğu değerlendirilen kaval kemiği bulunduğu, cansız bedeninden 91 örnek alındığı, çürüme başladığı gerekesiyle ölüm şekli ve zamanının belirlenemediği belirtildi.
Kesin ölüm sebebinin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nce yapılacak çalışmayla belirleneceği belirtilen raporda, şöyle denildi:
“Cenaze bütünlüğü bozulmadan önce ve cesedin içerisinde bulunduğu çuvaldan çıkarılmadan skopi işlemlerine tabi tutulduğu, radyoloji uzmanı ve adli tıp uzmanları eşliğinde gerekli incelemelerin yapıldığı, sonrasında moleküler ve genetik incelemeye esas olacak biyolojik bulgu, sürüntü örneklerinin detaylıca cesedin her noktasından olacak şekilde alındığı, ceset üzerinden alınan örneklerden istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde örneklerin alındığı, toplamda 91 adet örnek alındıktan sonra cesedin tekrar skopi işlemine tabi tutulduğu, skopi işlemi ardından klasik otopsi yapılmak üzere ceset otopsi salonuna alındı. Otopsi işlemleri yukarıda belirtilen Adli Tıp uzmanları eşliğinde yapılan işlemlerin tümü kamera kaydı alınmak suretiyle usulüne uygun bir biçimde başlanıldığı, Adli Tıp Uzmanlarınca cesedin açıldığı, sol bacak diz kapağında itibaren kopma olduğu, cesedin bulunduğu bir çuval içerisinde cesede ait olduğu değerlendirilen muhtemel kaval kemiği olduğu değerlendirilen kemiğin muhafaza altına alınarak diğer kemik parçalarının da alınarak, beraber İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek, bacaktaki kopmanın sebebinin ancak burada yapılacak inceleme ile çözümlenebileceği, iç organlarda gerekli incelemelerin yapılarak numunelerin alındığı, cesedin tümü üzerinde hemen her dokudan örnek alınıldığı, alınan doku örnekleri, iç organların üzerinde patolojik çalışmalar yapılması gerektiği, saçlı doku üzerinde gerekli kimyasal incelemelerin yapılması amacıyla örneklerin alındığı, Adli Tıp Uzmanlarının ilk izlenimlerinde cesette ciddi anlamda çürüme başlamış olduğundan somut bir beyanda bulunmanın mümkün olmayacağı, yapılan otopsi işleminde bu aşamada gözle görünür bir kesici- delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu elde edilemediği, cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda da bulunulamayacağı, kesin ölüm sebebinin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nce yapılacak moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilen numuneler üzerinde yapılacak incelemeler ile belirlenebileceği Adli Tıp Heyetince belirtilmiştir.”