Mustafa Anıklı yazdı! Ali Koç için başkan adaylığı iddiası

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin TFF ziyareti gündem olurken Milliyet gazetesi yazarı Mustafa Anıklı Özbek’in sözlerini değerlendirdi. Öte yandan Anıklı, Muslera’nın profesyonelliğini eleştirirken Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un adaylığıyla ilgili iddiada bulundu.

İşte Mustafa Anıklı’nın o yazısı…

‘HACI BABA TEKKESİ HA!’
Her sezon, ligin bitimi yaklaştıkça, üst sıradaki kulüpler arasında çekişmeler, söz düelloları ve bunun gibi türlü türlü lobi faaliyeti yaşanır.

Ama hiçbiri, bu sezonki gibi “seviyenin dip yaptığı”, “birbirini aşağıladığı” gibi olmamıştı.

Bakmayın siz Galatasaray’ın Fener’e, Fenerbahçe’nin Cim-Bom’a, Beşiktaş’ın her ikisine sopa gösterdiğine… Tenceremin dibi kara, seninki benden kara…

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Biz TFF’ye kendimiz için gittik” diyor, ardından Riva’ya koşan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, “Fenerbahçe ile ne konuştunuz diye sorduk” ifadesini kullanıyor. TFF Başkanı olsam, “Ne konuştuysam konuştum, sana ne” derdim. Tabii böyle amiyane ifadeyle değil, yoluyla, yordamıyla…

Dursun Özbek, “Burası Hacı Baba Tekkesi mi?” diye hesap sormuş. Doğruysa, vay, vay, vay… Sanırım Başkan Mehmet Büyükekşi de, bunu kendi üslubunca reddetmiştir.

Ya Ali Koç’un dediği ne? “(Tahkim ve PFDK’deki bazı üyeler hakkında) Onuru olan kişi istifa eder. Federasyon onurluysa, bunlar istifa etmiyorsa ‘lütfen istifa edin’ der ama ülkemizde onurun da kıymeti yerlere düştü. Ne yazık ki.”

Bundan daha ağır ne söyleyebilir?

Esas acı olan ne biliyor musunuz? Bu karmaşa içerisinde, Fenerbahçeli yöneticilerin, fonlanan, fayda sağlayan yapı içerisinde medya mensuplarının (!) bulunduğunu iddia etmesi… Haklılar, gazetelerinde sütun işgal eden, televizyonlarda ya da youtube kanallarında boy gösteren, “kulüp leşkerleri” için “Gazeteci değiller ki” demesi gereken; benim derneğim, Türkiye Spor Yazarları Derneği… Yani TSYD… Ama ısrarla susuyor arkadaşlarım.

Susma, sustukça sıra sana gelecek

Ali Koç yeniden aday
Yüksek Divan Kurulu’nda yaptığı konuşma, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un niyetini açık açık ortaya koydu. Ne diyor başkan?
“Sayın Köksal Özbek, ne olur bir başkan bulun ve bulduğunuz an genel kurula gidelim. O güzel cümlelerle bezenmiş konuşmalarınızdan dolayı tebrik ederim. Ama çoğunun içi boş ve benim de artık sabrım taşıyor. Dolayısıyla, bulana kadar da rica ediyorum, altımızı oymayın. Ama bulduğunuz an er meydanına ben geliyorum.”
Bu söyledikleri, “Hangi koşulda olursa olsun yeniden adayım” demek değil mi?

Muslera’yı para bozmuş!
Galatasaray Kaptanı ve Kalecisi Fernando Muslera, son dönemde gündemde bulunan dolandırıcı çetesine, yaklaşık 1.5 milyon dolar kaptırmış. Bu da futbolunu etkiliyormuş.
Kusura bakmayın ama, ondan onlarca kat daha fazla derdi bulunan, belki çocuğu amansız hasta, belki çözümsüz sorunla uğraşanlar, kendi işlerini yapmıyor mu? Muslera, bu kadar profesyonellikten yoksun mu?
Yoksa yoksa; Nando’nun derdini bile bile onu oynatan Okan Buruk mu suçlu? Ya da, yedeği Okan Kocuk’a olan güveniniz bu kadar mı az?

Erenay’ı tanıyor musunuz?
Fenerbahçe’nin son dönemdeki en kaliteli ismi… Sarı-lacivertlilerde üzerine en fazla değer katan futbolcusu… Kısacası; 10 numara bir karakter…

On numara derken, mecazi anlamda söylemiyorum; gerçekten 10 numara pozisyonundaki isim Erenay… Yani Ferdi Erenay Kadıoğlu…

Kale ve santrfor dışında her yerde var. 56 maçını “10 numara”da oynarken, 44 karşılaşmada sağ kanatta, 23’ünde de sol kanatta… Orta sahanın sağında ve solunda 19’ar müsabakada boy gösterdi. Yetmedi, merkez orta saha, forvet arkası ve ön liberoda da yine o vardı.

Komple futbolcu Ferdi, sağ ve sol bekte de alkışlandı, milli takımda bile böyle oynadı.

Ama acıyın biraz bu adama… Bir gün orada, öbür gün burada… Bir maçta üç ayrı bölgede görev yaptı sahada…

Eğer Ferdi, Fenerbahçe’de değil de, 5 büyük ligde bir takımda olsa ya da ne bileyim Porto’da, Braga’da; bugün hem kendi değeri artardı hem de alacağı para… 

Adam gibi gittiler
Hoca vardır, takımı lider olsa bile, kendini beğendiremez; hoca vardır, takımı küme düşse de bir şey değişmez.

Ligimizde böyle karakterde iki isim arka arkaya ayrılmak zorunda kaldı. Biri, Ümraniyespor’u üst lige taşıyan ve sonlarda olsa da, takımını belli bir kaliteye oturtan ancak sonuç alamayan Recep Uçar; diğeri de, Giresunspor’u bir üst lige çıkaran, geçen yıl kümede tutan Hakan Keleş… İkisi de mütevazı kadrolarıyla en iyisini yapmaya çalıştı, olmadı. Ama kimse de, “istifa” diye tutturmadı. Adam gibi geldiler, adam gibi gittiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir