Bu maçı kalbimizde büyük bir acıyla izledik. Ercan Güven’in vefatı bizim her duygumuzu kilitledi. Böyle güzel bir insanı kaybetmek gerçekten kolay değil. Ama hayat devam ediyor.
O yüzden hemen maça geçelim… İsmail Yüksek ilk 12 dakikada toplam 4 top kaybetti… Fenerbahçe’nin en kilit oyuncusu. O bölgede kaybettin mi yanarsın. 5.pozisyonda topu uzaklaştıramadı Fenerbahçe, golü yedi.Aslında bir önceki top gol olmalıydı. Livakoviç Sara’nın topunu mucize kurtardı.
Torreira hayatının en önemli golünü attı. Ancak Livakoviç’in şanssızlığı onun şansı oldu.
Fenerbahçe maça iyi başladı. Ancak Galatasaray sinsi futbolu ile bubi tuzağı kurmuş bekliyordu. Fenerbahçe bu tuzaklara takıldı. Bu tuzakları anlayamadı.
İyi de başlamıştı maça. Bana göre Szymanski’nin pozisyonu maçın kader anı. Hem de sol ayağına geldi top. Ama atamadı. Bu pozisyondan sonra maç döndü zaten.
Galatasaray’da ilk yarı Osimhen Çağlar’dan tek hava topu alamadı. Ama öyle akıllı oyuncu ki 2. gol öncesi gelen topu göğsüyle asist yaptı, Mertens gibi bir futbolcunun bu golü kaçırması olanaksızdı.
Ya arkadaş Tadiç bu takımda sağ kanatta oynamaz. Oynatırsan bu adamın verimini en aza indirirsin. Adam yokları oynadı. Tadiç’in sağda oynaması demek tetiği olmayan tabancadır Fenerbahçe için.
Mou’nun anlamadığı bir şey var. Bu takımın özellikle derbi maçlarında ruhu olan futbolcuları var. Örneğin Mert Hakan ve İrfan Can. Bu adamlar özellikle derbilerde her şeylerini verirler.?
Seyirciyi ateşler, takımını ateşler. Rakibin konsantrasyonunu bozarlar.
Üstelik diye devam edelim. Fred geldiğinden beri en kötü futbolunu oynadı. İki doğru pas yapamadı. Dikine topları kullanamadı, çok top kaybetti.
Fenerbahçe’de sahanın en iyisi Dzeko idi. Derbi anlamını bir tek o taşıdı. Sonuna kadar mücadele etti.Galatasaray 90 dakika oyun disiplinini asla bozmadı. Net pozisyonları değerini bilerek kullandı ve gollerini attı.
Fenerbahçe ise son vuruşlarda sezonun en kötü maçını oynadı. Tabii Muslera’yı unutmamak lazım. Ve Galatasaray seyircisi bu adamı eleştirdiği zaman yemin ediyorum kahkahalarla gülüyorum.
İkinci yarı ilk yarının aynısıydı. Tek fark maç bir anda Yunus’un maçı oldu. Tam sevdiği ortam doğdu. Çok pozisyona girdi. Fenerbahçe defansını tüketti. Ama Sara’nın attığı gol tam bir usta işiydi.
Fenerbahçe çok kaçırdı. Böyle bir maçta bu kadar çok gol kaçırma lüksün yok. Bu topları gole çevirebilse maç 3-0’dan bile dönebilirdi.
Sonuç olarak akıl oyunlarını bileğinin hakkıyla Galatasaray kazandı. Mou ise hala Türkiye Ligi’ni tanıyamamanın cezasını çekiyor.