Metaverse’ün anahtarı: Duygusal zekâ

Mine Özdemir Güneli – Değiştirilemez dijital varlıklar (NFT), blockchain (blokzincir), sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), karma gerçeklik (MR)… İçinde bu kavramları bolca barındıran, oyun oynanabilen, arsa satın alınabilen, sanat, sağlık, finans, spor gibi farklı alanlarda kullanılabilen yeni evren metaverse, popüler olduğu kadar hâlâ anlaşılmaya çalışılıyor. Bu teknolojinin aktif kullanıldığı eğitim sektöründe ise gelecekte insanları nelerin beklediği merak konusu. Bu soruya cevap aramak için Yeni Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV) tarafından gerçekleştirilen Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde “Her Yönüyle Metaverse ve Eğitim” başlıklı bir panel düzenlendi. 

‘Değerler değişmeli’ 

Panelde konuşan Futurebright Group Kurucusu Akan Abdula, 3 milyar insanın ömrünün yüzde 40’ının dijital gözlem altında olduğunu, yaptığı her şeyin bir veriye dönüştüğünü ve birilerinin bu işten para kazandığını belirterek, insanlardan daha çok veri alınabilecek platformlara ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Hedefin yüzde 60’a ulaşmak olduğunu, bunun da insan ömrünün 50 yılının veriye dönüşmesi anlamına geldiğini söyleyen Abdula, neoliberalist yapının 150 trilyon dolar para ürettiğini ancak bu paranın dünyada kullanılmak istenilirse 1,5 gezegene daha ihtiyaç duyulacağını kaydetti. Metaverse’e 150 trilyon dolarla insanlığa bu sistemi yeniden kullanma fırsatı yaratacak alan olması gözüyle bakılması gerektiğinin altını çizen Abdula, “Hepimiz arabam, evim olsun diyoruz, bunlar somut değerler. Bu değerlere parayı harcarsak, dünyanın buna yanıt vermeye hali yok. Onun için insanlığın kafasındaki değer anlamı değişmeli. Bundan dolayı sanal paralel bir evren yaratmamız gerekiyordu” dedi. 

Metaverse’ü sanal kamusal alan olarak tanımlayan Abdula, bu dünyanın bireyleri nasıl etkileyeceğine yönelik şu bilgileri verdi: “Bu iş algoritmik dünyanın en üst aşamasına gidecek. Algoritmik dünyada yazılımlar var. Çocuklara sosyal medyada neden hesap açtın diye soruyoruz. Özgür olabilmek için diyorlar. Sosyal medyada her şey olabilirsiniz ama özgür olamazsınız.”  

Dijital gardiyanlar takipte 

Metaverse’ün daha da uçta bir sistem olduğuna değinen Abdula “Algoritmik dünya sizi öngörebilir hale getirmeye çalışıyor. Çünkü ne kadar öngörülebilir olursanız o kadar üzerinizden para kazanmak pazarlama dünyası için kolaylaşıyor. Sosyal medyada bir şeyi beğendiğinizde, yorum yaptığınızda anında iz bırakıyorsunuz ve arkadan algoritma çalışmaya başlıyor. Dijital gardiyanlar, özgür dünyamızı iz bıraktıkça daraltıyorlar. Metaverse bizi algoritmik dünyanın daha da insafsızlığına götürecek” dedi. 

Dijitalle savaşmak yerine rekabet etmek gerektiğine dikkat çeken Abdula, şu uyarılarda bulundu: “Dijitalle savaşırsak çocuklarımızı sakatlarız. Çocuklarımız yarın girişimci olacaklar, girişimcilik aslında dijitalde. Eğitim kısmında sonuçlara odaklanıyoruz. Herkes okullarda kodlama öğretiyor. Kodlama öğretelim ama bu algoritmalar zaten kendi kodlarını yazacak, meslekleri bizden daha iyi yapacak. Teknik işleri makineye devredeceğiz ve vaktimizi daha değerli şeyler için harcayacağız.” İnsanların makineye karşı tek avantajının duygusal zekâsı olduğunu vurgulayan Abdula, “Eğitimde tabii ki teknik öğreteceğiz ama felsefe, tarih, kültür, sanatla duygusal zekâyı daha çok beslemeliyiz. Duygu okuryazarlığı yüksek çocuklar yetiştirmeliyiz” diye konuştu. 

Panelde (soldan sağa) Hayati Oktay, Aylin T. Ünal, Bilal Erdoğan, Yavuz Samur ve Akan Abdula yer aldı.

‘Çocuklarımızı hazırlayacağız’

YETEV’in çatısı altında olan Çekmeköy’deki Yenidoğu Okulları’nda yapılan zirveye YETEV Mütevelli Heyet Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, YETEV Okulları Genel Müdürü Hayati Oktay ve öğretmenler katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Necmeddin Bilal Erdoğan, salgın döneminde eğitimde teknolojinin okullara, sınıflara nüfuzunun sanılandan çok daha hızlı gerçekleştiğini belirterek, “Okullarda akıllı tahtanın olmasına direndiğimi söylemeliyim. Ama sonunda gördük ki hakikaten eğitime gönül vermiş arkadaşlarımız, eğitim teknolojilerini kullanarak daha fazla verim alabiliyorlar” dedi. 21. yüzyıla hazırlanan çocukların bu teknolojilerle çok rahat bir şekilde ilişki kurabiliyor olmasının önemine dikkat çeken Erdoğan, “Ama bu ilişkilerin onların karakterine, insanlığına arz ettiği riskleri de bilerek bunları kullanacağız. Çocuklarımızı bu konuda daha bilinçli hazırlamaya çalışacağız” diye konuştu. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir