Mersin’de öldürülen öğretmenin oğlu: Annemin katili, kravat taktı diye içeriden çıkamasın


DHA

Mersin’de yazlık siteye gittikten sonra kimsenin haber alamadığı öğretmen Derya Demir’in komşuları, evden gelen kokudan rahatsız olunca korkunç gerçek ortaya çıktı. Demir’in meslektaşı olan sevgilisi tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü anlaşıldı.

Cinayetin ardından kaçan Murat O., Konya’da yakalanıp, Mersin’e götürüldü.

CENAZESİ TOPRAĞA VERİLDİ

Cansız bedeni bulunmadan 6 gün önce hakkında kayıp başvurusu yapılan Derya Öğretmen’in cenazesi, bugün üzerinde Atatürk resmi olan Türk bayrağına sarılı tabutla memleketi Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesine getirildi.

Cenazeye Demir’in çocukları Oğuz Özün, Mehmet Özün, eski eşi Muharrem Özün, yakınları ve sevenleri katıldı.

TABUTUNU KADINLAR TAŞIDI

Derya Demir’in cenazesi, kılınan namazın ardından ilçe mezarlığında toprağa verildi.

Cenazeye katılan kadınlar hem tabutu omuzlarında taşıdı hem de mezarın üzerine toprak attı.

“ANNEMİN KATİLİ KRAVAT TAKTI DİYE İÇERDEN ÇIKAMASIN”

Cenazede gazetecilerin sorularını yanıtlayan Derya Demir’in oğlu Oğuz Üzüm, “Annem vahşice katledilip, üzerine iki tane kapı kilitlendi. Biz annemin ölüsünün karşı evinde 5 gün boyunca uyuduk, annemi her yerde aradık.

Bu canilik son bulsun. Annemin katili, kravat takıyor diye içeriden çıkamasın. Derya Demir için adalet diyorum. Bütün kadınlar için adalet. Katiller içeriden çıkamasın artık.” dedi.

“KADIN CİNAYETLERİ SON BULSUN, BU SON KİMSEYE YAKIŞMIYOR”

Derya Demir’in babası Mahmut Demir de ”Son yıllarda yükselen bu kadın cinayetini önlemenin tek yolu eğitim, eğitim, eğitim. İnsanların kadın, erkek eşitliğini kabul etmesi, artı elmanın iki yarısı. Bir yarısını aşağıya, bir yarısını yukarıya çektiğiniz zaman toplumsal eşitsizliğin bir yansıması bu.

Umarım eğitimle bütün toplum kesimlerinin, bu konuyu daha özenle hem çocuklarını yetiştirmeleri, gençlerin de artık söylemeye dilim varmıyor; ama eşitliği içine sindirerek kabul etmeleri. Devletin de toplumda yaşanan şiddet ve eşitsizliği ortadan kaldırmak için her türlü tedbiri alması.

Kadın cinayetleri son bulsun. Böyle bir son hiç kimseye yakışmıyor. Hiçbir canlıya yakışmıyor. Onun için kadın cinayetlerinin son bulması için, devlet dahil toplumun her kesimi elini düşünmesi gerekiyor. Umarım son olur ve bundan sonra hiçbir kadın katledilmez.” diye konuştu.

“BİR CANLININ HAYATINI ALIYORSAN BUNUN İYİ HALİ OLMAZ”

Eski eş Muharrem Özün ise “Ben 20 yıl bir hayat paylaştım. Bir şekilde ayrıldık. İnsanlar ayrılabilir; ama her insanın yaşama hakkı var. Kadın veya erkek fark etmez. 20 yıl, iki tane çocuk bana verdi, gül gibi pırlanta gibi. Ben onların emanetine sahip çıkmak için geldim.

Ne yazık ki bu ahlaksız, bu sapığın, ilk ifadesini okudum. ‘İyi hal’ indirimi almak için elinden geleni yapmış. Fakat unutmamak gerekiyor, bu bir canlı, hayvan da olabilir, kedi de olabilir, bitki de olabilir. Bir canlının hayatını alıyorsan, bunun ‘iyi hali’ olmaz, olmamalı.

“BENİM EŞİM MELEK OLDU GİTTİ”

Artık elimizi taşın altına sokalım. İnsanlar rahat rahat ekmek almaya gidemeyecek mi? Kadın veya erkek fark etmiyor. Bir sürü çocuk da katlediliyor. Yaşayamayacak mı? Ne istediniz benim eşimden. Yıllarca evinden işine, işinden evine başka bir şey yoktu. Ne istediniz veya bir başka insanlar ne istiyorsunuz?

Her şey para mı? Her şey makam mı? O makamlara oturanlar, artık o makamların gereğini yapsınlar. Çünkü en son makam burası, burada hesap verecekler. Onların hesabı daha ağır olacak. Benim eşim melek oldu gitti, Allah çocuklarıma ömür versin ama yeter.’‘ dedi.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir