Ozan Ömer Kadüker – Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin üzerinden 20 gün geçti. Bölgede büyük yıkıma neden olan depremin ilk gününden itibaren Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da öğretmenleriyle sahada hizmet veriyor. Bakanlık, depremzede vatandaşlara yemek ve barınma hizmetinden arama kurtarma çalışmalarına, psikososyal destekten hastanelerde sınıf açmaya, lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilere destek kurslarından konteyner kentlerde prefabrik okulların kurulmasına kadar pek çok alanda hizmet üretmeye devam ediyor. Bakanlığın bölgede yaptığı çalışmaları, depremin ilk gününden itibaren Malatya’da sahada olan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e sorduk.
Günde 2 milyon sıcak yemek
Depremin ilk gününden itibaren MEB tüm personeliyle sahada yer aldı; özellikle ilk gün çok kritik olan sıcak yemek ihtiyacının karşılanmasında önemli bir katkı sağladı. Nasıl bu kadar hızlı organize oldunuz?
Bakanlık olarak tüm çalışma arkadaşlarımızla hemen bir planlama yapıp bölgeye gittik. Mesleki eğitim, halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitülerindeki üretim merkezlerinde üretim kapasitemizi hemen devreye soktuk. İlk hafta ağırlıklı olarak çorba, sıcak yemek ve ekmek üretimi yapıp vatandaşlarımıza ulaştırdık. Her geçen gün üretim kapasitesini artırarak şu anda günlük 2 milyon sıcak yemek ve 1,8 milyon ekmek üretim kapasitesine ulaştık. Önceki hazırlıklarımızın bugünlere katkısı çok fazla oldu. Örneğin, Haziran 2022’de 81 ilde meslek liselerine ekmek üretim tesisleri kurmuştuk. 2023 yılı başına kadar bu tesislerin sayısını sürekli artırmıştık. Ayrıca ikinci dönemin başında okulöncesi tüm öğrencilere sıcak yemek vermeyle ilgili hazırlıklarımızı da tamamlamıştık. Bu hazırlıklarımızı deprem bölgesindeki 10 il için kullandık. Ayrıca deprem sonrasında meslek liselerimizde 97 seyyar mutfak üreterek bölgeye intikalini sağladık. Kısaca, Bakanlık olarak tüm imkânlarımızı bölgedeki insanlarımız için seferber ettik. Şu ana kadar 27 milyon 951 bin 77 sıcak yemek, 26 milyon 569 bin 230 ekmek ürettik ve vatandaşlarımıza dağıttık. Üretimlerimiz devam ediyor.
Barınmayla ilgili hangi çalışmaları yaptınız?
İlk günden itibaren okullarımızı, pansiyonlarımızı, öğretmen evlerimizi ve uygulama otellerimizi vatandaşlarımıza açtık. Depremin ikinci haftasında 465 bin vatandaşımızın barınma ve yemek ihtiyacını karşıladık.
Meslek liseleri yine sahada
Öğretmenler sahada arama kurtarmadan çadırların yönetimine kadar her alanda katkı verdiler. Bu süreci Bakanlık olarak mı organize ettiniz?
Öğretmenlerimiz inanılmaz bir dayanışma ruhu sergilediler. Bölgeye binlerce gönüllü öğretmenimiz geldi. İllerdeki öğretmenlerimizle birlikte her işte katkı sağladılar. Bakanlık olarak İçişleri Bakanlığımız ve AFAD ile birlikte oluşturduğumuz ve eğitimden geçmiş yaklaşık 5 bin öğretmenden oluşan arama kurtarma birimimiz (MEB AKUB) hemen sahaya intikal etti ve arama kurtarmada AFAD’a yardım etti. Sahada olduğumuz için öğretmenlerimizin ve idari personelimizin nasıl fedakârlıkla çalıştıklarını bizzat müşahede ettim. Tüm çalışma arkadaşlarıma müteşekkirim.
Çadır, uyku tulumu gibi daha önce üretim portföyünüzde olmayan ürünleri de üretmeye başladınız.
Üretim kapasitenizi artırdığınızda ürün çeşitliliğini de artırabildiğimizi Kovid-19 salgını günlerinde deneyimlemiştik. Meslek liselerimizde kurduğumuz Ar-Ge merkezlerinde daha önce üretmediğimiz maskeleri, solunum cihazlarını hatta N95 maske makinelerini üretebilir hale gelmiştik. Aynı deneyimi burada da uyguladık. İçişleri Bakanlığımız ve AFAD Başkanlığımız ile koordineli bir şekilde çalıştık. Ürettiğimiz binlerce çadırı, 60 bin uyku tulumunu ve on binlerce sobayı AFAD’a ilettik. Önceden üretim kapasitesini artırmış olmanın, Ar-Ge merkezlerini kurmanın, inovatif yaklaşımı okullarımızda yaygınlaştırmanın, fikri mülkiyet ve sınai haklar alanında patent, faydalı model, tasarım ve ticarileştirilmesine verdiğimiz önemin sonucu oldu tüm bu açılımlar. Üretim kapasitesini artırdıkça yeni durumlara adaptasyonunuz da hızlanıyor.
‘Her şartta eğitime devam’
Çocuklar için kaç tane psikososyal destek çadırı kurdunuz? Buralarda hangi öğretmenler görev yapıyor?
İlk günden itibaren insanlarımız çadırlarda kümelenmeye başlayınca çocuklarımızın bu travmayı atlatmalarına destek olmak için hızla psikososyal destek çadırları kurduk. Bu çadırlarda etkinlik sınıfları oluşturduk. Çocuklarımıza destek vermeye başladık. Şu ana kadar 10 ilde tüm çadır bölgelerinde destek çadırlarımızı kurduk. Sayıları 412’ye ulaştı. Bu çadırlarda okul öncesi öğretmenlerimiz, rehber öğretmenlerimiz ve psikolojik danışmanlarımız bulunuyor. Şu anda 5 bin rehber öğretmenimiz ve psikolojik danışmanımız hem bu çadırlara hem de çadır ve konteynerlerdeki vatandaşlarımıza destek veriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımız da sanatçıları ve gezici kütüphaneleriyle bu etkinliklere destek oluyor.
Gaziantep İslahiye’de kurduğunuz bir ilkokul çadırını ziyaretinizde tahtaya “Her şart altında eğitime devam!” yazdınız. Ne demek istediniz?
Biz 19 milyon öğrencisi ve 1,2 milyon öğretmeni olan dev bir aileyiz. Eğitimi normalleştirmeden hiçbir şeyi normalleştirmeyiz. Depremde de bu geçerli. Çocuklarımızın geleceği için onların bu süreçleri daha sağlıklı atlatabilmesi için atılması gereken tüm adımları atmaya çalışıyoruz. Şu anda önceliğimiz müfredata dayalı eğitimden çok psikososyal eğitim. Çocuklarımızı çadırlarda, konteynerlerde, prefabrik okullarda nerede bulabilirsek orada öğretmenleriyle arkadaşlarıyla buluşturuyoruz. Bu amaçla şu ana kadar 131 okulöncesi, 18 ilkokul ve 12 ortaokul eğitim çadırı kurduk. Önümüzdeki hafta bu sayı çok daha artacak ve tüm çadır bölgelerinde kuracağız. Bu amaçla Savunma Bakanlığımız ile ilk adımı attık. İkinci Ordu Komutanlığımızın çadırlarını kullanarak 10 ildeki çadır bölgelerinde ‘Mehmetçik Okulları’ kurduk. Önümüzdeki hafta da İçişleri Bakanlığımız ve AFAD Başkanlığımızla birlikte 150 çadır okul açacağız. Bölgede şu anda eğitime ara verilse de bu çadırlarda eğitimler devam ediyor. Kısacası her değişen şart altında dinamik çözümler üreterek eğitime devam edeceğiz.
Hastanelerdeki eğitim sınıflarıyla ilgili de bilgi verebilir misiniz?
Biraz önce de ifade ettiğim gibi her ortamı kullanarak çocuklarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Hastane sınıflarında birinci öncelik tedavi gören çocuklarımızın eğitimlerinde bir kesintiye yol açmadan eğitim hizmetlerinin hastanelere ulaştırılması. Deprem sonrası 10 ilimizde 7/24 sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarımızın hastanelere giderken çocuklarını da beraberlerinde hastaneye götürdüklerini görünce bu hizmetten faydalanmalarını istedik. Bu amaçla şu ana kadar 10 ilimizde 73 hastanede eğitim sınıfları oluşturduk. Sağlık çalışanlarımızın bu hizmetten ne kadar memnun olduklarını Malatya’da gördüm. Bu hizmet önemli bir boşluğu doldurdu. 1 Mart tarihine kadar 10 ildeki tüm hastanelerde bu hizmeti sunacağız.
Gaziantep’in İslahiye ilçesinde kurulan eğitim çadırlarında görev yapan gönüllü öğretmenler ve öğrencilerle bir araya gelen Bakan Özer, her şart altında dinamik çözümler üreterek eğitime devam edileceğini kaydetti.
Depremden etkilenen şehirlerdeki tüm hastanelerde hastane sınıfları kuruluyor.
MEB, 27 milyon 951 bin yemek dağıttı.
5 bin öğretmenden oluşan MEB AKUB, arama kurtarma çalışmalarına destek oldu.
1 Mart’ta hazırlık kursları başlıyor
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında düzenlenen merkezi sınava girecek 8. sınıf öğrencileri ve üniversite adaylarının katılacağı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek 12. sınıf öğrencileri ve aileleri kaygılı. Bu konuda da yeni bir açılımınız olacak mı?
Biliyorsunuz deprem sonrası ilk adım olarak LGS sınavı kapsamından 8. sınıf ikinci dönem konularını ve YKS sınavı kapsamından da 12. sınıf ikinci dönem konularını çıkarttığımızı açıkladık. İkinci adım olarak her iki sınıfa ait ders kitapları ile yardımcı kaynakları tekrar bastırdık ve 11 milyon 820 bin 918 ders kitabı ile yardımcı kaynak kitabını öğrencilerimize ulaştırmaya başladık. Üçüncü adım olarak 1 Mart tarihinden itibaren her iki gruptaki öğrencilerimizin sınavlara hazırlanmalarına destek olmak için 10 ilde, 400’ün üzerinde farklı noktada destekleme ve yetiştirme kurslarını başlatacağız. Bu çalışmanın tüm detaylarını Pazartesi açıklayacağız. Özellikle bu öğrenci grubumuzu tüm imkânlarımızla desteklemeye devam edeceğiz.
Prefabrik okullara televizyon kuruluyor
Bölgede çadır bölgelerinden sonra ikinci aşamaya geçilerek konteyner kentler kurulmaya başlandı. Buralarda eğitimle ilgili ne tür planlamalarınız var?
Konteyner kentlerde de konteyner sınıflar oluşturmaya başladık. Ancak buralara yönelik prefabrik okullar yapmayı hedefliyoruz. İlk örneğini de Malatya Beydağı’nda bin konteynerden oluşan ve sonrasında 2 bine çıkacak konteyner kentte prefabrik okul açarak başlattık. Tüm konteyner kentlerde hızla prefabrik okulları hizmete alacağız. Ayrıca, Bakanlık olarak tüm konteynerlere televizyon kuruyoruz. Böylece öğrencilerimize TRT EBA üzerinden dersleri izleyebilme imkânı da sağlamış olacağız.