Manchester United maçı sonrası Kerem Aktürkoğlu tepkisi: Kapatın çenenizi

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi A Grubu ikinci hafta karşılaşmasında Manchester United’ı 3-2 mağlup etti.

Galatasaray’a galibiyeti getiren golleri 23. dakikada Wilfried Zaha, 71. dakikada Kerem Aktürkoğlu ve 81. dakikada Mauro Icardi attı. Manchester United’ın golleri 17 ve 67’de Rasmus Hojlund’dan geldi.

Galatasaray’da Mauro Icardi, 78. dakikada penaltı atışından yararlanamadı. Arjantinli yıldız, penaltıda topu dışarıya gönderdi. Mücadele sonrasında spor yazarları maçı değerlendirdi. İşte o yazılar…

OSMAN ŞENHER: YENİ BİR DESTAN YAZILIYOR (MİLLİYET)
Ne yalan söyleyeyim, Manchester United maçı öncesi çok tedirgindim. Galatasaray’da taşlar daha yerine oturmadı. Okan hoca istediği kadro ile sahaya çıkamıyor. Sakat futbolcular, hazır olmayan oyuncular elini kolunu bağlıyor. Ama buna rağmen Manchester United’ı Old Trafford’da yenmek kolay bir şey değil. Her babayiğit takım da bunu beceremez. Ne kadar problemleri olursa olsun Manchester United iyi bir takım.

KARDEŞİM NEDİR SENDE BU GERİ PAS HASTALIĞI
Dün gece de Galatasaray açısından maç gitti-geldi. Ama burada önemli olan şey Okan Buruk’un başta olmak üzere tüm futbolcuların kazanma hırsı, galibiyet ile dönme inancı maçın tamamında sarı-kırmızılıları hiç oyundan düşürmedi. Zaha’nın attığı ilk gol Galatasaray’a doping oldu. Evet, Zaha hazır olmamasına rağmen çok kaliteli bir futbolcu. Maç içinde de zaman zaman güzel şeyler yaptı ama o goldeki başarısı Galatasaraylı futbolcuları silkeledi, güven aşıladı. Yenen ikinci gole bakıyorum… Oliveira’nın ayağına ne zaman top gelse inanın kalbim çarpıyor. Portekizli futbolcu ya topu çok iyi kullanıyor ya da çok kötü. İkinsinin ortası yok…
Yenen ikinci golde öyle bir geri pası veriyor ki, Sanchez topa yetişemedi, rakibe asist oldu. Kardeşim nedir sende bu geri pas hastalığı… Vur topu ileriye…

ÇENENİZİ KAPATIM
Kaan Ayhan, sağda kaldığı müddetçe olağanüstü bir maç çıkardı. Bu çocukta Okan hoca ısrar etmeli. Her maç üstüne koyarak futbolunun çıtasını yükseltiyor. Boey gecenin en kilit futbolcusuydu. Manchester United’ın yüzde yüz gol olabilecek bir topunu Fernandes’in önünden alarak kornere attı. Rashford’la çok iyi mücadele etti. Gerçekten Boey özel bir futbolcu. Kerem Aktürk’e herkes sallıyor. Kardeşim çenenizi kapatın. Futbolu bilenler, bilmeyenler sadece moral bozuyor. Attığı ikinci goldeki vuruş tekniğine bakın. Bu çocuğa saygı duyun..
Icardi topla fazla buluşamadı. Maçın sonlarına doğru topla buluştu ve etkili oldu. Penaltı atışında şanssızdı. Ben Icardi’nin yerinde olsam bir süre penaltı atmam. Ama penaltıyı kaçırdıktan sonra gol atma arzusu, hatasını telafi etme isteği alkışlanacak bir özveriydi. Icardi topla buluştuğu zaman Avrupa’nın sayılı santrforlarından bir tanesi. Bunu kabul etmek lazım. En azından rakip stoperler Icardi korkusu yüzünden hücuma çıkamıyor. Bu bile büyük avantaj.
Tete fazla etkili olamadı. Böyle büyük maçlarda daha aktif olması lazım. Torreira sakatlanıp çıkıncaya kadar sahada basmadık yer bırakmadı. Stoperler Sanchez ve Abdülkerim müthiş mücadele ettiler. Angelino da futbolunun üstüne koyarak devam ediyor. Sonuçta, Bayern Münih’in Kopenhag’ı Danimarka’da yenmesi, Galatasaray’ın deplasmanda üç puan alması grubu ikinci bitirmek açısından hem moral oldu hem de büyük avantaj sağladı.

BURCU KAPU: ADANMIŞ HAYATLARIN UMUDU (MİLLİYET)
Galatasaray bir Şampiyonlar Ligi takımıdır. Dün akşam eksikleri ve hazır olmayan oyuncularına rağmen ortaya koyduğu karakter bunu bir kez daha gösterdi. Okan Hoca’nın sahaya çıkarken birçok mikro planı olduğu, karşılaşmanın ardından hocaya bir soru soracak olsam, “Taktik defterinde kaç plan vardı, kaçını uyguladı?” olurdu.
Muhtemelen maçın ardından birçok yabancı gazete hikayeyi Zaha üzerinden görecektir. Zaha, Old Trafford’a heybesindeki öfkesiyle gelmiş. Adeta, “Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı” dermişçesine tek başına kafa tuttu ManU’ya. İlk yarı takımı oyunda tutan golüyle rakibi Dalot’u çaresiz bırakıp görkemli bir güç gösterisi yaptı.
Karşılaşmanın ilk yarısında Galatasaray özellikle merkezi almakta çok zorlandı. Çift 6 numara ile oynamak, pas dağıtımını zorlaştırırken, Kerem de yeni rolünde, yüksek fizik mücadelenin olduğu maçta topu tutmakta zorlandı, Icardi ile kurmaya alışık olduğu bağı kuramadı. Biraz oyuncu tercihleri, biraz fizik güç eksiğiyle Galatasaray ilk yarıda topu Icardi’ye ulaştırmakta sıkıntı yaşadı.

SEN STOPERSİN DENMESİ GEREKİYOR
Sarı-kırmızılılar yakın tarih boyunca hep hücum takımı olmuştur ama arkada da bir şekilde dengeyi korumayı bilmiştir. Bu sezon savunma oyuncuları da hücum öncelikli olunca kaza yaşamaya çok müsait bir takım görüntüsü çiziyorlar. Tıpkı yedikleri ilk goldeki gibi… Davinson’un hızına güvenip çizgiyi bozmasıyla belki de hiç olmayacak şekilde kontradan bir gol yedi Galatasaray. Davinson’u sanki stopere değil de hücuma dönük orta saha için transfer etmişler. Öyle bir skora dönük katkı, atak fazı başlangıcı yapıyor ki alkışlık… Ama birinin de arada usulca sokulup “Sen stopersin” demesi gerekiyor.
Bu arada Angelino’nun gereksiz çıkışlarından bahsetmiyorum bile. İlk golde iki stoperle yakalandı Galatasaray. Bu kadar basit gol yemenin ve hala rakipler için arkaya sarkıp gol bulmanın ilk tercih olmasını anlatmak zor.
ManU’nun ikinci golünden önce ise bir on dakikalık bölüm var ki, Galatasaray hunharca baskı yedi. O sıralarda gözümüz hep Okan Buruk’un üzerinde bir değişiklik hamlesi bekliyordu. Hocaya yapılan en büyük eleştiri, hep değişiklik zamanlamalarıyla ilgili oluyor. Belki Kerem o golü atmasa maç sonu yine bu konuşulacaktı. Kerem denedi, denedi, sonunda imzasını attı. Mertens kurnazlığıyla rakibi 10 kişi bıraktı, penaltıyı aldı. Penaltıyı kaçıran Icardi’nin hemen ardından galibiyeti getiren golü ise Deniz Seki şarkısı gibi, “Zor olanı seviyor insan her defa.”
Ama asıl şarkıyı Galatasaray taraftarı söyledi. Dakika 27’yi tabela 1-1’i gösteriyordu, İngiltere’den televizyonlarımıza gelen gümbür gümbür ses şöyle söylüyordu: Adanmış hayatların umudu…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir