Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaralar sarılıyor.
6 Şubat’ta yaşanan ve 11 ilde etkili olan afet, büyük yıkımlara yol açtı.
Binlerce bina yerle bir olurken, kentler adeta savaş alanına döndü. Arama-kurtarma ekiplerinin de canla başla mücadelesinde çok sayıda vatandaş enkazdan çıkarıldı.
Asrın afetinde 14’üncü güne girilirken, mucizevi kurtuluşlara ait hikayeler de ortaya çıkmaya başladı.
Ortaya çıkan görüntüler depremin şiddetini gözler önüne sererken, zamana karşı yarışta enkazdan çıkarılanların hayatta kalma mücadelesi de gündem oldu.
Onlardan biri de Malatyalı Ekin ailesi.
Depremde cep telefonu mucizesi
Kentte Niyazi Mısri Mahallesi’ndeki Mazıcı Apartmanı çökmesiyle evin balkonundan dışarı savrulan cep telefonu, hayat kurtardı.
Ekin ailesine ulaşmak isteyen akrabaları, aradığı telefonu açan yabancı uyruklu bir kişinin binanın çöktüğünü söylemesi üzerine bölgeye gitti.
Bir aileden 4 kişi kurtuldu
Aile fertleri, enkaz altında kalan 4 yakınını enkazdan sağ olarak çıkarmayı başardı.
Eşi, iki kızı ve oğlu Muhammed ile enkaz altında kaldıklarını belirten İlhami Ekin (58), depremde oğlu Muhammed’i (18) kaybettiklerini kaydetti. Ailenin hastanedeki tedavileri devam ediyor.
“Bir buçuk saatte bizim enkaza ulaştılar”
Çöken binanın enkazında akrabalarının kendileri ile nasıl iletişime geçtiklerini anlatan İlhami Ekin, şöyle konuştu:
İlk depremde 5 kişilik aile enkaz altında kaldık. Oğlumu kaybettim. Eşim ve diğer çocuklarımla enkazın altından hepimiz kırık dökük çıktık. Allah razı olsun bizi oradan çıkardılar. Bizim telefon aşağıya düşünce başkası alıp konuşmuş. Kayınlar, çocukları önceki depremlerde hasar gören evimizin yıkılacağını düşünmüş ve aramışlardır.
Allah’tan da ümit kesilmez, üç kızım ve bir oğlum ile birlikte oturuyorduk. Oğlumu enkaz altında kaybettim. Bizler de yaralı olarak kurtulduk. Benim telefon camdan fırladığı için birileri dışarıdakiler ile konuşmuş ve ‘enkaz altındakilerin hepsi ölmüş’ demiş. Bizimkiler ‘İlhan ben size ulaşamıyorum’ demiş, telefona cevap veren Suriye uyruklu bir komşum ise ‘Ben İlhan değilim, bina komple yıkıldı, kimse sağ kalmadı’ demiş. Bizimkiler de bunu duyduktan sonra koşarak bizi kurtarmaya geldiler ve bir buçuk saatte bizim enkaza ulaştılar. Üstten kazmaya başladılar ve delik açtılar. Daha sonra hepimizi çıkardılar.
“Asker olup, şehit olmak istiyordu”
Depremde hayatını kaybettiği oğlunun en büyük hayalinin asker olmak olduğunu kaydeden Ekin, sözlerine şöyle devam etti:
Sadece oğlum vefat etti. Onun acısı büyük. Demek ki Allah onu bizden daha çok sevdi. Oğlum, melek oldu gitti. Oğlumun hedefi subay olmaktı. Asker olup, şehit olmak istiyordu. O kadar saf ve temizdi ki, uygun olmayan bir şey bile gördüğünde başını çevirip gözlerini kapatırdı. O kadar duygulu, o kadar mutlu bir kişiliğe sahipti.