Asrın felaketinde yaralar sarılmaya başlandı.
Türkiye, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerle sarsıldı.
11 ili vuran afette, 40 bini aşkın can kaybı yaşandı. Binlerce bina da yıkıldı.
Devletin tüm imkanları deprem bölgesine seferber edilirken, tüm kurumları da kentlerde arama-kurtarma çalışmalarına katıldı.
Zamana karşı yarışta bir cana ulaşmak için canla başla mücadele eden ekipler, çok sayıda vatandaşı enkazdan sağ çıkardı.
200 evin yıkıldığı köyde çalışmalara katıldılar
Afet bölgelerinde gönüllüler de büyük bir çaba gösterdi.
Depremin vurduğu illerden biri olan Malatya’da, Doğanşehir ilçesine bağlı Kurucaova köyünde yaklaşık 200 ev depremlerle yerle bir oldu.
Köyde yaşayan Rüstem Arslan ile oğulları Hanifi ve Bilal Arslan da çok sayıda kişiyi enkazdan sağ çıkardı.
“Evlatlarımla bir vinç gibiydik”
Can pazarının yaşandığını ve o günü hayatı boyunca unutamayacağını belirten 6 çocuk babası Rüstem Arslan, ilk depremde evinin duvarının yıkıldığını söyledi.
Arslan, şu ifadeleri kullandı:
Kendimizi dışarı güçlükle attık. Eşim ve kızlarımı güvenli bir yere bıraktık. Köydeki 600 haneli evden yaklaşık 200’ü yıkıldı ve 45 kişi hayatını kaybetti. Yoğun bir kar yağışı vardı, kimse yardıma gelemiyordu. Evdeki 2 oğlumla enkazda kalanları çıkarmaya başladık. Daha sonra köylüler de yardıma geldi. Enkazdan çıkardığımızda durumu iyi olanlar, başka enkazda kalanları çıkarmaya yardım etti.
İkinci depremde Doğanşehir ilçesi ağır hasar alınca köyümüze gelen jandarma oraya yöneldi. Can pazarının yaşandığı depremde, enkazın içinden gün boyu canlı çıkardık. Allah, o günleri kimseye yaşatmasın. Enkazdan kaç kişi çıkardık, sayamadım. Fakat evlatlarımla bir vinç gibiydik. İkisi ile de gurur duydum.
“Herkes insan üstü gayret gösterdi”
Birçok köylüyü enkazdan çıkardıklarını söyleyen Hanifi Arslan da şöyle konuştu:
Depremde çok korktuk. Annemleri sağlam bir yere bıraktıktan sonra enkaza koşup hem akrabalarımıza hem de köylülerimize yardım ettik. Yıkıntı çok olduğu için tüm gücümüzü ortaya koyduk. Tek düşüncemiz; enkazdan canlı kurtarmaktı. Zamanla mücadele ediyorduk. Allah, o günleri bir daha yaşatmasın. Babam, ağabeyim ve ben çok canlı çıkardık. Köyde herkes bizim gibi insan üstü gayret gösterdi. Ölenlere çok üzüldük.
Köydeki arama-kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Bilal Arslan ise gönüllü kepçe operatörü olarak başka bölgeye gitti.