Kahramanmaraş merkezli depremin ardından 17 gün geçti…
Türkiye 6 Şubat tarihinde kara güne uyandı.
Asrın felaketi olarak isimlendirilen depremin ardından 42 binden fazla vatandaş hayatını kaybetti.
Binlerce vatandaş ise evsiz kaldı.
Konteyner kente depremzedeler yerleştirildi
Yakınlarını kaybeden vatandaşların yaşam mücadelesi sürüyor.
Bu kapsamda afetin ilk gününden itibaren depremzedeler için canla başla çalışan ekipler afetzedeler için yeni yaşam alanları oluşturmaya çabalıyor.
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde, İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından daha önce kurulumu yapılan konteyner kent, depremzedelere tahsis edildi.
Sosyal alanlarda etkinlikler düzenleniyor
Konteyner kentte kurulan Elif Nur Şeyma Dalhançer Eğitim Merkezi’nde ise okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyinde eğitim veriliyor.
Bunun yanı sıra depremzede çocuklar için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Cami ve marketin de yer aldığı konteyner kentte depremzede vatandaşların yemek ihtiyacı karşılanıyor.
“İlk kez ailemle vakit geçirdim”
Malatya Büyükşehir Belediyesinde işçi olduğunu belirten Bakay şöyle dedi:
Ben 7/24 görev yapıyorum, ailem burada kalıyor, deprem olduğundan bu yana ilk kez ailemle vakit geçirdim. Burada barınma imkanı bulduk, Allah herkesin yardımcısı olsun.
“Şu an yapılanlardan memnunuz”
Bakay, konteyner kentte her ihtiyacın karşılandığını anlatarak şöyle dedi:
Allah devletimize zeval vermesin, tabi ki şu ortamda bir süre sıkıntılar olacak ama şu an yapılanlardan memnunuz.
“Her şeyimizi de karşılıyorlar”
Zekiye Ekici ise ikinci depremin ardından konteyner kente yerleştiklerini kaydederek şu sözleri konuştu:
Burada ilk olarak okulda kaldık, sonra Allah razı olsun bu konteynerlere yerleştirdiler. Her şeyimizi de karşılıyorlar.
“Ne zamana kadar kalırız bilmiyorum”
Ağabeyi ile konteyner kentte kalan Nazan Güneş de depremde çok korktuğunu, kaldıkları evin ağır hasarlı olduğunu söyledi.
Şu anda konteynerde kaldıklarını ve ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Güneş şu ifadeleri kullandı:
Babam da geçen gün bakım evine gitti, ağabeyimle kalıyoruz. Ne zamana kadar kalırız bilmiyorum.