Lichtenberg kâbusu: Telefonu açtı, savrulup bayıldı! Beliren işaretler şoke etti

İngiltere’de soğuk, rüzgârlı ve yağmurlu bir gündü. Dışarıdaki şiddetli rüzgârın etkisiyle evlerin pencereleri bir kapanıp bir açılıyor, sokakta yürümek ise giderek zorlaşıyordu. 30’lu yaşlarının başlarındaki bir İngiliz kadın ise yağmurlu ve rüzgârlı havayı evinde pencere kenarından izliyordu. Hava kapalıydı ve adeta korku filmlerini aratmayacak cinstendi. Genç kadın telefonun çalmasıyla birlikte önce ürktü, sonra arayan kişiye yanıt verdi. Telefonla konuştuğu esnada gök gürledi ve evinin bulunduğu bölgeye yıldırım düştü. Büyük bir patlama sesinin duyulmasıyla birlikte genç kadın da bilincini kaybetti. Uyandığında telefonu birkaç metre uzağa savrulmuştu, o esnada bedenindeki izleri fark etti. Vücudunun özellikle sağ tarafında ciddi bir yanma ve uyuşma hissediyordu.

Bedenindeki değişik şekillere anlam veremiyordu ama önemli bir sorun olduğunun farkındaydı. Büyük bir paniğe kapılıp bayıldı, olaydan kısa bir süre sonra da eve yakınları geldi. Yerde buldukları kadını apar topar hastaneye kaldıran arkadaşları da büyük bir korku içindeydi. Bilinci hastaneye götürüldüğünde açıktı ancak vücudunun sağ tarafında meydana gelen değişim ürkütüyordu. Bu esnada başında da ciddi bir ağrı vardı ve yanı başındaki doktorlara dönüp sağ kulağında şiddetli bir çınlama olduğunu söyledi. 

ŞEKİLLERİN SIRRI ORTAYA ÇIKTI

Doktorlar genç kadının başına gelenleri çözmek için ona çeşitli testler yaptılar. Yapılan testler sonucunda sağ kulak zarının delindiği fark edildi. Nöroloji ve göz muayanesinin sonucu ise normaldi. Öyleyse kadının vücudunda ortaya çıkan şekillerin sebebi neydi? Doktorlar eğrelti otuna benzer şekillerin ne olduğunu biliyordu. Tıpta buna ‘Lichtenberg şekilleri’ deniyordu. Peki bu ne anlama geliyordu?

Takvimler 1700’lü yılları gösteriyordu. Alman fizikçi Georg Christoph Lichtenberg, birkaç kez vücudunda ilginç şekiller ortaya çıkan kişilere denk gelmişti. Bu kişilerin hepsinin ortak noktası yıldırım çarpmasına maruz kalmalarıydı. Lichtenberg, araştırmaları sonucunda bu kişilerin bedenlerinde meydana gelen eğrelti otuna benzer desenlerin yıldırım çarpmasına maruz kalmalarından kaynaklandığını çözdü. Deri altındaki kılcal damarlarda meydana gelen bu olay, doğrudan veya yıldırım düşmüş bir cisme temasla gerçekleşiyordu.

Lichtenberg’e göre vücuda giren akımın ilerleme şekli beden üzerinde eğrelti otuna benzer desenler yaratıyor ve bu şekillerin 24 saat içinde yok olması bekleniyordu. Yıldırımın şekli ve şiddeti, vücutta bıraktığı hasarın boyutunu ve şekillerin iyileşme süresini etkiliyordu.

‘Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery’ dergisinde 2007 yılında yayımlanan makalede de Georg Christoph Lichtenberg’den adını alan ‘Lichtenberg şekilleri’ mercek altına alındı. Yapılan araştırmada İngiltere’de yaşayan genç kadının hikâyesi ve yaşadıklarına  yer verildi. Uzun araştırmalar sonucu uzmanlar, Lichtenberg şekillerinin tarihçesini derinlemesine incelediler. Uzmanlar bu araştırmada Lichtenberg şekillerinin kişinin bedeninde yarattığı tahribatın boyutlarını da incelediler. Makaleye göre yıldırım çarpmasına maruz kalanların bedenine ulaşan elektriğin yükü önemliydi. Çok şiddetli elektrik akımına maruz kalanlarda görme kaybı yaşanabiliyor, vertigo benzeri rahatsızlıklar görülebiliyor ve merkezi sinir sisteminde ciddi hasarlar meydana geliyordu.

İngiltere’de yaşanan bu olay, bilim camiasında ‘Lichtenberg şekilleri’yle ilgili yeni tartışmalar da doğurdu. Doktorlar tarafından şu açıklama yapıldı: “Hastanın sağ kulak zarının patlaması ve vücudunun sağ tarafında şiddetli semptomların görülmesinin sebebi sabit telefonu sağ eliyle tutmasından kaynaklandı.” Bilim insanları tarafından 600 bin kişide bir görüldüğü tespit edilen bu durumdan kaynaklanan ölüm oranı ise yüzde 10. Bu tür vakaların yüzde 90’ında cilt altında yaralanmalar görülüyor ve bir süre sonra vücutlarındaki bu şekiller geçiyor.

İngiliz kadın bir gün sonra taburcu edildi, 24 saat içinde bedenindeki şekiller ortadan kayboldu. Kulak zarında meydana gelen yırtılma ise doktorlar tarafından takip edildi ve birkaç hafta içinde iyileşti. Ancak olayın etkisini üzerinden atması psikolojik bir destek almasıyla mümkün oldu. 

AKIMIN ŞİDDETİNE GÖRE ETKİSİ DEĞİŞİYOR

Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez tarafından geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme taşınan bu olay, sosyal medyada da büyük bir ilgi topladı. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Prof. Dr. Güner Sönmez, “Bu olay elektrik akımının cilt altındaki kılcal damarlara zarar vermesinden kaynaklanıyor ve kalıcı değil. Bu vakalar elektriğin şiddetine bağlı olarak ölümcül oluyor ve elektriğin cilt altındaki yayılma yoluna göre ise şekiller farklılık gösteriyor” dedi.

Lichtenberg şekillerinin insan bedenindeki etkisini değerlendiren Dermatoloji Uzmanı Dr. Melda Özekinci ise şu açıklamayı yaptı:

“Yıldırım veya şimşek vücuda direkt olarak isabet ederse giriş yerinde gözle görülür derin bir yara açılır. Bu da kalbin durması ya da organ yaralanması gibi sonuçlara sebep olacağından kişi hayatını kaybedebilir. Ancak eğer şimşek kişinin bedenine dolaylı yoldan temas ederse o zaman da kişinin ter bezlerinin olduğu alanlardan bedenine yayılan yanıklar kişinin vücudunda tüy ya da ağaçsı şekillere benzeyen lezyonlar meydana getirir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir