HABER ARAŞTIRMA – Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünya gibi Türkiye için de en büyük tehdit haline gelmiş durumda. Kurak geçen kış ayları sıcaklık rekorunun kırıldığı yaz aylarında küresel ısınmanın her birimizi nasıl etkilediğine şahitlik etti. İklim değişikliği senaryolarına göre, aşırı hava olaylarını daha sık yaşadığımız bu günler önlem alınmazsa bitmeyecek aksine daha da artacak.
Avrupa, Akdeniz Havzası ve Türkiye için yapılacak iklim değişikliği projeksiyon çalışmalarına bir yenisi eklendi. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama Araştırma Merkezi’nden (iklimBU) Dr. Nazan An ve Dr. Tufan Turp, iklim değişikliği senaryolarına dayalı sıcaklık artışı ve yağışlardaki değişimi inceledi ve Türkiye için yüzyılın sonunda kâbus gibi bir tablo çizdi.
İklim modelleri kullanılarak öngörülen sıcaklık artışı ve yağışlardaki değişimin paylaşıldığı çalışmada, yüzyılın sonuna doğru artan kuraklığı su stresini artacağı, bunun da sosyal gerilimleri tetikleyerek çatışmalara ve göçlere neden olacağı belirtildi.
NERELER ETKİLENECEK
An ve Turp’un çalışmalarına göre, küresel sıcaklıklarda beklenen artış Türkiye’de en çok Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde hissedilecek. Bu bölgelerde sıcaklık dikkat çekici oranda artacak. Akdeniz ve Ege bölgelerinde ise yağışlar düşecek. Aşırı sıcak yıllar ise en çok Marmara, Ege, Batı Anadolu ve Akdeniz’de artacak. Marmara Bölgesi’nin ise yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle iklim değişikliğinin sosyoekonomik etkilerinden daha fazla etkilenecek.
Çalışmaya göre, yüzyılın son çeyreğinde tablo iyice kötüleşecek. Uzak gelecekte yani 2074-2099 yılları arasında yağışların tüm Türkiye’de azalması ve ortalama sıcaklıkların da dikkat çekici şekilde artacak.
Yağışlardaki genel azalım eğiliminin yanı sıra mevsimsel olarak başta Doğu Karadeniz ve Güneybatı Marmara olmak üzere farklı bölgelerde sel ve salgınlara yol açabilen aşırı yağışların şiddet, sıklık ve etki alanlarında artış yaşanacak. Türkiye’de en olumsuz değişimler Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülecek. An ve Turp çalışmasında aşırı hava olayları ve artan sıcaklıklar, azalan yağışlar ve kuraklığın ciddi sorunlar doğurabileceği hassas bölgelerde önlem alınması gerektiğine dikkat çekti. Çalışmada ayrıca ortaya çıkacak su stresinin çatışmalara ve göçlere yol açabileceği uyarısı yapıldı. Çalışmada, Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz Havzası’ndaki sıcaklık artışının küresel artıştan daha yüksek olacağı vurgulanırken, havzaya dair öngörülerin yüzyıl sonunda yağışlarda önemli düşüşlere işaret ettiği belirtildi.
AKDENİZ, DÜNYADAN ÇOK ISINACAK
Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz Havzası daha da sıcak ve kurak hale gelecek. İklim değişikliği öngörüleri bu yönde. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, iklim değişikliği, dağların zirvesinden okyanusun derinliklerine kadar etkisini sürdürüyor.
Kuraklıklar, seller ve sıcak dalgaları her kıtayı etkilerken milyarlarca dolar değerinde kayıp ve hasara neden oluyor. Antarktika’da deniz buzu seviyesi en düşük düzeye inerken bazı Avrupa buzullarında ise alışılmışın dışında erime oldu. Bu dönemde Akdeniz Havzası, gezegenin geri kalanından daha hızlı ısındı. Araştırmalara göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden biri. İki derecelik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirecek. Küresel iklim modelleri birçok yönden farklılık gösterse de Akdeniz gelecek 10 yıl boyunca diğer bölgelerden daha kuru olacak ve kış mevsimde bile potansiyelin yüzde 40 altında yağış alacak.