Aslıhan Altay Karataş – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından suyun tasarruflu kullanılmasını sağlamak amacıyla “Su Verimliliği Seferberliği” başlatıldı. Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Ulusal Su Verimliliği Seferberliği” programında konuşan Erdoğan, su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda seferberlik başlatıldığını söyledi.
‘Yaşanabilir bir gelecek’
Yağışların giderek azalması ve bilinçsiz su tüketimi nedeniyle tarım arazileri, sulak alanlar, akarsu ve dereler ile yeraltı su kaynaklarının kuraklık tehdidiyle sınandığına dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yeryüzü sularının kuruyan her bir damlasının, bu ekosistemde yaşayan balıklar, kuşlar, bitkiler ve nice canlılar için yıkılan birer yuva anlamına geldiğini unutmamamız lazım. Susuz üç gün dahi yaşamını sürdüremeyen biz insanlar için, kuraklıkla mücadelenin, aslında bir yaşam mücadelesi olduğunu kendimize hatırlatmamız lazım. Bu bakış açısıyla başlattığımız Su Verimliliği Seferberliği ile, damlaya damlaya çoğalarak yaşanabilir bir gelecek için umudu yeşerteceğimize inanıyorum.”
‘Türkiye su stresi altında’
Dünyanın erişilebilir tatlı su miktarının, toplam su varlığının yüzde 1’inden az olduğunu, küresel olarak 10 insandan üçünün güvenilir suya erişiminin bulunmadığını belirten Erdoğan, 2030 yılında 700 milyon insanın su kıtlığı sebebiyle yerinden olacağı tahminine işaret etti. Araştırmalara göre, Türkiye’de insanların yüzde 40’ının ülkenin su zengini olduğunu düşündüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Maalesef bu doğru değil. Türkiye, yılda kişi başına 1323 metre küp kullanılabilir su miktarı ile ‘su stresi altında’ bir ülke. Artan nüfus ve kontrolsüz su kullanımı ile bu miktarın 2030 yılında 1120 metreküpe gerileyeceği düşünülüyor. 1000 metreküpün altına indiğinde ise su kıtlığı ile yüzleşeceğiz. Şayet önüne geçmezsek, su kaynaklarımızın yakın dönemde yüzde 25 oranında azalacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki 8 yıl içerisinde nüfusumuzun neredeyse yarısı ve sulanan tarım alanlarının yüzde 78’i su açığı riski ile karşı karşıya kalabilir. Bu oranlar bize, sınırsız gibi gözüken ihtiyaçlarımızla sınırlı kaynaklarımız arasında acilen bir denge kurmamız gerektiğini söylüyor. Biz başlattığımız bu seferberlik ile istiyoruz ki; dünyanın bu çağrısına gelin hep birlikte kulak verelim. ‘Su vatandır’ inancıyla ve bir seferberlik ruhuyla geleceğimize birlikte sahip çıkalım.”
Yılda 35 ton
İklim değişikliğiyle mücadelede kararlı adımlar atıldığını, suyu korumanın bu mücadelenin önemli bir ayağını teşkil ettiğini söyleyen Erdoğan, bu çerçevede yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımı gibi alternatif su verimliliği uygulamalarına ilişkin rehberlerin hazırlandığını, Bakanlıkların işbirliğinde, su havzaları için eylem planlarının oluşturulduğunu ve pilot bölge olan Gediz Havzası Eylem Planı’nın hayata geçirildiğini, Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın uygulamaya konduğunu hatırlattı. Sanayide temiz üretim ve verimlilik teknolojilerinin önerdiği yeni tekniklerle, üretimde yarı yarıya su kazanımının mümkün olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“İş insanlarımıza ve sektör temsilcilerine burada önemli sorumluluklar düşüyor. İsraftan kurtardığınız her bir damla, geleceğimize, çocuklarımıza, doğaya ve canlılara hayat suyu olarak dönecektir. Kurumsal atılan adımlar önemli olsa da her bir vatandaşımızın bireysel düzeyde katkı sunacağı topyekun bir seferberliğe ihtiyacımız var. Su kullanımında alacağımız basit önlemlerle kişi başına günde 5 damacana su kaybını engellemek mümkün. Yürekten inanıyorum ki evinde yılda 35 tona yakın suyu kurtarabileceğini öğrenen her vatandaşımız seferberliğin taşıyıcısı olacaktır” dedi.
‘Bir damla da siz olun’
Erdoğan, “Vatanseverliğin ülkemizin bir damla suyuna dahi sahip çıkmak olduğuna inanan ve gelecek nesillerimizin bir bardak suya muhtaç kalmaması için bugünden çalışan bütün duyarlı insanlarımıza çağrıda bulunuyorum. Türkiye Yüzyılına Bir Damla da Siz Olun! Ülkemiz adına gurur duyduğumuz Sıfır Atık hareketinin küreselleşmesinden aldığımız güçle, Ulusal Su Verimliliği Seferberliği’nin de ülkemizde yeşererek dünyaya yaygınlaşmasını diliyorum” dedi.
Programda Emine Erdoğan, Su Seferberliği konusunda örnek çalışmalar gerçekleştirerek ilklere imza atan kişilere plaket takdim etti. Programda sahne alan TÜMATA, su ile dinleti performansı gerçekleştirdi.
‘Çocuklarımızın suyu tükeniyor’
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını, “yüksek risk grubu” ülkeler arasında kabul edildiğini söyledi. “Şu anda biz kendi hakkımızı değil, çocuklarımızın, hatta torunlarımızın hakkı olan suyu tüketiyoruz” diyen Kirişçi, hazırlanan Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı kapsamında su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin, etkin ve verimli su kullanımının sağlanması için hazırlanacak teknik raporların Meclis’e sunulacak
mevzuatın güçlendirileceğini söyledi.
Türkiye’nin yıllık kullanılabilir tatlı su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu ve her yıl 58 milyar metreküpünün kullanıldığını kaydeden Kirişci, “Dönemsel olmasını ümit ettiğimiz bu kuraklık, tüm kurumlar ve yetkililer için bir alarm durumudur. 1 Ekim 2022-30 Ocak 2023 tarihlerini kapsayan dönemde, Türkiye’de, kümülatif yağışlar ortalamasında, uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 42,3, 2022 su yılına göre de yüzde 40,1 oranında azalma meydana gelmiştir. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerimiz başta olmak üzere bütün yerel yönetimler, içme suyu temini, atık su yönetimi ve su kayıplarının en aza indirilmesi konusunda büyük bir sorumluluğa sahiptir” dedi.
Atık suda hedef %15
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise bina çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulamada veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere Yağmur Suyu Toplama Sistemi zorunluluğunu hayata geçirdiklerini anlattı. Kurum, “Atıksu arıtma tesisi sayısını 1.185’e çıkardık. Su kayıp kaçakla mücadele için son 3 yılda 4 milyar lira yerel yönetimlere finansman desteği sağladık, bu yıldan itibaren yeni 10 milyar lira desteğimizi belediyelerimize sağlayacağız. Bu çalışmalarla, hâlihazırda yüzde 4,75 olan arıtılmış atıksuların yeniden kullanım oranını 2030 yılında yüzde 15’e çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
‘Fazla seçenek yok’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, felaketler yaşanmadan önce harekete geçme zorunluluğunun altını çizerek, “Eğer doğru adımları atmazsak bir damla suya muhtaç olacağımız, su ihtiyacının bütün jeopolitiği şekillendirdiği, su yüzünden büyük çatışmaların çıkacağı dönemler yakındır. Onun için önümüzde çok fazla seçenek yok” dedi.