MELTEM GÜNAY/İSTANBUL- Bu molekül, dünyanın pek çok merkezinde benzer yaklaşımlar ile üretilen diğer moleküllerden 100 kat daha etkili. Çalışmanın dünyanın önde gelen bilim dergilerinden biri olan Advanced Science’de de yayınlandığını ve dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının ilgisini çektiğini anlatan Prof. Dr. Önder, çalışmayı anlattı: “Kovid’e neden olan SARS-CoV-2’nin hücre içine girmesi vücudumuzda doğal olarak bulunan ACE2 adlı reseptöre tutunması ile mümkün oluyor. Şu anda bu virüsle mücadele için kullanılan anti-viral ilaçlar virüsün hücreye girmesini değil virüsün hücre içinde çoğalmasını engelleyen araçlar sadece SARS-CoV-2’ya özgü değiller. Virüsün vücuda girişi için anahtar görevi gören ACE2 reseptörünü engelleyecek bir molekül üretmek için birçok çalışma yürütülüyor. Bizim çalışmamızı özgün kılansa virüsle reseptör arasında engel oluşturmak amacıyla tasarladığımız ve genetik mühendislik yöntemi ile ürettiğimiz ACE2 reseptörünü çoklu bir formda taklit eden yepyeni bir molekül. Virüsün yüzeyinde bulunan dikensi görünümlü spike proteinleri bu molekülle sarmalanıyor ve böylece virüsün ACE2 reseptörüne tutunması ve dolayısıyla hücreye girmesi engelleniyor.”
Varyantlarda da etkili
Molekülün varyantlar üzerinde de etkili olduğunun kanıtlandığını anlatan Prof. Dr. Önder, keşiflerinin çoklu molekül ilaç üretimi için de umut olacağını söyledi. Önder, “Özellikle ağır vakalarda yüksek risk gruplarında hastalığa yakalandıktan sonra uygulanabilecek ilaçlar olarak düşünebiliriz. Şu anda Avusturalya’dan bir bilimsel grupla birebir çalışıyoruz” dedi. Araştırmada yer alan Alişan Kayabölen şu anda MIT’de doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Uğur Akcan Columbia Üniversitesi’nde, Doğancan Özturan da Kanada Vancouver Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı oldu.