İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, “Konut kredi faizlerinin yükselmesi, maliyetlerin her gün değişmesi, konut üretiminin ana hammaddesi olan arsa girdisinin tükenmesi, alım gücünün düşmesi, tasarruf sahiplerinin hızlı nakde dönüşebilen yatırım araçlarına yönelmesi gibi etkenleri konut üretimindeki düşüş nedeni olarak söylemek mümkün. Bozulan arz talep dengesinin fiyatlar üzerinde baskı oluşturarak konut fiyatlarının hızla artmasına neden olabilir. Yeni proje yapılmadığı sürece hem arzın azalmasından kaynaklanan fiyat artışı hem de hammadde maliyetlerindeki artışın eklenmesiyle konut fiyatları el yakacaktır” diye konuştu.
Öneriler sıralandı
Konutta üretimi canlandırmak ve kentsel dönüşümün önünü açmak için çeşitli öneriler de raporda sıralandı. Nazmi Durbakayım, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya TOKİ vasıtasıyla kamulaştırma bedelleri sıfır veya sıfıra yakın olan arazilerin özel sektöre tahsisi, konut üretiminin en büyük maliyet kalemlerinden biri olan arsa bedelini en düşük seviyeye çekebilir. Konutların erişilebilir fiyatta olması için vergi ve harç muafiyetler gibi avantajlar devreye sokulabilir. Hazine arazilerinin satılmasından ziyade üst hakkının 30-40 yıl gibi uzun süreli yap-kullan-devret şeklinde bedelsiz veya cüzi bir bedel ile kullandırılması hem devlete hem de vatandaşa fayda sağlar” dedi.