Günümüzde fosil bazlı yakıtları terk ederken hızlıca nakledilebilen yeni yakıt tiplerinden biri olan hidrojen büyük gelecek vaat ediyor. Ancak üretimi, saklaması ve taşınması konusunda bir çok sorunun olduğu hidrojeni kullanılabilir yapmak için her şeyden önce ucuza üretmemiz gerekiyor.
Bu konuda en çok çalışılan alanlardan birisi ise elektrolizörler olsa da bunların üretimi ve ömürleri hep kısıtlayıcı faktörlerden birisi. Halbuki 2000 – 2500 °C arasında su otomatik olarak O2 ve H2’ye ayırılmakta fakat bu sıcaklık güneşten elde etmek için kullandığımız materyalleri fazlaca zorluyor. Bu yüzden bu sıcaklığı 900 °C ila 1400 °C arasına indirgeyen katalizörler mevcut. Tabii bunların tespiti ve ticarileştirilmesi için bir çok çalışma yolda.
Bu çalışmalarda öne çıkanlardan birisi de olduğu ülke güneşin en bol olduğu ülkelerden birisi olan Avustralya’nın olması şaşırtıcı değil. Adelaide Üniversitesinin bile paya sahip olduğu şirket ilk testlerini yapmak için Avustralya hükümetine ait test CSIRO Enerji Merkezine aygıtlarını yerleştirdi ve testlere başladı.
Firma 2026 yılı için kendine hidrojen kg üretim maliyetini 2 $’ın altına düşürmeyi hedef almış durumda. Böyle bir maliyet ile ticarileşme safhasına başlayacak.
Ülkemizde ise hidrojen ile çalışmalar devam ediyor. En umut verici çalışmalardan birisi hidrojeni %10-20 arasında şebekeye bağlı evlerde hiç bir değişikliğe gitmeden karıştırmanın mümkün olduğunun tespiti olmuştu. Böyle bir teknoloji Türkiye gibi yeni bir doğalgaz alt yapısına sahip olduğumuz için fosil tüketimini ve bu bağlı ithalatı azaltmada büyük önem arz ediyor.