Kılıçdaroğlu: Türkiye artık bölgesinin lideri olmak zorundadır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı 13’üncü Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve partisinin kurmaylarıyla birlikte Konya’nın Ereğli ilçesine geldi.

Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen ‘Millet Buluşması’na katılan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bu ülkeye adaleti getireceğim. Adalet, adalet sadece mahkeme salonlarında tecelli etmez. Madem ki kainat adalet üzerine inşa edildi. Adaleti hayatımızın her yerinde ve her alanında gerçekleştirmek zorundayız. Konya, Hollanda’dan büyük bir ülke. Toprak olarak Hollanda’dan büyük bir ülke. Bakıyoruz, Konya eğer Hollanda’dan büyükse tarım üretiminde çok daha iyi bir yerde olması lazım Türkiye’nin. Gerçek böyle mi? 2021 yılında Birleşmiş Milletler verilerine göre Hollanda’nın 114 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatı var. Konya’dan küçük Hollanda’nın 114 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatı var. Nereye? Bütün dünyaya. Gelelim Türkiye’ye. Koskoca Türkiye. 24 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyor. Konya bakıldığında tarımda bir numara ama buranın da ciddi sorunları var. Geleceğim o sorunlara. Sorunların nasıl çözülmesi gerektiğine de değineceğim. Neden Türkiye diyorum? Çünkü Türkiye’nin de sorunları çok büyük. Tarımın da sorunları çok büyük. Eğer Konya’dan küçük bir Hollanda 114 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyorsa ve Türkiye, devasa bir ülke sadece 24 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyorsa hepimiz şapkamızı koyup düşünmek zorundayız. Neden bu hale geldik ve neden biz daha iyi bir pozisyonda değiliz? Ben ne söyledim? Daha önce gittiğim değişik toplantılarda, ikinci ‘100 Çağrı Beyannamesi’nde şunu söyledim; Türkiye, artık dünyayla yarışmak zorundadır. Türkiye, artık bölgesinin lideri olmak zorundadır. Türkiye, dünyayla yarıştığı zaman büyüyen bir Türkiye olacaktır. Güçlü bir Türkiye olacaktır. Bunu düşünüyoruz.”

‘SİZİN ÖZGÜRLÜK ALANINIZI GENİŞLETECEĞİM’

Salondaki gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, ”Sizin özgürlük alanınızı genişleteceğim. Hiç endişe etmeyin. Attığınız bir tweet dolayısıyla babanız ve anneniz asla kuşku duymayacak. Çünkü bilecek ki bu ülkede demokrasi var. Güvenlik görevlisi sabahın beşinde, altısında gelip kapınıza dayanmayacak. Bilecek ki artık bu ülkede özgürlük var” dedi.

‘ÇİFTÇİLERE KIRMIZI MAZOT VERECEĞİZ’

Çiftçileri KDV ve ÖTV’siz mazot vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ”Kırsalda çalışan bütün gençler ve bütün kadınlar iktidarımızda göreceksiniz, onların sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Yeter ki çalışsınlar. Yeter ki üretsinler. Kadının sosyal güvenliği olacak, gençlerin sosyal güvenliği olacak. Yine bütün çiftçi kardeşlerime, bütün üreticilere seslenmek isterim; sizin bankalara, Tarım Kredi kooperatiflerine olan faizlerinizi tamamen sileceğiz. Sadece anaparanızı, taksitlerle alacağım. Siz üreteceksiniz siz. Siz kazanacaksınız. Dışarıdan buğday, dışarıdan arpa, dışarıdan fasulye, dışarıdan canlı hayvan, dışarıdan efendim et, dışarıdan mercimek, bunların tamamını bitireceğiz. Herkes üretecek ve herkes kazanacak. Diyeceksiniz ki gençler, doğal olarak sorgularlar. Diyeceksiniz ki bunun formülü ne? Nasıl olacak da herkes üretecek? Herkes kazanacak? Havza bazlı planlama yapacağız. Örneğin Erzurum, Doğu, Güneydoğu’nun merkezi olacak. Etrafındaki iller hep birlikte havza bazlı planlamaya dahil edilecek. Kim neyi üretecek? Belli olacak. Bir yıl sonra kaçtan satacak? O da belli olacak. Formül; ‘maliyet+makul kar=taban fiyat.’ Çağırırsınız, ziraat odası başkanını, ziraat mühendisine, bunun maliyeti nedir? Gübresi, işçiliği, suyu, nedir maliyeti? Üstüne makul bir kar koyarsanız eşittir taban fiyat. Bu ne demektir? Şu demek ürettin mi? Ürettin. Maliyet belli mi? Belli. Kar belli mi? Belli. 100 liraya ürettin, 20 lira kar verdik. Devlet diyecek ki 120 liranın üstüne satıyorsan istediğin yere sat ama 120 liranın altına düştüğü zaman devlet olarak ben alacağım. Hiçbir üretici zarar etmeyecek. Formülümüz bu. Çiftçilere, ‘kırmızı mazot’ vereceğiz. KDV’si olmayacak, ÖTV’si olmayacak. Şimdi yata veriyorsun. Yata biniyor, adaları geziyor, denizleri geziyor, keyfi yerinde. ÖTV’siz ve KDV’siz mazotu veriyorsun. Çiftçi traktörle sabahın köründe nereye gidecek? Tarlasına gidecek. Herhalde tatile gitmeyecek. O üretiyor. O çalışıyor. O alın teri döküyor. O bizim karnımızın doyması için çaba harcıyor. Ona diyeceğiz ki, ‘Kardeşim yata hangi fiyattan veriyorsan, çiftçiye de aynı fiyattan vereceksin’. ÖTV’siz ve KDV’siz ayrıca hiçbir çiftçinin, hiçbir üreticinin traktörüydü, pulluğuydu, hayvanıydı, asla haczedilmeyecek” dedi.

Köylerde, ziraat mühendisi ve veterinerlerin de olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ayrıca bakınız çok sayıda ziraat mühendisimiz, çok sayıda veterinerimiz üniversitelerden mezun ve işsizler. Kırsalda köy okullarını açtıktan sonra ve oralara öğretmen atandıktan sonra ne dedik? Bu yıl içerisinde Allah nasip eder, 15 Mayıs’ta iktidarız, 100 bin öğretmenin atamasını yapacak. Köyde köyün imamı olacak, öğretmeni olacak, hayvancılık yapılıyorsa, veterineri olacak. Tarım ürünleriyle üretiliyorsa ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni olacak. Hayvanlarınıza bakacak, aşılarınızı yapacak, toprak analizlerinizi yapacak, ücretini devlet ödeyecek. Çünkü sosyal devlet halkına. Hizmet götüren devlettir. Halkına hizmet götürecek. Bu ne demek? 5’li çetelere değil, vatandaşa hizmet demektir” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, esnaf için Esnaf Bakanlığı kuracaklarını, kamuda memur atamalarında mülakatı kaldırıp, torpili bitireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, et fiyatının da düşürüleceğini belirterek, ”2 kilo et, 1 gram altın etmeyecek. Herkesin karnı doyacak” dedi.

‘SİYASİ AHLAK KANUNU ÇIKARACAĞIZ’

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, ”Siyasi ahlak kanunu çıkaracağız. Artık parlamentoda iş takibi yapan, torpil yapan, rüşvet alan, ayda 10 dolar rüşvet alanlar da vardı ya, bunları tarihin çöp sepetine atacağız. Bunlar olduğunda şunu göreceksiniz. Türkiye Akdeniz’in en güçlü ve en iyi üreten ülkesi olacak. Katma değeri yüksek ürün üreten bir Türkiye. Üniversiteleri bilgi üreten bir Türkiye. Sokaklarında, caddelerinde rahat gezen, birbirini selamlayan güler yüzle insanları gezen bir Türkiye. 2 bin 400 yıl önce söylenmiş, devleti yönetenler, yönetirken zenginleşirlerse artık halkı düşünmezler, kendi mal varlıklarını düşünürler. Allah nasip eder, göreceksiniz. Mal varlığımı siyasete girdiğim gün açıkladım. Kendi internet siteme koydum. Cumhurbaşkanlığı adaylığım kesinleştiğinde mal varlığımı bütün Türkiye’ye göstereceğim. Herkes görecek. Temiz bir siyaseti getireceğiz. Güzel bir siyaset anlayışı olacak. Vatandaşla siyasetçi arasında güven köprüsünü yeniden inşa edeceğiz. Halka doğruları söyleyen, halktan yana olan yeni bir anlayışı getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir