Deneyin amacı hakkında konuşan çalışma lideri Buckley, “Binaların içinde, çatı çiftliklerinde bitkilerin büyümesini sağlamak için kullanılabilecek, kullanılmayan bir kaynak olup olmadığını test etmek istedik.” dedi.
Araştırmacılar, bu CO2’yi kontrolsüz bir şekilde çevreye salmak yerine, binalarının egzozunu deneysel bir çatı bahçesine yönlendirmeyi düşündüler. BÜYÜK GRO lakaplı binanın en üstünde oluşturulmuş bahçede ekilmiş ıspanak ve mısır bulunmaktaydı. Her ikisi de yaygın yenilebilir bitkiler olsa da mısır, ıspanaktan daha az CO2 gerektirecek şekilde fotosentez yapar ve bu yüzden deneyde mısır ve ıspanak seçilmiştir.
Bina egzozuna maruz kalan bitkiler daha hızlı büyüdü
Bitkiler, egzozu onlara yönlendiren büyük fanlar ile egzoz havalandırmalarının yakınına yerleştirildi. Ekip ayrıca, hiç egzoz havası almayan ancak benzer şekilde havalandırılan her iki sebzeyi içeren ek bir kontrol sistemi de kurdu.
Binanın egzozuna maruz kalan bitkiler, bir kontrol fanının yanına yerleştirilen bitkilerden dört kat daha hızlı büyümüştü ve artık BÜYÜK GRO gibi çatı katı çiftliklerinin, binaların normalde boşa giden egzozundan fayda sağlayabileceğine inanmak için somut bir neden var.
Çalışma lideri Dr. Sarabeth Buckley yaptığı açıklamada, “Bunun, bu sistemin daha da geliştirilmesine ve çatı bahçelerinde ve çiftliklerde nihai olarak uygulanmasına yol açabileceğini umuyoruz. Bina için enerji tasarrufu, karbon çekişi, iklim hafifletme, kentsel ısı azaltma, yerel gıda üretimi, topluluk oluşturma fırsatları ve estetik ve zihinsel sağlık faydaları gibi çok sayıda çevresel ve sosyal fayda sağlayabilirler.” dedi.