MERT İNAN- Belgelere dayalı “Hurafeler” adlı kitapta Atatürk’e yönelik kara propagandayı organize edenler deşifre eden Doğan, Milliyet’e anlattı:
“Bunlardan birincisi Dr. Rıza Nur’un anılarına sonradan ve sayfa kenarına küçük notlar halinde eklenmiş Atatürk ve ailesine karşı çirkin ithamlar. Bunları kimin eklediği belli değil. Bu anıların mikrofilmleri İngiliz arşivinden çıkıyor, İstanbul’a kadar geliyor ne hikmetse Kadir Mısıroğlu’nun eline geçiyor ve yayınlanıyor. Kitapta bu anıların gerçek dışı olduğunu delilleriyle anlattım. İkinci ana kaynak ise Necip Fazıl Kısakürek’in Büyük Doğu dergisinde yaptığı yayınlar ve yazdığı gerçek dışı tarih kitapları. Bir devlet raporunda Necip Fazıl’ın yazıları ‘Dominyonlarında pek çok sömürge bulunan’ bir devletin (İngiltere) politikasına uygun yayın yapmakla itham ediliyor Necip Fazıl. CHP’den umduğu desteği bulamayınca tam bir CHP karşıtı olmuştu. Atatürk karşıtı konuşmalar yapıyor, bu konuşmalar bir yandan tepki çekip protesto mitinglerine sebep olurken bir yandan taraftar topluyordu. Kitapta bu süreci tek tek, belge belge anlattım.”
CİDDİ DAYANAĞI YOK
Kitapta Atatürk döneminde dindarlara yönelik baskı yapıldığı yönündeki kara propagandayı çürüten belgeleri de bir araya getirdiğini söyleyen Doğan, şunları söyledi: “Bu iftiraya onlarca belge ile cevap verdim. Atatürk, Türk insanı Kur’an’ı Kerim’i öğrensin ve rahatça ibadet yapabilsin diye belli başlı resmi adımlar attığının belgelerini ortaya koyduk. Okullarda Kur’an dersleri veriliyordu. Askerin okuması için din kitabı hazırlatan bizzat Atatürk. Aynı şekilde ‘Türk Çocuğunun Din Kitabı’, ‘Köylüye Din Kitabı’ gibi eserler basıldı. Atatürk, her evde bu kitaplardan ve Kur’an’ı Kerim’den bir tane bulunmasını ve her ailenin bu kitapları okumasını, çocuklarına da okutmasını salık verdi. Kitapta bütün bunların belgesini yayınladık. ‘Camiler ahır yapıldı’ yalanı da meşhurdur. Atatürk, işgal döneminde tahrip edilmiş yüzlerce camiyi tamir ettirdi. Hepsinin belgesini bulup ortaya koyduk. Mesela İskilipli Atıf. Kitapta Atıf’ın şapka giymediğini için değil, şapka isyanında kışkırtıcı rolü olduğu için Anayasa’yı değiştirmeye teşebbüs suçundan idam edildiğini ve son sözlerinin suçunu kabul edip Atatürk’ten af dilemek olduğunu belgelerle ortaya koymuş olduk. Atatürk’e atılan çirkin iftiraların hiç birinin ama hiç birinin ciddi bir dayanağı yok.”
