Bu videoyu izlemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin
Hayatlarını vatanlarına adayan kahraman askerler, yurdun geçtiği her zor dönemde varlığını hissettirerek gönüllere dokunuyor.
Büyük depremde gece gündüz çalışan askerler bu kez de sel felaketine koştu.
Askerler sel bölgesinde
Düzce’deki selde su altında kalan köyde yaşamın normale dönmesi için görev yapan Mehmetçik, zor günde büyük bir dayanışma daha gösterdi.
Kentte geçen hafta sonu başlayan ve 3 gün süren sağanakta metrekareye 260 kilogram yağış düştü.
Çay ve derelerin taşması sonucu meydana gelen selde sular altında kalan evler, iş yerleri, ahırlar ve diğer yapılar akıntının taşıdığı çamurla kaplandı.
Selden en fazla etkilenen ilçelerden Gölyaka’ya bağlı 300 haneli İçmeler köyünün neredeyse tamamı, Efteni Gölü’ne bağlanan Melen Çayı’nın taşması sonucu suyla doldu.
Vatandaşların yardımına koştular
Düzce Valiliği koordinesinde ilgili kurumlara bağlı ekiplerinin müdahaleleriyle bölgeden tahliye çalışmaları gerçekleştirildi.
Afetin izlerinin kısa sürede silinmesi için bölgeye sevk edilen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü (SYDV) ekiplerinin yanı sıra faaliyetlerde görev alan İl Jandarma Alay Komutanlığına bağlı komandolar, ihtiyaç duyulan her alanda mağdur vatandaşların yardımına koştu.
Çocuklarla ilgilenmeyi ihmal etmediler.
Evlere dolan suyun tahliyesinden kanepelerin taşınmasına kadar her aşamada görev alan komandolar, çocuklarla da yakından ilgilendi.
Köyde sakinlerinden Ergün Sivil, AA muhabirine, yaşadıkları bu büyük felaketin aşılması için herkesin birlik içinde olduğunu söyledi.
“Mehmetçik hep yanımızdaydı, yalnız olmadığımızı anlıyoruz”
Sivil, selin yaşandığı gün köye gece geç saatlerde gelebildiğinin anlatarak şu cümleleri kaydetti;
Hiçbir şeyi kurtaramadım, geç kaldım. Sağlık olsun, önemli olan can kaybının yaşanmaması. Mehmetçik sağ olsun hep yanımızdaydı. Su tahliyesinde, koltukların kaldırılmasında bütün ağır işlerde çok yardımcı oldular. Komutanlarımıza, askerlerimize çok teşekkür ediyorum. Böyle zamanda insan duygulanıyor. Yalnız olmadığımızı anlıyoruz, devletin başımızda olduğunu biliyoruz.