Yüzde 82,1’lik kesim kafe ve restoran işletmecilerinin enflasyonu bahane ederek fiyat yükselttiklerini ve bunu fırsatçılığa çevirdiklerini düşünüyor. Fiyatların “makul” bulanların oranı ise yalnızca %6.1 oldu. Geçtiğimiz hafta sonu sosyal medyada yükselen “boykot” çağrılarına ilişkin verilerde ise katılımcıların %47,6’sı boykotu çözüm olarak görürken, %24’ü kısmen işe yarayacağını, %28,2’si ise bir karşılığı olmadığı görüşünde.
Hesap pişmanlığı!
Areda Piar araştırma şirketinin, 1.100 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği çalışmaya göre, %66,2’lik kesim geçen yıla göre kafe ve restoranlarda ‘yeme-içme’yi azalttı. Araştırmaya göre son 1 ayda, tek seferde bir kişi için ödenen en yüksek fiyat 553 TL oldu. Katılımcıların %33’ü hesabı ödedikten sonra pişmanlık, %11’i endişe, %3,2’si memnuniyet, %2,3’ü mutluluk, %2’si hafiflik ve %1,9’u da tatmin duygusu yaşadığını belirtiyor.
Sosyalleşme görülüyor
Türk halkının %23,8’i dışarıda kafe veya restoranlara gidip yiyip, içmeyi bir sosyalleşme aracı olarak görüyor.
Araştırmaya göre, %17 dışarıda yeme-içmeyi bir kolaylık; %14,3 zorunluluk, %9,8’i lezzet aracı, %8,6’sı rahatlama ortamı, %1,6’sı yeni bir keşif, %1,2’si için ayrıcalık olarak görüyor.
Katılımcıların %61,5’i restoran veya kafelere ağırlıklı olarak çay, kahve veya meşrubat içmeye, %49,4’ü akşam yemeğine, %32’si öğle yemeğine, %21,4’ü kahvaltıya ve %12’si alkollü içecekler tüketmeye gidiyor. ● HABER MERKEZİ