Seray Şahinler – Divan edebiyatının önemli kadın şairlerinden Ayşe Hubbî Hatun’un kayıp olduğu bilinen ve Estonya’da keşfedilen mesnevisi kitaplaştı… Kaynaklarda övgüyle atfedilen eser Tartu Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmuştu. Akademisyenler Mücahit Kaçar ve Sevda Özden tarafından tespit edilen “Hurşîd ü Cemşîd”in minyatürlü nüshası DBY (Dün Bugün Yarın) Yayınları tarafından kitaplaştırılarak edebiyat tarihindeki yerini aldı. 542 sayfalık kitap Ömer Arslan, Sevda Özden ve Yasemin Karakuş tarafından derlendi.
Türk edebiyatının mesnevi geleneğinde önemli bir yer tutan bu eser, bir kadın şairin kaleminden çıkması hasebiyle önem taşıyor.
Fanilik baki
Nüshaların sayfa düzeninin karıştırılması ve Cem Sultan’a atfedilerek sergilenmesi, mesnevinin Hubbî’ye ait olduğunu yıllarca gizlemiş. 1552-1553’te yazılan eserde Hubbî fanilikten, aşktan, ilahi aşktan, ölümden, dünya dertlerinden bahsediyor. Ölümden sonra herkesin unutulduğunu belirtiyor, güzel amellerin önemine vurgu yapıyor ve mesneviyi Allah’a dua ettiği bölüm ile bitiriyor.
3 bin 545 beyit var
3 bin 545 beyitten, 207 varaktan oluşan bu nüshasında 33 adet minyatür yer alıyor. Bütün başlıklar Farsça ve kırmızı mürekkeple yazılmış. Âşık Çelebi, “erkek aslan aslan da dişi aslan aslan değil mi?” diyerek Hubbî’nin erkek şairlerden aşağı kalır yanı olmadığına dikkat çekmiş. Kaynaklarda Ayşe Hubbî’nin “merdane söyleyişi var” ifadeleri de dikkat çekiliyor. Edebiyat dünyası son yıllarda unutulan, farklı isimlerle yayımlanan, kaybolan eserleri keşfediyor. Fakat en az keşif kadar önemli olan bu yayınların kalıcı olması. Aksi takdirde metnin kaderi aynı döngünün içinde kalmaya devam ediyor. DBY (Dün Bugün Yarın) Yayınları Hubbî’nin mesnevisini yayımlayarak hem Divan edebiyatındaki kadın şairleri hatırlıyor hem bu isimlere vefayı hatırlatıyor.
Şeyh Yahya’nın torunu
Mücahit Kaçar ve Sevda Özden’ın makalesinde paylaştığı bilgilere göre eserlerinde “Hubbî” mahlasını kullanan şairenin asıl adı Ayşe… Beşiktaşlı Şeyh Yahya Efendi’nin torunu olan Ayşe Hubbî Hatun’un Amasyalı olduğu biliniyor. II. Selim’in şehzadeliğinde hocalığını yapmış olan Akşemseddinzâde Şemseddin Çelebi’nin eşi. II. Selîm ve III. Murad döneminde sarayda çalışmalarında bir hanım sultan gibi saygı görmüş. 1589 veya 1590 yılında vefat ettiği kaydedilen Hubbî Hatun’un türbesi Eyüp semtinde yer alıyor.