Yıldızlardan galaksiye dönmüş, ligin ilk yarısını şampiyon geçmiş, her futbol istatistiğinde en iyiyi yakalamış Fenerbahçe, ağzına kadar dolu Kadıköy’deki evinde mütevazı rakibi Samsun’la berabere kalıp iki puanı heba etmişse, en pozitif adam bile “suçlu” arar.
Kolay!.. Buyurun karşınızda İsmail Kartal.Dakika 62’de rakip gol atıp skor 1-1 berabere duruma geldikten hemen sonra, forveti olduğu gibi değiştirerek Tadic, Dzeko, İrfan Can’ı, ardından Szymanski’yi çıkarırken, kafanda hangi plan vardı Hoca’m?ı
Bu soruyu sorarken maçın henüz 7. dakikasında Mert’in ortalayıp Tadic’in kaçırdığı, 1-0 öne geçtikten sonra Tadic’in iki defa “al da at” deyip Dzeko’ya gönderdiği Dzeko’nun atamadığı, beraberlikten az önce Szymanski’nin kestiği Dzeko’nun yandan dışarı yolladığı yüzde 99,9’luk golleri kimse hesaplamaz tabi.
Fenerbahçe, “takım golü” tamlamasının tam karşılığı İrfan Can vuruşuyla öne geçtikten sonra ikinci golü atamayıp, Samsunspor’un “tek gollü skoru son yirmi dakikaya kadar sürüklemek” planına yol verdiğinde kaybetmişti zaten iki puanı.
Özetle Fenerbahçe Samsunspor karşılaşması “atılamayan goller” dramı veya “kaçan goller romanıdır”. Ortaya çıkan eserin telif hakkı ise sadece İsmail Kartal’a değil, takımdaki futbol ustalarına da aittir ki, kötü gününde olmak onların da hakkıdır. Daha doğrusu “şanssız gününde olmak”…
“Topun canı var” derler… Onu bilemem ama “kaprisi” olduğu kesin.
Bir de oyun disiplininden asla uzaklaşmayan, önde basarken bile bir anda savunmada sekiz kişi olan, merkezi kepenk indirmiş dükkan gibi kapatan Samsunspor’un emekleri var tabi.
Fenerbahçe Kadıköy’deki Samsunspor beraberliği ile sadece iki puan kaybetti; sayfayı çevirirse geride kalır. Tersi yapılır, Tadic, Dzeko gibi futbol ustaları ile Hoca’nın performansı masaya yatırılır didiklenirse, çok daha büyük olur kayıp!