Japonya dünyanın ilk 6G cihazını tanıttı: 5G’den 20 kat daha hızlı

Günümüzde hala kurulma aşamasında olan 5G teknolojisi, şu anda sadece belirli ülkelerde kullanıma açılmış durumda. Ancak bazı ülkeler, şimdiden teknolojisi üzerinde çalışmaya başladı bile.

Kasım 2020’de kendi 6G araştırma ekibini kuran Çin, ardından dünyanın ilk 6G test uydusunu uzaya fırlatmıştı.

Şimdi ise 6G konusunda atağa kalktı. Japonya’da bir teknoloji konsorsiyumu, dünyanın ilk 6G prototip cihazını üretmeyi başardı.

5G’den 20 kat daha hızlı

G cihazlara kıyasla 20 kat daha yüksek hızlara ulaşabilen cihaz, 100 metre mesafede saniyede 100 gigabit veri aktarımı yapabiliyor.

Prototip cihaz; DOCOMO, NTT Corporation, NEC Corporation ve Fujitsu dahil olmak üzere Japonya’nın önde gelen telekomünikasyon şirketleri arasındaki iş birliği ile hayata geçti.

Ulaşılan hızlar oldukça etkileyici olsa da şimdiden beklentilerinizi yüksek tutmayın. 6G tek bir cihazda test edildi ve ticari olarak uygun bir ağ değil. Ayrıca ağ teknolojisinin de kendine göre dezavantajları var.

Hızlar son kullanıcıya daha düşük veriliyor

Şu anda mevcut olan 5G’nin teorik maksimum hızı 10 Gbps’dir. Bununla birlikte, gerçek dünyadaki hızlar genellikle çok daha düşüktür; ABD’deki T-Mobile kullanıcıları için ortalama saniyede 200 megabit (Mbps) civarındadır.

Bu kadar düşük hızların nedenlerinden biri de 5G’nin kullandığı daha yüksek frekans bantlarından kaynaklanıyor.

Daha yüksek frekanslar daha yüksek hız anlamına gelse de dezavantajları da beraberinde getiriyor. Yüksek frekanslar, sinyalin gidebileceği mesafeyi sınırlandırıyor ve nüfuz gücünü azaltıyor.

6G bunu bir adım daha ileriye taşıyor ve 5G’den bile daha yüksek frekans bantları kullanıyor. Bu, 6G kullanan telefonların veya diğer cihazların, daha hızlı indirmeler için gerekli frekansları almasının zor olacağı anlamına geliyor.

Örneğin testler bile 100 metre üzerinde bir mesafede gerçekleştirildi. Dolayısıyla duvarlar ve hatta yağmur gibi faktörler 6G sinyallerini önemli ölçüde bozabilir.

4G’den 5G’ye geçiş, video akışı ve mobil tarama gibi faaliyetler için veri kapasitesinin artırılmasına odaklanmışken, 6G ağları tamamen yeni olasılık alanlarının kilidini açabilir.

Artan hız ile 6G, gerçek zamanlı holografik iletişim ve sürükleyici sanal ve karma gerçeklik deneyimleri gibi şeyleri mümkün kılabilir.

Ancak tüm bunlardan keyif alabilmemiz için hâlâ yapılması gereken çok şey var. En önemlisi ise altyapı.

Bu teknoloji ana akım haline gelmeden önce baz istasyonlarının ve yerleşik 6G antenli yeni nesil telefonların tamamen elden geçirilmesi gerekiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir