İsviçre, deprem bölgesinde oluşan enkazın altında arama kurtarma faaliyetlerine katıldı.
Avrupa ülkesinden gelen görevliler, canlı bedenlere ulaşabilmek için mücadele verdi.
İsviçreli ekibin üyesi Monika Suter, Türkiye’deki göreviyle ilgili hatırında en çok kalan anısını anlatırken, kendileriyle paylaşılan yemeğe işaret etti.
Türkiye’yle ilgili duygularını paylaştı
İsviçre Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye’deki arama kurtarma çalışmalarına destek olmak için gönderilen 87 kişilik ekipte yer alan Suter, deneyimlerini ve duygularını İsviçre basınından Tages-Anzeiger gazetesiyle paylaştı.
Suter, deprem bölgesine sabah 04.00 sularında vardığını ve bu sırada hava sıcaklığının sıfırın altında olduğunu belirterek, yıkılan binaları görünce çok etkilendiğini dile getirdi.
“Üzüntü vardı ama umut da vardı”
Ekipteki köpeklerin aramanın nerede yapılacağı konusunda kendilerine yol gösterdiğini ifade eden Suter, “Üzüntü vardı ama aynı zamanda umut da vardı. Bunu hayal bile edemezsiniz.” dedi.
“Bu bir mucize”
Suter, ekip olarak 5 kişiyi enkaz altından sağ çıkardıklarını, depremden bir hafta sonra pazar akşamı bir kadının kurtarıldığını, mevsim koşulları göz önüne alındığında bunun bir mucize olduğunu kaydetti.
“Son çorbalarını bizimle paylaşmak istediler”
Suter, “Zürih Havalimanı’na vardığınızda sizi Türkler karşıladı. Bazılarının elinde ‘Teşekkürler’ ve ‘Gerçek kahramanlar sizlersiniz’ yazılı pankartlar vardı. Ne hissettiniz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
Karşılamadaki minnettarlığı ve insanların bu görevi üstlendiğimiz için gözlerinin yaşardığını görmek beni çok duygulandırdı. Türkiye’deki görevimle ilgili en çok hatırımda kalan, bazılarının minnettarlıklarından dolayı son çorbalarını bizimle paylaşmak istemesi olacak.