Modvion, rekor kıran kulelerinin kalın duvarlarını inşa etmek için lamine kaplama kereste (LVL) kullanıyor. Şirket, kulenin kavisli bölümlerini oluşturmak için ladinden yapılma sıkıştırılmış katmanlar ve tutkal kullanıyor. Üç mm kalınlığındaki katmanların her birindeki damarlar kontrol ederek duvarların sağlamlığı ve esnekliği kontrol ediliyor.
Çeliğe göre avantajları
Kavisli bölümler kurulum alanına kolayca taşınarak kolayca istiflenip kule oluşturulabiliyor. Ahşap çelikten daha hafif olduğundan daha az malzemeyle daha uzun kuleler inşa edilebiliyor. İstiflenen bileşenler çelik bağlantı parçaları kullanılarak bir arada tuttuluyor. Bu yaklaşım çelikte de kullanılabiliyor ancak kavisli bölümlerin yerinde bir araya getirilmesi hem maliyeti hem de bakım endişelerini arttırıyor.
Diğer bir konu ise günümüzde yenilenebilir enerji çözümleriyle ilgili paradokstur. Daha büyük rüzgar türbinleri daha fazla yenilenebilir enerji üretebiliyor ancak aynı zamanda daha fazla çeliğe ihtiyaç duyuyor. Çelik üretimi büyük ölçüde fosil yakıtlar kullanılarak yapılıyor ve bu da yenilenebilir enerji kaynaklarının azaltmayı hedeflediği karbon emisyonunu artırıyor.
Öte yandan Modvion, ahşap kuleninin karbon negatif olduğunu iddia ediyor. Kulelerinin üretiminde kullanılan ağaçlar atmosferdeki karbondioksiti emdiğinden dolayı, ahşap yanana veya çürüyene kadar karbondioksiti saklı tutuyor. Rekor kıran kulede 200’den fazla ladin ağacı kullanıldı. Şirket, kullandığı ağaçtan daha fazlasını diktiğini belirtiyor.
Firma şimdi daha uzun türbin kuleleri inşa etmeye odaklanmış durumda ve yakın zamanda daha da yüksek bir kule daha inşa etmeyi planlıyor. 2027 yılına kadar yılda 100, gelecek on yılda ise 2.000 adet kule tedarik etmek istiyor. Bu sayı, yılda kurulması beklenen türbinlerin yalnızca yüzde 10’una takabül ediyor.