SERAY ŞAHİNLER- Türkiye’den yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan 12 eser daha ait olduğu topraklara döndü. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından uzun süredir yürütülen çalışma kapsamında ABD’de bulunan 12 eser Türkiye’ye iade edildi. Eserler geçtiğimiz cuma günü düzenlenen resmi törenle Antalya Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açıldı.
Bakanlık tarafından son üç yıldır ABD Manhattan Bölge Savcılığı ve İç Güvenlik İstihbarat Birimi arasında yapılan iş birliğiyle ülkemize ait eserlerin iadesi için büyük çaba harcanıyor. 2022 ve 2023 yıllarında bu iş birliği sayesinde üç grupta toplam 44 adet eserin iadesi sağlandı. Son gelen 12 eser de ortak çalışmanın ürünü. Bu eserlerden dokuzunu Shelby White koleksiyonu soruşturması kapsamında el konulan eserler oluşturuyor. Diğer üç esere ise Perge Antik Kenti ve Boubon Antik Kenti ile ilgili yürütülen ve hâlen devam eden iki soruşturma kapsamında el konulmuş.
MS 3. yüzyıla tarihlenen ve Perge Tiyatrosu’ndaki kazılarda elde edilen heykel başları ziyaretçilerin ilgisini en çok çeken eserlerden. (sol üstte)
Bir arada sergileniyor
Hepsi döneminin önemli ve nadir eserlerinden. Peki, ilk günden beri “İade 12 eser” olarak bildiğimiz bu eserler neler? MÖ 6 bine ait Konya Çatalhöyük kökenli ana tanrıça heykelciği, yine aynı döneme ait Burdur Hacılar kökenli bir ana tanrıça heykelciği, MÖ 5 bin tarihli bütün hâlde korunmuş Kiliya tipi bir idol, MÖ 2 bin’de Doğu Anadolu yayla kültürüne ait bir vazo, MÖ 3 bin sonuna tarihlenen bir boğa arabası modeli, MÖ 6. yüzyıla ait olan Muğla Hydia Antik Kenti kökenli vazo, MS 1-3. yüzyıllara ait olduğu bilinen Roma Dönemi askeri diploma, İmparator Septimius Severus’un tasvir edildiği MS 2-3. yüzyıllara ait gerçek boyutlu ve Boubon Antik Kenti kökenli bronz heykel ve yine Boubon kökenli bronz kol, MS 3. yüzyıla tarihlenen ve bir rahibe ait olduğu düşünülen bronz büst, aynı tarihe uzanan Perge Tiyatrosu’ndan kaçırıldığı tespit edilen iki heykel başı müzedeki yerini aldı. Her biri sanat tarihi için eşsiz öneme sahip. Özellikle bronz heykeller oldukça etkileyici. Eserler müzenin son salonunda ziyaretçilerle buluşuyor. Gelen parçaların büyük bölümü bir arada. Bronz kol ise müzenin üst katında yer alıyor.
Boğa arabası modeli Şanlıurfa’daki Abamor Höyük’ten kaçırılmış.
Septimius sürprizi
En ilgi çeken eserlerden Septimius Severus heykeli bir süre Metropolitan Müzesi’nde ödünç olarak sergilenmiş. Burdur Gölhisar’da bulunan Boubon Antik Kenti’nde 1960’larda gerçekleştirilen kaçak kazılarda elde edilmiş ve yurt dışına çıkarılmış. Prof. Dr. Jale İnan başta olmak üzere bilim insanlarınca yapılan yayınlarda bu heykellerin Boubon’a ait oldukları kabul ediliyor. Antik dönem bronz döküm heykellerinin birçoğu eritilip başka alanlarda kullanılmış olduğundan günümüze ulaşmamış. MS 193-211 yıllarında hüküm sürmüş Roma İmparatoru Septimius Severus’a atfedilen heykel günümüze ulaşabilmiş insan boyutunda nadir bronz heykeller için önemli bir örnek. Sergide öne çıkan eserlerden bir diğeri Perge Tiyatrosu’nda bulunan heykel başı. Bakanlığın müze uzmanları ve akademisyenlerce hazırlanan raporlar, Manhattan Savcı Yardımcısı ile yapılan olay yeri incelemesi sonucunda elde edilen kriminolojik veriler ışığında başların Perge kökenli olduğu kesinlik kazanmış ve savcılık eserlere el koymuş. Yapılan incelemelerde söz konusu heykellerin gövdesinin daha erken dönemlerde işlenmiş olduğu ve başların MS 3. yüzyılda da Tetrarkhlar döneminde yeniden çalışıldığı anlaşılıyor. Büst bezemeli çelenk takan bronz portrenin ise MS 3. yüzyıla tarihlendirilen imparator kültü rahibi ya da yarışları düzenleyen kişiye ait bir portre yontusu olduğu değerlendiriliyor.
1970’lerde Milas’taki Hydai Antik Kenti Nekropolisi’nden kaçırılan eserlerden olan MÖ 580-560 tarihli vazo da müzedeki yerini aldı. Shelby White koleksiyonundan el konularak iadesi sağlanan Kiliya tipi idol da hem bütün olması hem 18 cm’lik ebadıyla benzerleri arasında ön plana çıkıyor ve ait olduğu dönemin dini ve sosyal hayatına ışık tutuyor. Bronz boğa arabası modeli ise ilgi çeken eserler arasında. Şanlıurfa’daki Abamor Höyük’ten çıkarılan ve yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan eserin bir mezar hediyesi, oyuncak veya tanrılara sunulmuş objelerden olabileceği düşünülüyor. Bir diğer eser ise Roma dönemine ait bronz yazıt askeri bir diploma. Bu diploma, Roma Askeri Lejyonları’nda görev yapan, vatandaş olmadığı hâlde Roma ordusunda savaşan askerlere emekliliklerinde verilen bir belge.
MÖ 5 bin tarihli Kiliya tipi idol dönemin dini ve sosyal hayatına ışık tutuyor.
DEDEKTİF GİBİ İZ SÜRÜLDÜ
Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, “Bu eserlerin ortak noktası, her birinin kaçak kazılarla elde edilerek uzun yıllar önce ülkemiz dışına çıkarılmış olmasıdır. Bu eserlerin iadesi için geçmişe yönelik delil arama çalışmaları yapılmış ve bu kapsamda da kaçak kazı ve kültür varlığı kaçakçılığı olaylarına ilişkin binlerce arşiv belgesinin taranması, eski gazete haberlerinin tetkik edilmesi, akademik yayınların derlenmesi, alan incelemeleri, görgü şahitleri ile görüşmeler gibi çok yönlü araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, eserlerimiz, Türk Hava Yolları tarafından ülkemize pek çok kez olduğu gibi ücretsiz olarak getirilmiştir. Büyük önem ve hassasiyet gerektiren bu taşıma operasyonu, sanat eserleri için hassas kargo odalarına sahip Turkish Cargo’nun uluslararası sertifikalı, alanında uzman ekipleriyle gerçekleştirilmiştir” diyor.