Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Avrupa ve Asya’nın kavuşma noktası İstanbul tam 64 yaz önce tıpkı şimdiki gibi kavurucu sıcaklıklarla boğuşuyordu. Bir sabah gözünü açan ve yeni güne ‘Merhaba’ diyen İstanbullular hiç beklemedikleri bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Şehir bir anda karasineklerle doluşmuştu. Yüksek sıcaklıklar, susuzluk problemi ve çöplerin konteynerlerde atılmıyor olması şehri sineklerin basmasına neden olmuş, İstanbullular kendilerini adeta bir korku filminin içinde bulmuştu. Dönemin yetkililerinin de çaresiz kaldığı bu duruma ilaçlama çabaları da yeterli olamamıştı. O dönemde ulaşımın hâlâ at arabalarıyla yapılması da şehirdeki sinek varlığını iyiden iyiye artırmıştı. Bulunacak garip çözüm ise tarih sayfalarında kendine yer bulacaktı.
KİMSE NE UYUYABİLİYOR NE DE YEMEK YİYEBİLİYORDU
Şehirdeki karasinek krizinin gitgide büyümesi basında da kendine geniş yer buluyordu. Birçok gazetede “Karasinekleri kovmak için yapılması gerekenler” başlıklı ve içerikli haberlere yer veriliyordu. İstanbullular, karasinekler yüzünden ne yemek yiyebiliyor ne uyuyabiliyor ne de rahatça sokaklarda yürüyebiliyordu.
Krizi bir fırsat olarak görenler ise sinek raketlerini karaborsaya düşürmüşlerdi. İl Sağlık Müdürü’nün yaptığı bir açıklama ise herkesi şaşkınlığa sürükleyecekti.
HİÇBİR ÇABA YETERLİ OLMADI
Belediyenin 25 teknisyen ve 60 işçiden oluşan ekipleri 56 ton haşere öldürücü ilaç kullanarak 589 bin yeri dezenfekte etmişti. Ancak bu çabalar da yeterli olmadı. Üstelik bir dişi sinek kırk günde ortalama tam 40 bin sinek yumurtlayabiliyordu.
İstanbul’u çevreleyen sorundan kurtulmak mümkün değil gibi duruyordu Gittikçe kötüleşen durum karşısında dönemin İstanbul Belediye Başkanı, problemi çözmek amacıyla çalışanlarıyla bir toplantı düzenledi. İl Sağlık Müdürü günde 40-50 sinek öldürdüğünü, aynısını halkın yapması gerektiğini söylüyordu.
HER HAFTA AYNI GÜN AYNI SAATTE SİNEK AVLADILAR
Tüm bu gelişmelerden sonra dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Kemal Aygün, “1.5 milyonluk nüfusa sahip İstanbul’da herkes 10 sinek öldürse 15 milyon sinekten kurtuluruz” diye düşündü ve halka bir çağrı yaptı.
Sağlık Müdürlüğü bir tebliğ yayınlayarak, sinekle mücadelenin olumlu sonuç vermesi için vatandaşların da yardım etmesi gerektiğini halka duyurdu.
PAZARTESİ GÜNÜ SAAT 13.00’Ü GÖSTERDİĞİNDE SİNEK AVI BAŞLADI
Belediyeye göre halkın desteğiyle İstanbul, karasineklerden kurtulacaktı. Gazete ve radyolardan aktarılan sinek avlama organizasyonuna göre ilk olarak 17 Ağustos 1959 günü saat 13.00-14.00 arası halk topluca sinek öldürmeye çağırılıyordu.
Üstelik sinek avı resmi dairelerde de yapılacaktı. Pazartesi günü saat 13.00’ü gösterdiğinde sinek avı başladı. Günlerdir herkesin dilinde espri konusu haline gelen ‘sinek avlama’ saati, gazetelerde kendine şöyle yer buldu:
“Dün saat 13’te sineklerle savaşın başlamasıyla beraber şehirde çok enteresan sahnelere tesadüf etmek kabil oldu. Elinde patlıcanla sineklere hücum eden, şapkasıyla uyuyan arkadaşının alnındaki sineği öldürmeye çalışan, sinek raketleri ile muharebeye iştirak edenlere rastlandığı gibi bugünün harplerinde yasak edilen zehirli gazlardan istifade edenler de görülüyordu.”
10 MİLYON SİNEK AVLANDI AMA YETMEDİ
İstanbulluların 1 saat süren çalışmaları sonucunda yaklaşık 10 milyon sineğin avlandığı duyuruldu. Bu hesap her İstanbullunun en az 5 sineği avladığı varsayımına dayanıyordu. Valilik ve belediye bu konuya oldukça önem verdiği için sinek avına katılmadığı tespit edilenlere ceza kesildi.
Düzenlenen ilk sinek avının sonunda 10 milyon sinek öldürülse de İstanbulluların çabaları pek de yeterli olmadı. Sineklerin sayısında belirgin bir azalma olmuş gibi durmuyordu. Bu sebeple her pazartesi aynı saatte bütün İstanbulluların tekrar toplanmasına ve yine sinek avına çıkmasına karar verilecekti.
HALK ARASINDA EĞLENCE KONUSU OLDU
Bütün İstanbul’un gündemi sinek avı olmuştu. Bir araya toplanan İstanbulluların konuştuğu tek konu karasineklerdi. Adeta şehirde bir sinek avlama yarışı rüzgârı esiyordu.
Bunu bir eğlence haline getiren İstanbulluların bazıları sinek başına 10 kuruş ödül koyuyordu. Kimisi de evde 100’ü aşkın sinek öldürdüğünü dile getiriyordu.
KENDİLERİNİ ‘SİNEK MÜTEAHHİDİ’ OLARAK TANITTILAR
Karasinekler, zaman içinde halk arasında kendilerine ‘sinek müteahhidi’ diyenlerin çıkmasına bile sebep oldu. Hatta İstanbul’da bir vatandaş şehirdeki sinek sorununu kökünden halledeceğini, günde en az 2 kilogram sinek öldüreceğini dahi iddia etti.
Eğer yetkililer Salih Gülsün adlı vatandaşın teklifini kabul etseydi ‘sinek imha bürosu’ kurulacaktı. Bu teklif kabul edilmedi ancak İstanbullular bir süre daha sinek avlamayı sürdürdü.
Her hafta katılımın giderek azaldığı sinek avında istenilen sonuca bir türlü ulaşılamadı. Bütün İstanbul toplansa da sineklerden kurtulmak mümkün değil gibi görünüyordu. Nihayetinde kışın gelmesiyle birlikte sinek popülasyonu kendiliğinden azaldı ve İstanbul sinek probleminden kurtuldu.
Tüm şehrin seferber olup gerçekleştirdiği sinek avı etkinliği ise bugüne kadar yaşanmış en garip olaylardan biri olarak tarihteki yerini aldı.