MÜJDE IŞIL- İstanbul Film Festivali sinemamızda yeni sezonun açılışını simgeler. O senenin konuşulacak filmleri, ilk kez İstanbul’da izleyici karşısına çıkar. Bu sene, bu rutinden farklı bir festival yaşadık. Çünkü ulusal yarışmadaki filmlerin neredeyse tamamı geçen sene Antalya Film Festivali’nde prömiyer yapacak yapımlardı. Antalya iptal edilince o filmler İstanbul’a başvurdu. Yani Antalya yapılsaydı İstanbul’da bambaşka bir seçki izleyecektik.
Toplam 10 filmin yarıştığı ulusal yarışmada üç yapım öne çıktı: “Yurt”, “Tereddüt Çizgisi” ve “Bildiğin Gibi Değil”. “Yurt”, geçen sene Venedik Film Festivali’nde İtalyan bağımsız film eleştirmenleri tarafından En İyi Senaryo seçilmiş, farklı festivallerden de ödüllerle dönmüştü. ‘90’ların ortalarında geçen film, 14 yaşındaki Ahmet’in kimlik arayışını izlerken fonda siyasi ayrışmayı anlatıyor. Bu ayrışmayı ise tarikatlaşma ile Kemalizm ve sekülerizmi birbirine denkleyerek yapıyor. Seküler eğitim ile yurttaki dini eğitimin, gençleri benzer düzeyde baskıladığı yorumu hâkim filmde. Teknik işçiliği ve oyunculukların başarısına rağmen filmde ‘90’lar Türkiyesi’ne içeriden değil de dışarıdan, oryantalist bakış ağır basıyor.
Selman Nacar- Tülin Özen
Seyirci ile jüri birleşti
“Tereddüt Çizgisi” bir yandan annesinin organ nakli kararını kabullenmekte zorlanan bir yandan da cinayetle suçlanan müvekkilini kurtarmaya çalışan avukat Canan’ın bir gününü anlatırken sinemamızda görmeye alışkın olmadığımız uzun mahkeme sahneleri ve Tülin Özen’in başarılı oyunculuğu ile öne çıktı. Selman Nacar’ın En İyi Yönetmen, Özen’in de En İyi Kadın Oyuncu seçilmesi sürpriz olmadı bu yüzden. Vuslat Saraçoğlu’nun yazıp yönettiği “Bildiğin Gibi Değil” ise jüri ile seyirciyi birleştiren yapımdı. Babalarının ölümünden sonra bir araya gelen üç kardeşin geçmişle hesaplaşmasını erkek baskısı, ağır dram, şiddet, kopkoyu karamsarlık olmadan anlatan yapım kendisiyle çelişip bu tarzından ödün vermeyi tercih etse de akıcı senaryosu ve uyumlu oyunculuklarıyla ödül töreninin kazananıydı. En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu (Alican Yücesoy ve Serdar Orçin) dahil olmak üzere dört ödülle festivalin en çok ödül kazanan filmi oldu.
En İyi Belgesel Ödülü, Berke Baş’ın yönettiği “Dargeçit”e, En İyi Kısa Film Ödülü Ömer Ferhat Özmen’in yönettiği “Eksi Bir”e verilirken Uluslararası Yarışma’da Altın Lale’yi Anna Buryachkova’nın yönettiği “Nazavzhdy-Nazavzhdy/Sonsuza Dek” kazandı.
Milliyet Sanat’ın ödülü “Beraber”e
Bu sene üçüncü kez Milliyet Sanat desteğiyle verilen En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nün sahibi “Beraber” filmiyle Nadide Argun van Uden oldu. Mete Gümürhan’ın ilk filmi olan yapım, annesinin ölümü sonrasında babasıyla Rotterdam’dan İstanbul’a taşınan Zeki adlı gencin serbest koşu sporu sayesinde şehri, şehirdeki sınıf ayrımını keşfetmesini anlatıyor.