Neden ve kimden kurtulacak İstanbul diyenler biraz sabretsin…
Çünkü yazının başlığındaki ifade siyasi bir mesaj değil.
İstanbul şu an dünya üzerinde en yüksek deprem riski ile karşı karşıya olan kent.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rakamlarına göre kentte 6 milyon konut, 1.5 milyon ticari alandan oluşan 7.5 milyon bağımsız bölüm var.
Şimdi sıkı durun. Bu 7.5 milyon bağımsız bölümden tam 1.5 milyonu risk altında.
Bunların 600 bini acilen, hemen, hiç gecikmeden dönüşmek zorunda.
Bir evde ortalama 4 kişinin yaşadığını varsayalım. Bu mega kentte 6 milyon insanımızın olası bir depreme karşı savunmasız durumda olduğu anlamına geliyor! İşin ekonomik boyutuna hiç girmeyelim. Oradaki tablo da çok vahim çünkü.
Durumun vahametini hala anlamayanlar için rakamlardan devam edelim.
Kentte 2012 yılından bu yana kentsel dönüşüm projeleriyle 850 bin 746 bağımsız bölümün dönüşümü tamamlanmış. Şu anda da 193 bin 583 bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının son 11 yılda kentsel dönüşüm için İstanbul’da yaptığı yatırımların tutarı 127 milyar 926 milyon lira.
Ama İstanbul’un her geçen gün büyüyen deprem riski sebebiyle bu çalışmaların hızlanması şart. Kentin yerel yöneticisinin belediyecilik karnesi kırıklarla dolu. Ama hakkını teslim etmek lazım siyaseten başarılı. An itibariyle sadece CHP’yi değil muhalefeti de avucunun içine almış durumda.
Bütün mesaisini ve enerjisini siyaseti dizayn çalışmalarına ayırdığı için olacak kentsel dönüşüme yoğunlaşamıyor. Bu benim iddiam değil. Rakamlar öyle diyor..
İstanbul’da sahada devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarının yüzde 65’ini (126 bin 578 adet) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yürütüyor. Özel sektör eliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının genel toplum içindeki oranı yüzde 34 (67 bin 5 adet) İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise koca kentte yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının sadece yüzde 1’ini ( 2 bin 015 bağımsız bölüm) üstlenmiş durumda!
Yerel seçimde İstanbul’u kimin alacağı sorusunun cevabı siyaset için elbette önemli. Ama bu kentin insanlarının canı, malı, geleceği an itibariyle risk altında.
İmamoğlu ya da AK Parti’nin adayı… Seçimi kim alırsa alsın önceliği kentsel dönüşüm ve depreme vermek zorunda. Kampanya döneminde bu büyük dönüşümü nasıl gerçekleştireceğini vatandaşa anlatmalı.
Ve İstanbullular… Dünyaya hangi pencereden bakarsanız bakın… Lütfen sandığa gittiğinizde kendinizin ve ailenizin geleceğini düşünerek pusulaya mührü basın.
İstanbul’un kaybedecek bir 5 yılı daha olmadığını ve gerçekten -maalesef-bir kurtarıcıya ihtiyaç duyduğunuzu aklınızdan hiç çıkarmayın..
İdealler ve gerçekler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın medyanın Ankara temsilcileriyle buluştuğu toplantıdaydım.
Bakanı ilk kez bu kadar uzun dinleme şansı buldum. Neler söylediğini gazeteler ve televizyonlarda muhakkak takip ettiniz. O yüzden detaya girmeyeceğim.
Ama Bakanın toplantıda sarf ettiği bir cümleyi aktarmadan geçemeyeceğim. Çünkü bölgemizin ve dünyanın içinden geçtiği kaotik süreci çok iyi özetliyor: İdealler dünyasında yaşamıyoruz. Reellerin dünyasında kendi ideallerimizi ayakta tutmaya çabalıyoruz.” Türkiye’nin tarihin bu döneminde verdiği mücadelenin kısa özeti bu cümlede gizli.
Özür dile Karabat
Özgür Karabat..
CHP’nin Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı…
Geçen hafta Bodrum 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği kararla hakkındaki seks skandalı ve İBB ihalelerindeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 254 haberi kaldırttı!
Karabat, İstanbul Milletvekili ama niyeyse Bodrum’daki mahkemeden erişim engeli getirtti o haberlere! Tabii erişim engeli kesin çözüm olmuyor. O haberlerin içeriğini bütün Türkiye biliyor. Belden aşağı olan kısmı bizi ilgilendirmez. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Karabat’ın mali müşavirliğini yaptığı firmaya 14 ihale verdiğini hatırlatmakla yetinelim.
İETT Otobüslerinin bakım, onarım işlerinin 2 milyarlık ihale ile bu firmaya verildiği ve 2021 yılında otobüslerin tam 158 bin 657 kez arıza yaptığını açık kaynaklardan rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Bütün bunları niye hatırlattık? Özgür Karabat yılbaşında Milli Piyango Büyük İkramiyesinin Kolombiya’da yaşayan birine çıktığını iddia etti. Bu büyük yalan kısa bir süre içinde çöktü. Çünkü 400 milyonluk ikramiye İstanbul’da ikamet eden 1969 doğumlu bir vatandaşın biletine isabet etmişti. Karabat bu gerçeğe rağmen özür dilemedi!
Koskoca CHP’nin genel başkan yardımcısının kendisini düşürdüğü duruma bak! Memlekette her şey olabildiğiniz gibi rezil de olabiliyorsunuz.. Ama olmamış gibi yolunuza devam ediyorsunuz!
Siz en iyisi bir kez daha düşünün Özgür Bey… Özür dilemek bir erdemdir. Nereye kadar haberlere erişim engeli getirerek devam edebilirsiniz ki bu siyasete?