Doğu Azerbaycan Acil Yardım Kurumu Başkan Yardımcısı Mir Ali Ağaseyidi, Tebriz’den 45 kişilik acil müdahale ekibiyle Türkiye’ye gelen ilk ekipte yer aldı.
Ağaseyidi, deprem
“Türkiye’de yaşanan deprem çok büyüktü”
Ancak Türkiye’de yaşanan deprem çok büyüktü ve yıkım da bir hayli fazlaydı. Yardım ve arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere görevlendirildik. Hoy’dan gelip öncelikle Gaziantep’e, ardından İslahiye ilçesine geçtik. Bizimle birlikte sağlık ekipleri de vardı, orada bir sahra hastanesi kuruldu. Yaralıların ilk tedavileri yapıldı. Biz ise arama kurtarma ekipleri olarak enkaz bölgesinde çalışmalara katıldık.
“Depremzedeler bize aç mısınız, bir ihtiyacınız var mı diye soruyordu”
Ağaseyidi, Türk halkının onca karışıklığın içinde zorluk çıkarmadığını, ekiplerin rahat çalışması için yardımcı olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
Tanıdıkları göçük altında olmasına rağmen ekiplerin işlerine karışmıyor, kenarda bekliyorlardı. İlk zamanlar durum çok zordu, kontrolün sağlanması zordu ama birbirlerine sahip çıkıyor, yardımcı oluyorlardı. Yardıma ihtiyacı olan depremzedeler bize aç mısınız bir ihtiyacınız var mı diye soruyordu. Bu, o milletin büyüklüğünü gösteriyor.
Deprem bölgesinde halkın musibet ve belalara karşı dayanıklı olduğunu gördük. Birbirlerine yardım ediyorlardı. Halk aynı zamanda arama kurtarma ekiplerine gönüllü olarak yardım ediyor ve çalışmalara katılıyordu.
“Anne ile çocuğunun konuşması beni etkiledi”
Deprem bölgesinde gördüğü bir olaydan çok etkilendiğini dile getiren Ağaseyidi, olayı şu sözlerle anlattı:
Bir anne ile çocuğu farklı noktalardan yardım malzemesi almışlardı. Anne bunu görünce çocuğuna ‘İkimiz de yardım malzemesi almışız, sen aldıklarını götür geri bırak, başkasının ihtiyacı olur’ dedi. Böylesi zor günlerde insanların birbirini düşünmesi ve yardımlaşması açısından bu önemli bir örnekti.
“Hızlı bir şekilde organize olmuşlardı”
Ağaseyidi, AFAD, Kızılay ve AKUT’un gerçekten büyük bir azimle çalıştığını ve kendi ekiplerinin de onlara destek olduğunu aktararak çalışmaların çok yerinde olduğunu söyledi:
Olayın yaşandığı ilk anlarda arama kurtarma ekiplerinin teçhizatlarının ve kepçelerin deprem bölgelerine gönderilmesi ve organizasyonun sağlanması bir hayli zor olmasına rağmen hızlı bir şekilde tüm ekipmanlar sahaya getirilmişti ve enkazda çalışmalar başlatılmıştı. Hem arama kurtarma hem tıbbi yardımlar yapıldı. Daha sonra biz Tebriz’e döndük, diğer ekipler çalışmaya devam ediyor.
Ağaseyidi, bu kadar hızlı şekilde ağır makinelerin deprem bölgelerine getirilerek arama kurtarma çalışmalarının başlatılmasını beklemediğini söyleyerek nerede bir ekipmana ihtiyaç olsa hızlı bir şekilde kendilerine ulaştırıldığını belirtti.
“İran’da da ağır bir hadise olursa…”
İran ile Türk Kızılayları arasında bir sınır olmadığını, zor günlerde karşılıklı desteklerin devam edeceğini ifade eden Ağaseyidi, sözlerini şöyle sürdürdü:
İran’da da ağır bir hadise olursa Türk Kızılay bize yardım edecektir. Biz de her zaman Türkiye’ye yardıma hazırız. Umut ediyoruz ki bu acı günler bir an önce son bulur ve yerini güzel günlere bırakır.
18 saat içinde 45 kişilik arama kurtarma ekibi gönderildi
Doğu Azerbaycan Kızılayı Genel Müdürü Hamid Müneccim de Türkiye’de yaşanan bu üzücü hadisenin ilk anından itibaren kurum olarak gerekli iletişimin sağlanmasından sonra bölgeye yardım ekipleri gönderdiklerini belirtti:
İlk saatlerde deprem bölgesinde etkili arama kurtarma çalışmaları yaptık. İslahiye’de bulunan sağlık çalışanlarımız depremzedeler için kurulan acil müdahale çadırlarında yaralılara ilk tedavileri yaptılar.
Olayın büyüklüğü ve önemi nedeniyle İran Kızılayı’nın ilk andan itibaren bölgede yer aldığını aktaran Müneccim, 200’ü aşkın kişinin yer aldığı 60’a yakın ekibin İran Kızılayı tarafından deprem bölgesine gönderildiği bilgisini paylaştı.
Müneccim, bu ekiplerle birçok yardım malzemesi gönderildiğini ve gönderilmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.