Çip sorunu, dijital yetenekler ve sürdürülebilirliğe altını çizerken bu başlıkları detaylandırdı. Frans Scheper’ın paylaşımı şu şekilde:
1. Beklenti: “Yarı iletken talebi 2023 yılında da dalgalanmaya devam edecek, fakat EMEA yerel çip üretimindeki payını artırma hedeflerine ulaşma kararlılığını koruyacak”
“Önümüzdeki yıllarda yarı iletken talebinde sürekli bir artış görülecek olsa da, 2023’ün ilk dönemlerinde talebin dalgalanmaya devam edeceği konusunda şüphelerim var.
Buna rağmen bölgenin, küresel tedarik zincirini güçlendirme yönündeki taahhütlerinde kararlı olması gerekiyor. AB’nin 2030 yılına kadar yarı iletken üretimindeki payını iki kattan fazla artırarak %20’ye çıkarma yönündeki stratejik hedefine ulaşmak için, muhtemelen çabalarını daha da uyumlu hale getirmesi gerekecek. Gerçekten de yarı iletken teknolojisindeki başarı, ileri mühendislik (araştırma ve tasarım) ve üretim (ekipman ve imalat) yeteneklerinin bir kombinasyonuna dayanıyor.
Neyse ki Avrupa bu alanları bütünleştirme konusunda tarihsel bir güç sahibi. Ancak buna rağmen, Avrupa’da yarı iletken üretimi, özellikle hükümetlerin üretimi sübvanse edebildiği dünyanın diğer bölgelerine kıyasla önemli maliyet dezavantajlarıyla karşı karşıya.
Yani sonuç olarak, bölge ortak hedeflerimize ulaşmak için çabalarını artırdıkça iş birliğinin daha da derinleşeceğinden eminim.”
2. Beklenti: “Dijital Yetenekler Öncelikli Olmaya Devam Edecek”
“Koşmadan önce yürümeyi öğrenmek hakkında söylenenler burada da geçerli. Özellikle bu on yılda artan talep projeksiyonlarını karşılamak için, yarı iletken endüstrisinde çalışanlara duyulan ihtiyacın %10’un üzerinde artacağı tahmin edilirken, işbirliğinin ve güçlendirilmiş üretim kapasitesinin değerini en üst seviyeye çıkarmak için doğru yeteneklere sahip olmak elzem olacak.
Bu on yılın hedeflerine ulaşmak için, gerekli yetenek hattını oluşturacak teknik becerilere yapılan yatırımın daha da hızlanması olası. Tüm bölgede şimdiden ilerleme kaydedildiğini görüyoruz. Avrupa Komisyonu’nun Beceriler Paktı, yeşil ve dijital dönüşümlerini gerçekleştirmek için adil ve dirençli bir toparlanmayı desteklemeyi amaçlıyor. Bu aynı zamanda, AB’nin yeni becerilerin geliştirilmesi ve kullanılmasına yönelik beş yıllık planı olan Avrupa Beceriler Gündemi’nin temel bir parçası.
Fransa’nın Compete Personnel de Formation (CPF) ya da Birleşik Krallık’ın Ulusal Yeniden Eğitim Programı gibi ülkelerin de taahhütlerde bulunmasının cesaret verici işaretler olduğunu düşünüyorum.
Avrupa Birliği, Polonya’daki tarım meslek okullarında Geleceğin İş Gücü İçin Yapay Zekâ programını başlattı ve Gençler İçin Yapay Zekâ’yı İsrail’deki örgün eğitim sistemine dahil etmek için yerel okullarla birlikte çalıştı. Intel İnovasyon Becerileri Girişimimiz, dijital öğrenme deneyimlerine liderlik etmeleri ve pandemi sonrası bir dünyada geleceğin becerilerinin geliştirilmesini kolaylaştırmaları için EMEA’daki eğitimcileri güçlendirmeye başladı bile.”
3. Beklenti: “Sürdürülebilirlik, en önemli gündem maddeleri arasında yer almaya devam edecek”
“Bu yeni dünyaya adım atarken, onu daha iyi (ve daha yeşil) bir şekilde yeniden şekillendirme fırsatını kaçırmayı göze alamayacağımızı umut ediyorum.
Ukrayna’daki savaştan artan maliyetlere, enflasyon ve durgunluklardan kaynaklanan ekonomik belirsizliğe kadar küresel toplumlarımızdaki olumsuzluklar, 2022 yılının haber gündemine büyük ölçüde hâkim oldu. Fakat bu kadar çok belirsizliğe rağmen, özellikle de 2030 ve 2040 son tarihleri giderek yaklaşırken, bir husus Avrupalı işletmeler için kritik kalacak: sürdürülebilirlik.
Avrupa Parlamentosu’nun Avrupalı çok uluslu şirketlerin raporlama yükümlülüklerini arttırmak için CSRD’yi kabul etmesi, bence AB’nin sürdürülebilirlik raporlama standartlarında küresel bir lider olmaya çalışacağını gösteriyor. Bu yeni raporlama standardı 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacak ve 2023 yılı faaliyetlerini raporlayacak. Dolayısıyla şuna eminiz ki önümüzdeki yıl kuruluşlar sürdürülebilirlik programlarını geliştirecek. Bunun yanı sıra, işletmelerin ve hükümetlerin dijital inovasyona ilave olarak bağımsız hedeflerindeki ilerlemeyi de takip ettiklerine tanıklık edeceğiz. Dijital gelecek, sürdürülebilir bir gelecektir.”
Kükreyen 2020’lere Doğru
“Bir asır önceki Kükreyen 1920’ler; yenilik, ilerleme ve sosyal değişim dönemiydi. 2020’lerin de tarihe geçeceğine eminim ve çok daha mutlu bir sonla kapanmasını umuyorum. Kesin olan şu ki 2023 yılında dünya ilginç bir yer olacak. 2023 zorlukları beraberinde getirecek fakat endüstri olarak hedeflerimiz ve tutkularımız doğrultusunda somut adımlar atabileceğimizden eminim.
Yarının işgücünün taleplerine bugünden hazırlanarak, sürdürülebilirliği yaptığımız her şeyin merkezinde tutarak ve her adımda ortaklarımızla işbirliği yaparak, bu zorlukların üstesinden gelebileceğimiz ideal bir konumda olacağız. Ayrıca daha yeşil bir geleceğe ve daha dirençli bir sektöre doğru ilerleyeceğiz.”