‘İmza yetkisi’ tartışması sürüyor! Davutoğlu: Sözümüzü dinlemezse kriz olur


Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Altılı masadaki liderler de cumhurbaşkanı ile aynı imza yetkisini sahip olacak.” ifadesi siyasetin gündemine oturdu.

“SEÇİLİP SÖZÜMÜZÜ DİNLEMEZSE KRİZ OLUR”

Tartışmalar sürerken Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan yeni açıklamalar geldi. Davutoğlu, katıldığı televizyon programında
“Bir cumhurbaşkanı seçtiniz, o cumhurbaşkanı ‘Ben kabul etmiyorum, sizin aldığınız oy oranı düşüktü. Ben bu kararı veriyorum.’ derse ne yaparsınız?” sorusuna yanıt verdi. Davutoğlu, “Böyle dediği anda bir kriz çıkar. Çok açık söyleyeyim, o cumhurbaşkanı Meclis desteğini kaybeder ve ülke yeniden seçime gitmek zorunda kalır.” dedi.

“HALKIN ÖNÜNDE HESABINI VERİR”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, masanın aday göstereceği ismin cumhurbaşkanı seçilip genel başkanlarının iradesi dışında hareket etmesi durumunda kriz olacağını söyledi. Davutoğlu, “Geçiş sürecinde kim genel mutabakata aykırı davranmışsa halkın önünde bunun hesabını verir. Bunun bir müeyydesi olmaz, bunun müeyydesi sandıkta olur.” dedi

“BİZE HAKEMLİK YAPACAK”

Davutoğlu Altılı Masa’daki genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını da söyledi, adayın niteliklerini sıraladı. Davutoğlu, “Kendi hırsıyla, kendi siyasi geleceğini düşünmeyecek birisi olacak. Bazen o bize hakemlik yapacak, bazen biz birbirimize hakemlik yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“BİR YARDIMCILIK, BİR BAKANLIK…”

“Ben o masadaysam söz hakkım olacak” diyen Davutoğlu, “Biz cumhurbaşkanı seçeceğiz ama onu yalnız bırakmayacağız. Cumhurbaşkanı yardımcılığını uzun tartışmalardan sonra yapma noktasında bir mutabakata doğru geldik. Kaç oy oranı, kaç milletvekili varsa o kadar bakanlık alacak. Bir cumhurbaşkanı yardımcılığı, bir bakanlık alınacak.” şeklinde konuştu.

‘BUNDAN SONRA AYNI TEKNEDEYİZ’

Davutoğlu, 6’lı masada yaşanacak herhangi bir krizde nasıl bir yol izleyeceklerini de anlattı. Davutoğlu, ‘Süreç başlayınca ‘6 benzemezden bir şey olmaz’ dendi. Bu el ele tutuşmuş insanların nehirden karşıya geçmeye benzer. Biz şimdi nehrin yarısını geçtik. Bundan sonra aynı teknedeyiz. 6’mız birden kazanacağız ya da 6’mız birden kaybedeceğiz. Geçiş sürecinde kim genel mutabakata aykırı davranmışsa halkın önünde o krizin hesabını verir. Bunun müeyyidesi sandıkta olur. Sayın Ecevit, sayın Sezer’le bir kriz yaşadı. Bedelini sandıkta ödedi. Bizim hedefimiz 5 sene değil, çok daha erken süreçte güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek. Hedefimiz 400 milletvekilini almak. Parlamenter sisteme geçmişsek, bir Başbakan çıkıp, yönetecek. Bu daimi sistem değil; adı üstünde geçiş dönemi. Bu tecrübeye sahip bir Cumhurbaşkanı adayı bulacağız. Kendi hırsıyla, siyasi geleceğini düşünmeyen birisi olacak. Bazen o bize hakemlik yapacak, bazen birbirimize hakemlik yapacağız. 1 yıl içinde her toplantıda çöktü, çökecek denen masa nasıl ayakta kalmışsa, hükümeti yönetirken de bu mantıkla çözeceğiz. Krizsiz olacak demek hayatı tanımamak demek. Ama krizi çözeriz.’ dedi.

“HDP’NİN KENDİ ADAYINI ÇIKARMASI BİZİ İLGİLENDİRMEZ”

Davutoğlu, HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayını çıkarmasının kendilerini ilgilendirmediği söyledi. Davutoğlu, ‘PKK’ya karşı en sert mücadeleyi vermiş birisiyim. Sayın Mithat Sancar’ı akademik hayattan tanırım. Hep ifade ettim, Türkiye’de meşru siyasetin terörle arasında net çizgiyi çekmesi lazım. Son açıklamalarda bazı ilerlemeler, daha açık tutumlar oldu. Mersin’de terör saldırısına yapılan açıklamada bir takım mesafeler alındı, en azından kınama yapıldı. Ama kat edilmesi gereken yol var. Meşru siyaset çizgisine herkesin gelmesi lazım. HDP’nin kendi adayını çıkarması bizi hiç ilgilendirmez.’ dedi.

“BAŞÖRTÜSÜ KONUSU MECLİS’TE ÇÖZÜLMELİ”

Başörtüsü konusuyla ilgili de konuşan Davutoğlu, ‘Böyle bir konu referanduma gitmemeli. Bu konu Meclis’te çözülmeli. Muhalefetin bu konudaki görüşleri göz önüne alınarak Meclis’te görüşülmeli.’ dedi.

İYİ PARTİLİ EREL: SUSKUN KALDIĞIMIZ ÇOK ŞEYLER VAR

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, tv100’de katıldığı programda Davutoğlu’nun sözlerini eleştirdi. Erel’in açıklamaları şu şekilde:

Bize bugüne kadar Davutoğlu’nun 6’lı masada böyle bir talebinin olduğu yönünde bir bilgi gelmedi. Sayın Davutoğlu bu görüşünü neye dayandırarak hangi kriterlere göre kamuoyuyla paylaştığını şahsen ben de bilmemekteyim. Davutoğlu gönlünden geçenleri diline dökmüş. İYİ Parti olarak gönlümüzden geçen çok şeyleri dillendiremediğimiz ortak masada bizi çok rahatsız eden söylemler karşısında suskun kaldığımız çok şeyler var. 6’lı masanın ruhuna uygun hareket etmek zorundayız.

SELVİ: KRİZİ ÖNERİSİ

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi de konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında Semiha Şahin’e açıklamalarda bulundu. Selvi’nin değerlendirmeleri şöyle:

Doğrusu Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’nun açıklamalarına göre Cumhurbaşkanı adayı liderden oluşacak bir konseye bağlı olarak hareket edecek. Bunu Temel Karamollaoğlu da önermişti. Yani ‘Cumhurbaşkanı seçtireceğiz ama Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı gibi hareket etmeyecek. 6 liderin isteği şekliyle hareket edecek.’ dedi. Bu işte ‘Siz Cumhurbaşkanı değil, sekreter seçtireceksiniz.’ gibi şık olmayan ama siyaseten de karşılığı olan değerlendirmelere yol açtı.

Ahmet Davutoğlu da dedi ki; ‘Cumhurbaşkanı olur ya bizim sözümüzden çıkarsa Meclis desteğini kaybeder. Bir kriz çıkar. O sefer de erken seçime gideriz.’

1- Daha Cumhurbaşkanı’nı seçtirmeden ‘Cumhurbaşkanı bize bağlı olacak’ dedi.

2- Cumhurbaşkanı’na parmak salladı. ‘Eğer bizim sözümüzden çıkarsan Meclis desteğini kaybedersin. Erken seçime gideriz’ diye had bildirmeye kalkıştı. Bu mesa elbette ki 6’lı masaya verilmiş bir mesaj ve 6’lı masa henüz daha ortak Cumhurbaşkanı çıkaracak, yoksa çoklu Cumhurbaşkanı mı olacak, her parti kendi Cumhurbaşkanı adayıyla mı gidecek? Bunlar belli olmadan Davutoğlu masaya bir tehdit de bulunuyor. Diyor ki; ‘Sizin çıkaracağınız Cumhurbaşkanı bize bağlı olacak.’

Kabine’nin değişimine, paylaşımına da giriyor, yani daha da ileri bir adım atıyor. Bu da şunu gösteriyor; Daha seçimi kazanmadan, şimdiden Cumhurbaşkanını nasıl yöneteceklerini, Kabine’de Bakanlık paylaşımlarını nasıl yapacaklarının derdine düşmüş durumdalar.

6’lı masa Türkiye’ye bir çözümle değil, bir kriz önerisiyle geliyor. Geçtiğimiz dönemlerde bunun tecrübelerini yaşadık. Ahmet Necdet Sezer kendisini seçtiren Başbakan Bülent Ecevit’e Anayasa kitapçığını fırlattı ve Türkiye siyasi krizi, ekonomik krizi birlikte yaşadı. Türkiye’nin gayrisafi milli hasılası yüzde 25’ine mal oldu.

Geçmiş dönemde yine koalisyon dönemlerinde krizler oldu. Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan koalisyon ortağıydı. Ecevit yurt dışı gezisine çıkarken Erbakan’a vekalet vermediği için o koalisyon dağıldı ki o koalisyon Kıbrıs Barış Harekatı’nı yapan, gerçekleştiren bir koalisyondu. Yine Demirel ile Fahri Korutürk arasında kriz çıktı Genelkurmay Başkanı’nın atanması konusunda.

Yani bizim geçmişte unutmak istediğimiz krizlerin çok ağır bedelleri oldu. Siyasi, ekonomik bedelleri oldu. Hatta 12 Mart Muhtırası’nda Cumhurbaşkanı ile Başbakan iş birliği yapamadığı için muhtıra yedi Türkiye.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir