EKONOMİ SERVİSİ – Enerji sektörünü buluşturan Reuters Global Transition Summit, 7-8 Haziran’da ABD’nin New York kentinde düzenlendi. Kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademi dünyasından, 750’den fazla ismin katıldığı organizasyonda, enerji sektörünün karşı karşıya kaldığı küresel problemlerin yanı sıra ‘net sıfır’ yolculuğuna ilişkin çözüm önerileri masaya yatırıldı.
Etkinlikte Kıvanç Zaimler, ‘Gelişmekte Olan Ekonomilerde Geçişe Öncülük Etmek’ başlıklı oturumda, enerji sektöründeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünya enerji sektörünün ‘imkânsız üçlü’ olarak adlandırılan bir sorunsalın içerisinde yer aldığını ifade eden Kıvanç Zaimler, şunları söyledi:
“Bu üçlünün birinci unsuru enerji arzı. Bugün insanlığın yaşamını devam ettirebilmesi için güvenli bir enerji arzına ihtiyacı var. İkinci olarak, ülkelerin enerji üretimlerini ekonomik olarak karşılayabilmesi gerekiyor. Ve son olarak, enerji üretiminin sürdürülebilir olması ve 2050 yılına kadar sıfır karbon hedefine ulaşılması, insanlığın geleceği için hayati öneme sahip. Dünya Enerji Konseyi’nin de sürekli altını çizdiği üzere, bugün var olan teknolojilerle bu üç kriterin üçünün de aynı anda karşılanması imkansız. Bunun için enerji alanında yıkıcı inovasyonlara ihtiyacımız var. Bunların keşfedilmesi, ticarileştirilmesi, günlük hayatta kullanılır hale getirilmesi sektörün en büyük önceliklerinden bir tanesi.”
Yenilenebilir enerji
Türkiye’nin, dünyanın en önemli enerji koridorlarının merkezinde yer aldığını, nüfusu, üretimi ve büyüme potansiyeliyle, Avrupa’nın en büyük enerji pazarı olduğunu ifade eden Kıvanç Zaimler, “Sabancı Holding – E.ON ortaklığında yatırımlarına devam eden Enerjisa Üretim ve Enerjisa Enerji şirketlerimiz, hem üretim hem de dağıtım alanındaki yetkinlikleriyle, Türkiye’nin yeşil enerji seferberliğinin de öncüsü konumunda. Üretim tarafında, 4GW’a yaklaşan kurulu gücümüz, yenilenebilir enerjide başlattığımız büyüme hamlesiyle birlikte 2026 yılına kadar 5GW’a ulaşacak. Bu yatırımlarla birlikte, yenilenebilir enerjinin portföyümüz içerisindeki payı da yüzde 57’ye ulaşacak.
Yatırımlarımıza devam ederken, enerjide geleceğin dünyasını şekillendirecek teknolojilerin merkezinde yer alacağız. En büyük hedefimiz dünya ile Türkiye arasında bir köprü görevi görmek. Yurt dışında edindiğimiz tecrübeyi ve bilgi birikimini, Türk enerji sektörünün ve ekonomisinin gelişimi için seferber etmek; gelişmekte olan ve gelişmiş pazarlar arasındaki boşluğu doldurarak, bölgemizde enerji ve iklim geçişine öncülük etmek.”