Uluslararası Para Fonu (IMF), “Kamu Maliyesinin Kredibilitesinin Güçlendirilmesi” raporunda, kamu borcu rekor seviyelere yükseldikçe ülkelerin maliye politikalarını kendi koşullarına göre ayarlamaları gerektiğini bildirdi. Raporda, maliye politikasının hala koronavirüs salgınının etkilerine müdahalenin anahtarı olmaya devam ettiğine işaret edilere aşılama, virüs ve varyantları arasındaki etkileşimin ileriye dönük belirsizliğin artmasına katkıda bulunan faktörler arasında olduğu aktarıldı. Salgının eşitsizlik, yoksulluk ve kamu maliyesi üzerinde kalıcı iz bırakacağına vurgu yapılan raporda, “Bu nedenle, maliye politikasının değişen koşullara uyum sağlaması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulunuldu. Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından açıklanan büyük mali paketlerin 2021 ile 2026 arasında küresel gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) kümülatif olarak 4 trilyon 600 milyar dolarlık katkı sağlayabileceğine işaret edilen raporda, 2022 için gelecek ulusal bütçelerle ilave önlemlerin beklendiği aktarıldı. Raporda, gelişmekte olan piyasalarda ve düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerde ise aşıların azlığı nedeniyle büyümenin geride kaldığı ve hükümetlerin harcamalarını salgın ile ilgili önceliklere kaydırdığı belirtilerek, “Yüksek faiz oranları ve düşük hükümet gelirleri, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin mali destek sağlama ve borçlarını ödeme kapasitesini zorladı.” ifadesi kullanıldı. Genel olarak maliye politikasının destekleyici olmaya devam ettiği belirtilen raporda, bütçe açıklarının ise özellikle gelişmiş ekonomilerde salgın öncesi seviyelerin oldukça üzerinde olduğu kaydedildi. Raporda, açıkların 2022’de yaklaşık yüzde 3 puan daha azalacağı ve 2026’ya kadar salgın öncesi seviyelerine geri döneceğinin tahmin edildiği bildirildi. Salgınla birlikte 2020’de küresel borçların yüzde 14 artarak 226 trilyon dolar gibi rekor bir seviyeye ulaştığı belirtilen raporda, kamu borcunun halihazırda 88 trilyon dolar ile GSYH’nın yüzde 100’üne yakın bir değerde olduğu, 2026’ya kadar azalmasının beklendiği kaydedildi. Raporda, birçok düşük gelirli gelişmekte olan ülkenin daha fazla uluslararası yardıma ve bazı durumlarda borçların yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç duymasının muhtemel olduğu ifade edildi. Mali görünüme ilişkin risklerin yüksek olduğuna dikkat çekilen raporda, özellikle gelişmekte olan piyasalar ve düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerde aşı üretiminin ve dağıtımının ölçeklendirilmesinin küresel ekonomiye daha fazla zarar verilmesini sınırlayacağı aktarıldı.